Selamlar canlar! Umarım bu bölümü beğenirsiniz...
Medyaya biraz önce kendime yaptığım smoothie'yi koyuyorum. Bardağım ile aynı renk olsun diye çok uğraştım!!
Kitaplarımda reklam yapmak yasaktır!
Başımdaki ağrıyı görmezden gelmeye çalışarak doğrulmaya çalıştım. Sanki üstümden tır geçmişçesine ağıran başımla inledim. Yanımda hissettiğim hareketlenme ile gözlerimi araladım. Kaan kolunu belime sarmış bana sarılarak uyuyordu. İstemsizce yüzümde oluşan gülümseme ile yüzünü inceledim. Sanırım daha önce yüzünü hiç uzunca incelememiştim. Keskin çene yapısı uzun kirpikleri ilk dikkatimi çeken şey olmuştu.
İstemsizce sol elimi kaldırdım ve işaret parmağımı burun kemerinde gezdirdim. Burnundan aşağı kaydırmam ile dudaklarına düşen parmağım bir süre durdu. Yutkundum ve bakışlarımı kapalı gözlerine çevirdim. Göz kapakları ve kaşları huzurlu bir uykuda olduğunu belirtirmişçesine gevşekti.
Parmağımı bu sefer yanağında gezdirdim ve alnına çıkardım. Tekrar burun kemerinden aşağı doğru kayan parmağımla nefesimi tuttum. Kusursuz yüz hatları onu öyle çekici kılıyordu ki. Dudaklarına düşen parmağım bu sefer durmadı ve çenesine doğru yol aldı. Oradan boynuna düşen parmağım ile gözlerim adem elmasına takıldı.
Sanırım bir erkekte en çekici bulduğum şeylerden biriydi. Parmağım adem elması üzerinde gezinirken, yutkunması ile parmağımın altından kayan adem elması saniyesinde geri yerine gelmişti. İstemsizce bende yutkundum ve bakışlarım çenesine kaydı. Oradan yavaşça dudaklarına tırmandı ve en son durak olarak gözlerine uğradı.
Uykulu ve hafif açık gözleri ile hızlıca taradı yüzümü. Dudaklarında oluşan ufak bir gülümseme ile fısıldadı
"Sen gerçek misin ya?"
İstemsizce gülümsedim ve başımı hafifçe aşağı yukarı salladım.
"Sana gerçek olduğumu nasıl kanıtlayabilirim?"
Aynı onun gibi fısıldamıştım. İkimizin de aynı anda yutkunması ile bakışlarım dudaklarına indi. Hemen ardından bakışlarımı tekrar gözleriyle buluşturdum. Rengini seçemediğim ama olağan üstü derecede güzel duran gözleri gülümseyen dudaklarımdaydı. Derin bir nefes aldım ve verdim. Belimdeki elleri hafif sıkılaşırken bu sefer boğuk bir sesle konuştu
"Sanırım o güzel dudaklarından gelen bir öpücük kanıtlar"
Yüzlerimizi yavaşça yakınlaştırdım ve fısıldadım
"Kanıtlamak zorunda mıyım?"
Başını hızla aşağı yukarı sallaması ile onu ne kadar çok öpmemi istediğini anladım. Kafasını hafifçe sağa eğmesi ile yanyana gelen burunlarımızla sol elim saçlarına tırmandı. Dudaklarından gelen nefes, dudaklarımı silip süpürüyor ve onu öpmem için adeta beni çağırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühür
WerewolfKamp yapmak için çıktıkları yolda mühürlenen iki kız kardeşin hikayesini okumaya hazır mısınız? Peki ya aslında kendilerinin normal olmadıklarını anlasalar? * Hikayeden* "Mühür saçmalığına inanmıyorum tamam mı! Bu tamamen bir saçmalık!" Sinirle tısl...