18

9.2K 548 20
                                    

Selamlar canlar! Umarım bu bölümü beğenirsiniz...

Uzun bir zamandır yoktum. Bunun için çok özür diliyorum ama geri geldim ve tekrar buradayım <3 Beklemede kalın.

Kitaplarımda  reklam yapmak yasaktır!

Kitaplarımda  reklam yapmak yasaktır!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

------Gece------

"Nasıl yani!! Sena aslında elfmiymiş!?"

Rüya'nın şaşkın sesini es geçtim ve kahveden bir yudum aldım. 

"Yeteneklerin uyanmaya başlamış"

İhtiyarın düşünceli sesi ile kaşlarımı çattım. Bakışlarım onu bulurken kafamı hafifçe sağa eğdim.

"Nasıl yani? Bunlar uyanmamış hali miydi?"

Dediğim an ihtiyarın düşünceli bakışlarını bana çevirdi. Bir şeyden emin olmak istiyor gibiydi.

"Ailenizin öldüğüne emin misiniz?"

Şaşkınlıkla sorduğu şeye kaşlarımı kaldırdım. Şaşkınlıktan aralanan dudaklarım ile derin bir nefes verdim.

"Dalga geçmenin sırası değil ihtiyar. Salak saçma konuşma"

Sinirle bir şekilde konuşmamın ardından, bu sefer kaşlarını çatan taraf ihtiyar olmuştu. Rüya'nın bir açıklama beklercesine söylediği sözler ile bakışlarım ona kaydı

"Ne demek istiyorsun?"

İhtiyar derin bir nefes bıraktı. Tam ağzını açmıştı ki hareketlenen Seda ile bütün bakışlar ona kaydı. Eve geldiğimiz gibi koridora bırakmıştım onu. Ve yaklaşık 3 saattir falan parkenin üstünde boylu boyunca yatıyordu. Çokta umurumda *-*

Gözlerini aralaması ile rahatça arkama yaslandım.

"Günaydın prenses"

Ona seslenmem ile bakışları ilk olarak beni buldu. Hemen ardından çevrede gezdirdi. Şokla açılmış gözleri ile doğruldu. Umursamaz bakışlarımı ona attım.

"İhanetin nedeni değil bedeli olur derler Sena. Normalde o bedel 'ölüm' olurdu. Ama sen sadece bizim sorularımızı yanıtlayacaksın"

Rüya'nın söyledikleri ile kaşlarımı kaldırdım ve ona baktım. Ne çabuk büyüdü be bu kız? Üstelik nereden öğrenmiş bu böyle lafları? Biz racon yapan insanlar değiliz ki -,-

"Bizim hakkımızda ne biliyorsan anlat! HEMEN!"

Rüya'nın bağırması ile elimdeki kahveyi masaya düşürdüm. Kız tanrı belanı vermesin, ödüm koptu! Şokla sağ elimi kalbime götürdüm ve gözlerimi kapattım

"Kız ödüm koptu, o neydi öyle"

Dedim ve açtım gözlerimi. Selim gülmemek için kendini tutarken Rüya tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. Bakışları ile beni öldürmeye falan çalışıyor sanırım XD Ağzımın üstüne hayali bir fermuar çektim ve arkama yaslandım. Sena bakışlarını bana sabitledi. Boş bakan gözlerine tereddüt ile baktım. Bir şey bekliyor gibiydi.

MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin