*: The neighboord- softcore
Yalnız Kanlı Dans'ın şarkısını buldum sanırım. Tam oluşturmak istediğim hikayeye uyuyor. Onun haricinde de çok güzel şarkı. Dinleyin mutlaka. Çevirisiyle birlikte yukarı kısma bıraktım.
İyi okumalar:)
"I've been confused as of late (Yeah)
Watching my youth slip away (Yeah)"*
Kulaklığımda çalan şarkıya eşlik ediyordum, kaldırımın kenarında yürürken. Ellerimi iki yana doğru açtım. Sağ tarafa düşecek gibi olsam da son anda dengemi sağlamıştım. Kafamı kaldırarak ileriye baktım. Sokak tam istediğim gibi sessiz ve ıssızdı. Düşünmem için muhteşem yer olmaya adaydı. Zaten son zamanlarda düşünmekten ve yalan söylemekten başka ne yaptığım vardı ki!
Rüzgar sanki korkak olduğumu haykırırcasına üzerime doğru esti.
"Korkağım." dedim kabul ederek. "telefonun bana ait olduğunu bile kabul edemedim."
Çok dahiyane bir fikir olduğu düşüncesiyle telefonları değiştirmek korkaklıktan başka bir şey değildi. Benim yüzünden Beste'nin başı beladaydı. Ve benim ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Telefonumda çıkan sesle, "çok güzel." diye mırıldandım alayla. "Yeni bir telefon sapığım daha var."
Telefona bakmadım. Kimden geldiğini biliyordum, mesajın içeriğinin ne olduğunu da.
Avcı'ydı.
Dün geceden beri telefonuma musallat olmuştu.
Sürekli cinayet için polise ifade vermem gerektiğine dair mesajlar atıp duruyordu. Böyle mesaj atmaya devam ederse onu engelleyecektim. Dur, bir dakika. Neden şimdi engellemiyordum? Ceketimden telefonu çıkardım.
İşte bu kadardı. Bunu daha önceden yapmalıydım.
Biraz daha rahatlamıştım. Ama nereye kadar kaçabilirdim ki? Adam, okulda öğretmendi. Elbet karşılaşacaktık. Sadece sorunlarımı erteliyordum. Bana kalıcı bir çözüm gerekti.
O sırada gözüm ilerideki kafeye kaydı. Bir kafe açmak için ilginç bir yer tercihiydi. Böyle ücra bir yerdeki kafeye kolay kolay kimsenin geleceğini sanmıyordum. Doğrusu bizzat deneyimlerime dayanarak ıssız bir yerde bulunmayan bazı kafelerin de hiç müşterisi olmayabilirdi. Misal, çalıştığım kafe.
Uğramaya karar verdim. Bir kahve içmek kafamın daha iyi çalışmasına yardım edebilirdi. Kapıdan içeri girmemle zil çaldı. Kafenin dizaynına bakarken korku ile şaşkınlık arasında gidip gelmiştim. Her taraf simsiyahtı. Yuvarlak beyaz masalar bana kafatasını anımsatmıştı. Tahminimin aksine ise neredeyse tüm masalar doluydu.
"Baya ilginç bir kafe." dedim.
"İlk giren herkes böyle der." Aniden karşımda beliren kişiyle ufak bir çığlık kaçırdım ağzımdan. Gülümsedi. "Ve böyle de tepki gösterirler." Elindeki içeceği yan tarafımda kalan bir masaya bıraktı. İşi biter bitmez tekrar soluğu benim yanımda almıştı.
"Hoş geldin bu arada. Seni dark'a getiren nedir?"
Dark sözcüğü bir ürperti getirdi üstüme. Bu kelimenin bende çağrıştırdığı şeyler psikopat bir katil ve ölümdü.
"Ne yazık ki akıl okuma, kafemizin hizmetleri içerisinde bulunmuyor."
Yavaş yavaş samimilikten uzaklaşan konuşması zaten garip olan bu atmosferi daha da garipleştirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Dans (DÜZENLENİYOR)
AcciónDansı kafaya takmış olan psikopat bir katil, Bu katilin izini süren bir avcı, Ve dans partneri olmaya zorlanan liseli bir kız. Peki bu kanlı dansın sonunda kazanan kim olacaktı? Başlangıç Tarihi: 24 Nisan 2021