19

7.9K 505 29
                                    

Selamlar canlar! Umarım bu bölümü beğenirsiniz...

Kitaplarımda reklam yapmak yasaktır!

Sinirle sağ avcumun ile alnıma vurdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sinirle sağ avcumun ile alnıma vurdum. Hadi ama Gece! Düşün, düşün, düşün! Nasıl bulabilirim ki!!! Güçlerim olmadan normal bir insandan farksızım!! Duyduğum adım sesleri ile bakışlarım kapıma kaydı. 10 - 15 adım ötemdeki bir kapının açılması ile gözlerimi büyüttüm. 

Merakla kapıdaki cama yaklaştım ve baktım. Ama tek görebildiğim tamda camın önünde durmuş olan adamın kafasıydı. Sinirle kapıya yumruk attım. Hafif göçen çelik kapı ile aniden durdum. Dışarıdan gelen adım sesleri gittiklerini gösterirken, büyük ihtimalle Rüya'yı almışlardı. 

Olaylar hızlı ilerlemeye başladı! Hemen bulmalıyım şu taşı! Gözlerim kapıya kayınca dudaklarımı yaladım ve gülümsedim. Doğru ya! O taş dönüşmemi engelliyor! Bedensel yeteneklerim bende kalıyor olmalı! Normalden daha güçlüyüm, daha iyi duyuyorum ve daha esneğim!  Bu da bu kapıyı biraz zorlarsam açabileceğim anlamına geliyor. 

Ama yumruk seslerimi duyup gelebilirler... Tanrım! Düşün Gece... Sesi nasıl saklayabilirim? Etrafımda elime sarabileceğim bir şey de yok. Kesinlikle sesi duyarlar! İki elimle yüzümü sıvazladım ve derin bir nefes aldım. Tamam. Biraz sakin olmalıyım. Sakin olursam bir çözüm bulabilirim...

Bir kaç kez bulunduğum odada turladım. Derin nefesler alıp veriyor ve kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Bir dakika. Benim çıkaracağım sesten daha yüksek bir ses çıkarsa eğer, benim çıkardığım ses duyulmaz değil mi?

"Kaan"

Duvara yaklaşarak fısıldamam ile biraz bekledim. Bir kaç hışırtı sesinin ardından onun sesini duydum

"Evet güzelim?"

Bakışlarımı hafif içe bükülmüş kapıya çevirdim ve fısıldadım

"Sana işaret vermem ile çok yüksek bir sesle ular mısın?"

Bir süre ses gelmeyince anladım. Kaan neden olduğunu çözmeye çalışıyordu.

"Çok sorgulama! Sadece bana biraz vakit kazandır yeter"

Duyduğum bir kaç onaylayıcı mırıltı ile kapının karşısına geçtim. Tamam. Tamda kilit noktasına vurmalıyım ki, kilidi kırabileyim. Eğer kapıyı tamamen kırarsam, geri koyamam ve adamlar bakmaya geldiklerinde bir terslik olduğunu anlarlar. 

Hadi bakalım Gece. Güven kendine kızım! Yaparsın! Aslansın, kaplansın en iyisin be! Sana kurban olurum! Derin bir nefes verdim ve gözlerimi kapadım.

"Şimdi"

Fısıldamam ile aynı anda ulumaya başlayan Kaan ile hızla kapının kilit kısmana bir yumruk attım. Duyduğum bir kaç adım sesi ile gözlerimi açtım. Biraz sonra susan Kaan ile nöbetçiler geri döndü. Derin bir nefes bıraktım ve kapının ufak cam kısmından koridora baktım. 

Temiz gibi gözüküyor. Kilit kısmı kırılan kapıyı dikkatlice ve sessizce açtım. Kapının aralığından hızlıca çıktım. Tamam. Asıl soru şu... BEN BU TAŞI NASIL BULACAĞIM?!

---------------------

Tamam tamam. Her şey yolunda. Biraz anam ağladı sayılır ama olsun :) O koridordan hızlıca geçmiş ve 4 yola ayrılan bir yere gelmiştim. İlk koridorda, bana arkası dönük nöbetçileri görmem ile diğer koridora girmiştim. Ufak bir labirent travması sonrasında şuan bulunduğum yere geldim.

Neden kaleni veya sarayını labirent gibi yaparsın ki? Bir işkal olsa nereden kaçacağını bilemezsin! Her neyse. Duyduğum bir kaç adım sesi ile hızla üstünde bir büst heykeli olan uzun çekmeceli masanın arkasına geçtim. Yere çömelmiş gitmelerini beklerken konuştukları şey dikkatimi çekti

"Prenses tahta geçecek diyorlar"

Duyduğum erkek sesinden hemen sonra ona cevap veren başka bir erkek sesi ile kaşlarım çatıldı

"Bunun için o iki kızdan birine ihtiyacı var ama"

Hafif bir gülme sesi geldi. Hemen ardından ilk konuşan erkek tekrar konuştu. Sanırım o gülmüştü

"Prensesin bu güne kadar isteyip, elde edemediği her hangi bir şey gördün mü sen?"

Ne demek bu? Rüya'yı aldıklarına göre, ona bir şey yapacaklar. Sena'nın kraliçe olabilmesi için neden ikimizden birine ihtiyacı var ki!? Tanrım! Neler oluyor?

"Kız mühürlüymüş ama"

Duyduğum ses ile tekrar onlara odaklandım. Tekrar konuşmaya başlayan bu gülen kişiydi.

"Prenses mühürü kırabilecek birini bulmuş. Yani bu iş artık çocuk oyuncağı"

Gittikçe uzaklaşan nöbetçiler ile ne zaman açılmış olduğunu bilmediğim ağzımı kapattım. Ne yani, bu mühür şeysi bozulabiliyor mu? İyi ama nasıl? Böyle güçlü bir bağ nasıl bozulur ki? Hadi bozuldu, sonrasında ne oluyor? Mühürü bozulan kişiler tekrar birilerini sevebilir mi? Veya aynı duyguları tekrardan hissede bilir mi ki? 

Nasıl bir pisliğe bulaştık biz böyle?! Nöbetçilerin gittiklerinden emin olduktan sonra saklandığım yerden çıktım ve seri ama sessiz adımlarla koridorda ilerlemeye başladım. Ben buraya biraz önce gelmiş miydim? Sanki bu tabloyu önceden görmüş gibiyim? Yada bu duvar işlemelerini...Sanırım kayboldum!!!

HELP!!!

Umarım bölümü beğenmişsinizdir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Eğer hatam olduysa uyarırsanız sevinirim. Sonraki bölümde veya bir sonraki kitabımda görüşmek üzere.

MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin