Bu bölüm ortalık birazcık karışacağını için anlatımı ben devraldım.
Bu bölüm satır arası yorum yaparsanız sizi bir sürü öperim. Çünkü bu bölümdeki düşüncelerinizi çok merak ediyorum.
Öptüm, keyifli okumalar💜
Arya, bilinci hafif hafif yerine gelince, ensesinde hissettiği ağrıyla hafif bir şekilde inledi. Yoğun acıdan dolayı bulanıklaşan zihnini aydınlatmaya çalıştı. Bir bir gözlerinin önüne gelen anlarla hızla gözlerini araladı.
Gördüğü şey, pardon göremediği şeylerden dolayı vücudunu anında bir panik dalgası sarmıştı. Gözlerini bağlamışlardı ve Arya karanlıktan it gibi korkuyordu.
Vücudunun her zerresinde dolaşan panik ve korkuyla "Kimse yok mu? Çıkar şu gözümdekini!" diye tısladı.
Gözündeki bant çıksa ne korkusu, ne paniği kalacaktı...
Karşı taraftan gelen "Türkçe konuşabilirsin" sözleriyle Arya "Çıkar şu gözümdekini!" diye bağırdı. Gelen adım sesleri ve saçlarında hissettiği parmaklarla derin bir nefes aldı Arya. Kurtuluyordu karanlıktan.
Gözlerindeki bant çıktığında ışığa alışmak için gözlerini kıstı. Bulunduğu yeri inceleme fırsatı bile olmadan kulağının dibindeki ses ve "Beni hatırladın mı küçük bebeğim?" sözleri tüm kanının çekilmesine neden olmuştu.
Arya'nın donmasına karşılık Orhan yüzüne igrenc bir sırıtış eklemişti. Dudaklarını Arya'nın kulağının altına bastırdığında, genç kadından acı çektiği belli olan ıkınma, çığlık karışımı bir ses çıkmıştı.
Tıpkı bir hayvanın acı çekerek can verirken çıkardığı ses gibi...
Arya, tüm vücudu titrerken tüm algılarını kapatmış, sadece karşısındaki duvarı donuk bir şekilde izlerken, kulağının yanındaki dudaklardan çıkan "Bir küçücük Aryacık varmış, bir küçücük Aryacık varmış" sözlerini duyuyordu. Arya krize girmiş, deli gibi çığlık atıp çırpınmaya başlamıştı.
Orhan'ın "Şşş güzelim" deyip elini Arya'nın boynuna atıp oksamasiyla, Arya daha da çıldırmış "Dokunma" diye boğazını tahriş edecek derecede bağırıp daha çok çırpınmıştı.
Arya, girdiği krizle kendinden geçmeden hemen önce, Hasan'a ait olduğunu bildiği sesten "Seni öldürürüm oruspu çocuğu! Rahat bırak lan onu!" sözlerini duymuş ve karanlığa teslim olmuştu.
Hasan, Arya'nın birkaç metre ötesinde, kolları tavana zincirle bağlanmış bir şekilde duruyordu. Aslında diğer korumalar gibi Hasan ve Yusuf'u da bayıltmışlardı ama ıkisinin bünyesi sağlam çıkmış, ilacın etkisi çok çabuk geçmişti.
Hasan, yarı baygın bir şekilde onları takip ederken önlerine kırmış, kaza yapmalarına sebep olmuştu. Fazla mal göz çıkarmaz mantığıyla Hasan'ı da Aryayla birlikte getirmişlerdi ama aptallık ettiklerinin farkında degillerdi. Evet Hasan'ı bağlamışlardı ama ince bir zincir kullanmışlardı.
Ve o zincir Hasan için çocuk oyuncağı idi...
Hayatı boyunca bunun için eğitilmişti. Sadece düzenli aralıklarla vücuduna enjekte edilen ilaçlar onu güçsüz bırakmıştı. Ilaclar normalde bir ayıyı devirecek güçteyken Hasan'ı sadece yarı baygın hale getirebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANHIRAŞ
ChickLitMert KESKIN Görüp görebileceğiniz en acımasız insandı. Ama onun bir zaafı vardı. Zaafı olduğunu bile bilmeyen sıradan bir kadın... 12.03.2021♡