Kanlı Dans (DÜZENLENİYOR)

O t uz D o k u z:"Kafam karıştı şimdi. Ölü ölü müymüş cidden?"

Bölümü düzenleyemedim ama en kısa zamanda düzelteceğim. İyi okumalar:)

Aybüke

.................

"Söylesene küçük kardeşim, sen bir adam nasıl delirtilir biliyor musun?" Gözlerim karanlığın içinde kalan bedeninden ayrılmazken hararetle devam etti. "Sen hiç kardeşim dediğin insanın defalarca ihanetine uğradın mı? Sana cazip gelen şeyi, ona tutkun hale gelene kadar bilerek gözüne soktu mu? O vazgeçilmez yola sapınca tüm ortak olduğunuz malları alıp tüm aileni sana düşman etti mi? Ya da bir tımarhaneye tıkılmana vesile oldu mu?"

Armiz'in merakla dinlediğim konuşmasını bölen, "Cık cık cık." sesi oldu. Karanlık, aydınlığa dönüştü. Armiz'le karşılık zindanlarımızın arasındaki mesafede Çakır'ın düşmeye meyilli bedenini gördüm. Bir sopadan destek almış, gözlerini Armiz'in olduğu zindana saplamıştı.  "Her şeyi fazla taraflı anlatıyorsun eski dostum. Bunu sana hiç yakıştıramadım."

Alaylı bir gülüş sesi duydum. "Taraflı mı?"

"Bu olanlara sebep olan ben değilim, sadece sensin." Zorlukla zindana doğru hareket etti. Tam zindanın önünde durdu.  Ben sadece eğri duran sırtını görebiliyordum. Tedirgince ayağa kalktım. "Sen akıllanmak bilmeyen bir delisin. Ve hayatının bu hale gelmesinde senden başkası sorumlu değil."

"Hala aynı yalanları kullanıyorsun demek? Peki, acaba Yaprak biliyor mu kızının içinde bulunduğu yangını çıkaranın ben değil, sen olduğunu."

Kafeye geldiği vakit Yaprak'ın yaptığı konuşma geldi aklıma. Biliyor diye geçirdim içimden. 

"Kızı sağ çıktı ama değil mi?" diye bir savunma yaptı Çakır canla başla. "Kızını öldüren zır delinin sen olması daha korkunç değil mi?"

"Öldürdüğümü de nereden çıkardın?" Armiz'in alaylı sözleri Çakır'ın donup kalmasına yol açmıştı. 

Şaşkınca ikisinin atışmasını izlerken Çakır çabuk kendine geldi. "Yeni bir yalan daha mı?" Kafasını iki yana salladı. "Bu numaraların ciddi ciddi işe yarayacağını düşünüyor olamazsın."

"Yakında öğreniriz neyin doğru neyin yanlış olduğunu?"

Armiz'in sakin tavırları Çakır'ı iyice çıldırtmıştı. Kendine hakim olamayarak eliyle demirlikleri kavradı. "Aklından ne geçiyor senin? Ne işler çeviriyorsun yine?"

"Kafam karıştı şimdi

Delinin biri öldürmüş kızın birini

Ölü ölü müymüş cidden?

Yoksa delinin uydurduğu bir yalan mıymış?

Kafam karıştı şimdi

Hangisi gerçekmiş hangisi yalanmış?"

Armiz'in sözleri insanı tam delirtmelikti. Ben bile Beste üzerinden yaptığı alaylara karşı sinirimi korumakta zorluk çekiyordum. Çakır ise dayanamamış, çareyi çekip gitmekte bulmuştu. 

"O da neydi öyle?" dedim, Çakır'ın gittiğinden emin olduktan sonra.

"Ne neydi?" dedi.

"Hah, Beste hakkında yaptığın saçmalamaları kastediyorum. Bu hiç hoş değildi."

"Ölü birinin arkasından konuşmak mı? Ölü olduğunu nereden biliyorsun ki?"