42.BÖLÜM

18K 623 166
                                    

Mertle hastaneye geldiğimizde aşırı gergindim. Biraz da korku vardı aslında. Tuhaf bir histi, içimde bir insan büyüyordu. Gerçi şu an hiçbir şey hissetmiyordum ama olsun.

Doktorun odasında oturmuş, bekliyorduk. Sevgili kocamın götünde kurt kaynadığı için oflayıp duruyordu.

"Ay yeter, sus otur artık!"

"Nerede kaldı bu adam? Işi varsa bu saate randevu vermeseydi!"

"Acil doğuma gitmiş adam ne yapsın? Sakın gelince de bir şey söyleme!"

"Yok demeyeceğim, depoya çektireceğim"

"Mert!"

"Yavrum manyak mısın? Tamam başkası bekletse tepki gösterirdim ama doktor yani, saygı duyuyorum ne diyeyim."

Elimi uzatıp "Gel buraya" demiştim. Yanıma oturduğunda beni kollarının arasına almış, saçlarımı öpmüştü. Kafamı kaldırıp çenesini öpmüştüm.

Yüzüme çıkardığı parmaklarının tersiyle yanaklarımı okşamış, alnımı ve burnumu da öpmüştü. Doktor gelene kadar Mertle küçük küçük birbirimizi öpüp sevmiş, biraz iş konuşmuştuk.

Iş konuşurken öpüşmek hiç mantıklı değilmiş ama çünkü ben hiçbir şey hatırlamıyordum.

Sonunda doktor geldiğinde sedyeye yatmış, karnımı açmıştım. Dökülen jelin soğukluğuyla göbeğimi içine çektiğimde, Mert tuttuğu elimi sıkmıştı. Kafamı ona çevirip derin bir nefes aldığımda, diğer elini de yüzüme çıkarıp okşamıştı.

Karnımda gezen makineyle bakışlarımızı birbirimizden çekip ekrana çevirdik. Makineyi bir noktada tutup "Işte bebeğiniz burada" diyen doktorla sanki tek dayanağım oymuş gibi Mert'in elini sıktım.

Gerçi tek dayanağım gerçekten oydu ama konumuz bu değildi.

Doktorun işaret ettiği yere baktığımda minicik bir gölge vardı. Küçücüktü.

"Gelişimi gayet iyi ama yine de siz dikkatli olun. Arya hanımın değerleri çok düşük bu yüzden hem yediğiniz şeylere dikkat etmeniz gerekiyor, hem de ilaç desteği sağlayacağız"

"Arya hanım yemek yerse dikkat eder yediğine!"

"Yiyorum!"

"Anladığım kadarıyla bir yeme sorunu var. Merak etmeyin yazacağım ilaçlar iştahınızı da açacak"

Mert'e ters ters bakmış tekrar ekrana dönmüştüm. Ona daha sonra sinirlenirdim şimdi bebeğime odaklanmam lazımdı.

Aslında ekranda görene kadar hiçbir şey hissetmiyordum. Ama şimdi sanki içimdeki hareketlerini bile hissedebiliyordum. Böyle bir sey tabiki mümkün değildi ama hissediyor gibiydim.

Psikolojik olduğunun biliyordum ama bu his hoşuma gitmişti.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, ne hissetmem gerektiğini hiç bilmiyordum. Daha 22 yaşındaydım, çok küçüktüm. Çocukluğunu bile Mert'in yanında yaşayabilen bir kadındım, ben nasıl anne olacaktım?

Doktor "Isterseniz bebeğin kalp atışlarını dinleyelim" dediğinde düşüncelerimden kurtulup bakışlarımı Mert'e çevirdim. Mert'in onaylamasıyla odanın içinde yayılan boğuk makine sesleriyle kalbimin durduğunu hissettim.

CANHIRAŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin