35.BÖLÜM

32.6K 913 1.4K
                                    

Medya:👉🏻👈🏻

Final yakın mi diye sormuşsunuz, değil askolar.

Daha Mert'i öldürüp Arya'ya daha zengin, daha mafya, daha yeni koca bulacağız.

Şaka şaka, gülün diye.

Ama bu bölüm bir sürü yorum gelmezse, yeni koca getirecekmişim. Ben öyle duydum.

Keyifli okumalar💙

Vücudum da hissettiğim ağrılar ve burnuma dolan iğrenç kokuyla hastanede olduğumu anlamıştım. Kuruyan boğazımı ıslatmak için yutkunduğumda, hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum.

Sanki birbirine yapıştırılmış gibi hissettiğim gözlerimi çok az aralamayı başardığımda, hastanenin beyaz tavanıyla bakışmış, sadece kalp atışlarım olduğunu tahmin ettiğim, makineden çıkan sesleri duymuştum.

Sonrası, sonrası yine karanlıktı.

***

Bilincimi tekrar kazandığımda odada Hasan ve Ayşe konuşuyordu.

"Hâlâ uyanmadı"

"Uyanacak"

"Off keşke hiç uyutmasaydık"

"Uyutmasaydık Mert'in öldüğünü öğrendiğinde burayı başımıza yıkardı Ayşe."

Mert'in öldüğünü...

Yarım yamalak duyduğum cümleyle nefesimin kesildiğini hissettim. Odanın içinde aniden yükselen sesleri duyuyor ama algılayamıyordum.

Sadece sol göğsümdeki ağrı vardı, dayanılmaz ağrı...

Sonrası yine karanlıktı. Sadece bu defaki karanlığın farkı,  bir daha hiç aydınlığa çıkmak istemeyeşimdi...

***

Gördüğüm saçma sapan rüyayla nefes nefese kalmış, çığlık atarak uyanmıştım.  Hâlâ hastanedeydim yaşadıklarım gerçekti.

Yatağın yanındaki ikili koltukta Hasan ve Ayşe oturmuş, Ayşe Hasan'ın omzunda uyumuştu. Onların konuşmaları...

Mert, Mert ölmüştü!

Neler olduğunu bilmiyordum, hiçbir şey hissetmiyordum, vücudumu kontrol edemiyordum.

Yataktan nasıl fırladığımı, kolumdaki serumu çekiştire çekiştire nasıl yürümeye çalıştığımı bilmiyordum. Hepsi saniyelik şeylerdi. Daha Hasan ve Ayşe koltuktan kalkamamıştı bile.

Üstelik Hasan uyanıktı.

Bir adım daha atacakken, arkamdan kollarımla birlikle göğsüme sarılan bedenle adımım havada kalmıştı.

Çırpınıp çıkmaya çalıştıkça daha da güçleniyor, beni geriye çekiyordu. Bağırarak beni bırakması için yalvarırken Ayşe karşıma geçti. Bir şeyler söylüyordu ama asla duymuyordum, sadece gitmek istiyordum.

Titreyen çenemle "Mert öldü" diye fısıldadım. Çırpınmayı bırakmıştım. Ayşe kaşlarını çatıp bir bana, bir arkamdaki Hasan'a bakıyordu.

"Duydum, siz söylediniz! Mert öldü!" diye tekrar ettim. Hasan, beni sıkmayı bırakmış, kendine çevirmişti. Elini çeneme atıp göz göze gelmemizi sağladı.

CANHIRAŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin