24

5.4K 350 18
                                    

Selamlar canlar! Umarım bu bölümü beğenirsiniz...

Kitaplarımda reklam yapmak yasaktır!

Bu kadar geç kaldığım için üzgünüm. Ama gerçekten çok yoğunum. Ama kitabın ilerleyen bölümlerinde bir çok şey olacağını garanti ederim.

 Ama kitabın ilerleyen bölümlerinde bir çok şey olacağını garanti ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hareketlenen Kaan ile bakışlarım ona kaydı. Uykulu gözlerini araladı ve baktı bana. Dağınık saçları, yüzündeki ufak tefek yaralar ve yeni uykudan kalkmış olmasının verdiği bir şirinlikle bakıyordu bana. İstemsizce gülümsedim ve burnunun ucunu öptüm.

"Günaydın"

Diyerek fısıldadım. Hayatımda ne kadar kötü şey yaşanırsa yaşansın bazen mutlu olmalıymışım gibi hissediyorum. Ama hemen ardından gelen pişmanlık beni yakıp kül ediyor. Rüya mutsuzken, daha doğrusu hiç bir şey hissedemezken benim mutlu olmam kalbime bir öküz oturmasına sebep oluyor. 

Yüzümün asıldığını gören Kaan hafifçe doğruldu ve boştaki elini yanağıma koydu

"Güzelim. Sırtın mı ağrıyor?"

Başımı hafifçe sağa ve sola salladım. 

"Hayır. Konu Rüya. Hiç bir şey hissedemiyormuş. Sanırım mühürün bozulmasının bir yan etkisi..."

Kaan derin bir nefes bıraktı ve bakışlarını duvara çevirdi

"Boz gerçekten öldü mü dersin?"

Sorusu ile başımı hızla iki yana salladım. 

Sanmıyorum. Öyle olsa mutlaka hissederdin. Üstelik bence Rüya bu konuda yalan söylüyor. Ne kadar bir şey hissedemiyor olsa da, içinde bir yerlerde ufak bir şeyler var bence. Yoksa umurunda olmaz hemen söylerdi. Sanırım Boz'un başı dertte. Onu korumak için yalan söylüyor olabilir"

Açıklamam ile Kaan başını aşağı yukarı sallarken, duyduğum ses ile yerimden sıçradım.

"Gençler"

Kaan'ın ufak bir küfür mırıldanması ile ikimizde şaşkınlıkla mağaranın girişine baktık. İhtiyar mağaranın girişinde bize bakıyordu. Şaşkınlıkla ayağa kalktım

"İhtiyar!??!"

Bağırmam ile ihtiyar yüzünü buruştururken Kaan'da hemen önümde ayağa kalkmıştı.

"Sakin olun. Diğerleri bana ulaştı. Kayıp olduğunuzu fark edince sizi aramaya çıktım. Neyseki güçlü bir bilgeyim."

Yavaşça ona adımladım

"Bakıyorum da anca iyileştin"

Dalga geçercesine söylediklerim ile göz devirdi. Bakışları ile bizi baştan aşağı süzdü. Herhangi bir yaramız olup olmadığına bakıyor gibiydi.

MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin