26.BÖLÜM

34.8K 1.2K 487
                                    

Medya: Çıplak halleri diyebilir miyiz?

Bu bölüm güzel oldu gibi.

O yüzden bir sürü satır arası yorum istiyorum.

Yapmazsanız küserim, küsersem de ağlarım.

Keyifli okumalar💜

Mert, göğsündeki kadının saçlarını ve belini okşarken, aşık olduğu kokuyu içine çekiyordu. Deponun iğrenç kokusu sinmişti ama umrunda değildi.

Yanlarına gelip her şeyin hallolduğunu söyleyen Daniel sayesinde kendine gelmiş, göğsündeki bedeni kucağına alıp depodan çıkmıştı. Arabaya bindiklerinde Arya, Mert'in bacaklarına yan bir şekilde oturmuş, bir an olsun bırakmadığı gömleği mümkünmüş gibi daha sıkı kavramış, başını kocasının omzuyla boynu arası bir yere gömmüştü.

Mert, karısının kulağına sakinleştirici şeyler söylüyordu ama Arya'nın pek duyduğu söylenemezdi. Sadece kocasının çok sevdiği kokusuna odaklanıp beyninin içindekileri susturmaya çalışıyordu.

Mert, yol boyunca karısının sırtını okşarken, kafasının içinde o oruspu çocuğuna yapacaklarını düşünüyordu. Onun iliklerine kadar işkence edecek, mahvedecekti.

Ama önce karısını iyileştirmesi gerekiyordu...

Araba durduğunda kucağındaki bedenin alnına sıkı bir öpücük kondurmuştu. Öpücükle sıçrayarak uyanan bedenle, Mert kendine okkalı bir küfür edip "Benim güzelim" diye mırıldandı.

Arya'nın titrek sesiyle "Sensin" diye fısıldaması Mert'in canını çok yakmıştı.

Arya'ya daha sıkı sarılıp arabadan indi, uçağa bindiklerinde geniş koltuğa oturdu. Mümkünmüş gibi karısını biraz daha kendine çektiğinde, Arya daha da küçülüp kocasının göğsüne iyice yerleşti.

***
Uçak çoktan Ingiltereye inmiş, eve ulaşmışlardı. Mert kucağındaki bedenle eve girdiğinde endişeli gözlerle onları bekleyen Gözde abla ve Fatma teyzeden aynı anda "Yavrum!" diye hıçkırmışlardı.

Gözde Abla yaşlı gözleriyle yanındaki Aslı'ya dayanmışken, Ayşe Yavuz'dan destek alıp ağlıyordu. Arya'yı ararken, Mert hepsini buraya getirmişti.

Mert, kucağındaki karısıyla odalarına çıktı. Karısını yavaşça yatağa bıraktı, geri çekilecekken gömleğini sıkı sıkı tutmuş eller engel oldu. Mert, beyaz yaralı elleri hafif bir şekilde açıp gömleğini kurtardı. Karısının ellerini okşayıp birkaç öpücük bıraktı.

Tam geriye doğru çekilecekken Arya'nın "Gitme" diye fısıldaması ile olduğu yerde kaldı. Derin bir nefes alıp dudaklarını tekrar Arya'nın ellerine yaslayıp "Gitmiyorum güzelim" dedi.

Arya uyuyordu ve uykusu sırasında bilinçsiz bir şekilde mırıldanıyordu. Mert duyduğu "Bırakma beni" fısıltıyla nefesinin kesildiği hissetmişti. Boğazına oturan yumruyu geçirmek için defalarca yutkunmuş sonunda "Bir daha asla!" diyebilmişti.

Doğrulup üzerindeki kanlı gömlek ve pantalonu çıkardı, Oruspu çocuğu her şeyi düşünmüştü. En güvendiği adamları da yanında yokken depoya girmek biraz zorlu olmuştu ama Orhan şerefsizinin unuttuğu bir şey vardı.

Karşısındaki Mert KESKİN idi...

Arya'nın üzerindeki kirli pijamaları görünce burnunun direği sızlamıştı. Sikik herifler pijamayla kaçırmıştı. Icinden 'O depoda ne kadar üşümüştür' diye geçirdi. Karısının da kirli pijamalarından kurtulduktan sonra çıplak bedenini karısının yanına attı.

CANHIRAŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin