CANHIRAŞ

27.BÖLÜM

Medya: 👉🏻🥺👈🏻

Keyifli okumalar 💙

Burnumu olduğu yere sürttüğümde uzun zamandır alamadığım kokuyu aldığım an gözlerimi açtım. Gözlerimin önündeki adem elmasıyla geriye çekilip kocamın uyuyan yüzünü izledim.

Şaşırtıcı bir şekilde kaşları çatık değildi...

Çok yorgundum. Çok fazla yorgun. Kımıldamaya bile halim yoktu. Ama enerjik olmam lazımdı. Bol bol gülmem kahkaha atmam lazımdı. Bunu kollarında uyuduğum beden için yapmam lazımdı. Aşağıda günlerdir endişeyle bekleyen insanlar için ve en çokta kendim için yapmam lazımdı.

Iyilesmek için...

Bir elimi Mert'in yanağına çıkarıp okşadım, uzanıp dudaklarını öptüm. Herhangi bir tepki almayınca uzanabildiğim her yerini öptüm. Gözlerini açmadan "Öldüm de cennette miyim acaba?" deyip gülümsedi.

Hep yapmak istediğimi yapıp meydan çıkan gamzesine dudaklarımı bastırdım. Bu hoşuna gitmiş olmalı ki çukuru daha da derinleştirmişti. Defalarca gamzesini öptükten sonra, kafamı boynuna sokup sıkıca sarıldım.

Sırtımı okşayan ellerle çıplak olduğumu hatırladım. Ama umrumda değildi, bu yüzden kocamın sıcak bedenine biraz daha sokuldum.

Konuşmamız gereken çok şey vardı ama şu an buna hazır değildim.

Mert'in "Hep bu yatakta böyle kalsak olmaz mı?" sözlerine karşılık "Mert" diye seslendim. Aldığım 'hmm'lamayla "Ama ben acıktım" diye sızlandım.

Karşılık olarak aldığım koca kahkaha her şeye yeterdi...

Ayrı kaldığımız birkaç hafta ve son günlerde yaşadığımız şeyler beni o kadar etkilemişti ki, tüm duygularım düşüncelerim değişmişti resmen.

Bir ara sizinle bu konuyu da konuşacaktım.

"Önce ben duş alacağım" diye bağırıp ayağa kalktım. Mert'in üzerindeki örtüyü çekip vücuduma sardım. Şaşkın gözlerle bana bakan kocama öpücük atıp banyoya giderken "Örtüye niye sarındıysa, sanki görmediğim şey" diye homurdanan adama "Hep bunu yapmak istemiştim" diye bağırdım.

Neşeli ol Arya...

Banyonun kapısına geldiğim de adımlarım durdu. Dolan gözlerimle derin bir nefes aldım. Tam o sıra belime sarılan kollar ve boynumdaki dudaklar kendini belli etti. Mert "Birlikte girelim mi?" diye sordu.

Bunu neden sorduğunu çok iyi biliyordum ve ben bu adama çok fena aşık olurdum...

Arkamı dönüp üzerimdeki örtüden kurtulduktan sonra, kollarımı Mert'in boynuna sardım. Belimdeki elleri bacağıma inip beni havaya kaldırdı, bacakları beline sardığımda banyoya girdik.

***
Hazırlanmış, odadan çıkmıştık. Merdivende koşa koşa inerken, arkamdaki bedenin homurdanması umrumda değildi.

Salona geçip donatılmış masada oturan bedenlerin arasından gözüme ilk Gözde abla çarpmıştı.

"Gözdikom!" diye çığlık atıp koşarak sandalyenin arkasından boynuna sarılıp defalarca öptüm. Kafamı kaldırıp karşımda gördüğüm Yavuz ile ağzın o şeklini almıştı.

Bunun ne işi vardı burada!

Gözde abladan ayrılıp tin tin yanına gittiğimde ayağa kalkıp sımsıkı sarılmıştı bana. Çok özlemiştim lan bu şerefsizi. Yavuz'dan ayrılmamı sağlayan "Ama ben?" sesiyle gözlerim olabilirmiş gibi daha da açıldı. Bu ses Aslı'nın sesiydi.