Y i r m i : "Arkadaşlar böyle zamanlar için vardır."

18 2 0
                                    

Bölümü düzenlemek için vaktim olmadı. Geç de atmak istemedim. Hatalarım için kusura bakmayın. Keyifli okumalar dilerim:)

26 Mayıs/ 16:10

İlkbahar gelip çatmasına rağmen havanın sonbahar havasından hiç farkı yoktu. Esen rüzgar binanın çatı katında oturan kapüşonlu adamın şapkasını uçurdu. Adamın açığa çıkan gür siyah saçları uçuşurken pür dikkat okuldan çıkan öğrencileri inceliyordu. Bir türlü istediği kişiyi bulamamıştı. Avı kendisinden kaçabileceği gibi saçma bir düşünceye kapılmış olabilir miydi? İçinden yanılmayı diledi adam. Bu kadar aptal bir avın hiç eğlencesi olmazdı.

Gülüşen iki kızı görünce dudağının sağ kıvrımı havalandı.

İşte avı oradaydı.

Kızın sarı saçlarında gezinen bakışları tüm bedeninde dolandı. Hayal etti, bir saate kalmadan bedenine bulanacak kanı. Ölümünün her saniyesini ayarlamıştı. Adam sıkıntıyla kızın her hareketini izlerken bir şeylerin eksik olduğunu hissetti. Senelerce uğraştığı avın bu kadar kolay pes edişiydi canını sıkan. İtiraf edemese de farklı beklentileri vardı ondan. Onla aptal uygulamadan konuşmaya devam etmesinin sebebi onun da kendisi gibi olduğunu düşünmesiydi.

Kanın mucize kırmızılığından ve keskin kokusundan etkileneceğini, birilerini öldürmenin zevkine varacağını düşünmüştü. Çok büyük yanılmıştı. Kız elini kana bulamaktan korkuyordu. Ve bu da adama göre sıkıcı bir av demekti.

Adamın yıllarca sürdürdüğü bir geleneği vardı. Avının tadını çıkar, sıkıcı hale gelince avla ve kanının tadına bak diye. Bu avın da avlanma zamanı gelmişti.

Köşe tarafında kalan camları siyah filmle kaplanmış arabayı fark etti. Tanıdıklık hissiyle bir kıza bir arabaya baktı. Kızın yeterli uzaklığa gelmesiyle araba saklanmaya gerek görmeden onu takip etmeye başladı. Adamın ince dudakları iki yana kıvrıldı. Keyfi eski haline gelmişti.

"Avcı." ismi döküldü ağzından.

Önceden onu öldürmeyi denediği çok olmuştu ama her seferinde elinden kaçmayı başarmıştı. İşlerine burnunu sokması bazen sıkıcı olsa da avlarından daha eğlenceli olduğu tartışmasız bir gerçekti.

Telefonuna arka arkaya gelen bildirimlerle kaşlarını çattı. Arabanın gözden kaybolduğundan emin olduktan sonra gelen mesajlara baktı. Hepsi avından gelmişti.

Av: Senden korkmuyorum lanet olası.

Av: Tik tak mı?

Av: Zaman senin için de geçiyor. Farkında değilsin belki ama en sonunda sen de öleceksin

Av: Sonsuza kadar yaşayacağını sanmıyorsun ya.

Av: Umarım cehennemin dibine gidersin

Adam telefonunu kapatıp cebine koydu. Bakışları gökyüzüne kaydığında bir an kızı öldürerek erken davranıp davranmadığını düşündü. Acelesi yoktu, önce başka işlerini halledebilirdi. Sonuçta kız kolay kolay ölmezdi, arkasından Avcı'nın takip ettiği düşünülürse.

Merdivenlerden aşağı inerken aklından öğle yemeği vaktinin geldiği geçiyordu.

................................

Kafede hiç kimsenin olmamasını fırsat bilerek masalardan birine geçmiştim. Youtube'da gezinirken hayatta olmanın keyfini yapıyordum. Çalan kapı çanıyla gözlerim arkaya kaydı. Tam tahmin ettiğim gibi siparişlerim gelmişti. Adam tuhafça kafeye bakarken elimi bekle dercesine havaya kaldırdım.

Kanlı Dans (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin