18.BÖLÜM

52.7K 1.7K 385
                                    

Medya: Genelde uyudukları şekil 👉🏻👈🏻

Ben geldim. Hepinizin götünü yerim. Yorumlarınıza bayılıyorum ve beni aşırı teşvik ediyor.

Bölüm sonu görüşürüz, keyifli okumalar.

Öptüm byyy💜

Gözlerimi araladığımda her zamanki gibi önce birkaç saniye kendimi sorguladım. Bilincim biraz açıldığında odayı süzdüm.

Çok uzun zamandır uyuyormuşum gibi gelmişti ama hava daha yeni aydınlanıyordu sanki, içeriye hafif güneş ışınları vuruyordu Gözlerimin önündeki çıplak göğüs pozisyonumu bile değiştirmediğimi gösteriyordu.

Niye uyanmıştım lan o zaman? Günlerdir uykusuzluktan geberiyordum, şimdi uyuma fırsatım varken neden uyanmıştım?

Yine çişim gelmişti...

Kafamı biraz geriye çekip gözlerimi yukarıya çıkardım. Her zamankinin aksine bana bakan gözler yerine masum bir suratla karşılaştım.

Içeriye vuran hafif ışıkla yüzünü inceleyebiliyordum. Gece ilk defa onu uyurken görmüştüm, yine kaşları çatıkken...

Ilk defa kaşları çatık değildi. Yüzünde huzurlu bir ifade vardı. Bir süre sonra suratında silik bir gülümseme oluştu. O minicik gülümseme bile yanaklarındaki koca çukurları oluşturmaya yetmişti. Istemsiz bir şekilde ellerimi suratına çıkarttım. Baş parmağımla dokunduğumda, gülümseme biraz daha büyüdü. Sonra aniden kaşları çatıldı. Gözlerimi devirmekten kendimi alamadım.

Uyanıyordu benimki...

Daha da çatılan kaşlarla her zaman yapmak istediğimi yapıp parmaklarımı kaşının ortasına bastırdım. Yukarıya doğru itip düzelmesini sağlarken, odanın içinde güçlü bir melodi yayıldı.

Saniyeler hatta saliseler içinde bileğimi kırıcak şekilde tutmuş, beni altına almış, boşta kalan eliyle boğazıma sarılmıştı.

Ve bunu yapması saniye bile sürmemişti.

Şokla ve panikle kocaman açılan gözlerim nefessiz kalmamla daha da büyümüştü. Ulan daha 10 saniye olmamıştı, nasıl hemen nefesemi kesebiliyordu?

Iki elimi boynumdaki elin bileğine sarıp çekmeye çalıştığımda kımıldamamıştı bile, gerçekten milim bile oynamamıştı.

Gözlerimi Mert'in gözlerine diktiğimde, düşündüğüm tek şey bunun Mert olmadığıydı. Her zaman, hayır genelde şefkatle bakan bal rengi gözlerden eser yoktu. Tamamiyle kararmış ve seni o karanlıkla boğabilecek irislere dönüşmüştü. 

Tırnaklarımı koluna geçirip tüm gücümle boylu boyuna yırtınca biraz afalladı. Sesimi duyursam kendine gelecekti ama sesimi bile çıkarmak için nefesim yoktu ki.

Gözlerini kapatıp açtıktan sonra anında elini çekmişti. Sonunda alabildiğim  nefesle öksürmeye başlarken, üzerimden çekilip sırtımdan destekleyerek dikleştirip yan çevirdi.

Biraz önce beni boğan elini suratıma getirip panikle "Arya" dediğinde, eline vurup kendimden uzaklaştım. 

Öksürmekten götüm çıkıyordu be. Tüm gücüm çekilmişti resmen. Sırtımdaki el olmasa dik bile duramayacağımı biliyordum, çünkü şu an tüm çabam nefes almaktı ama buna öksürükler engel oluyordu.

CANHIRAŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin