Kamp yapmak için çıktıkları yolda mühürlenen iki kız kardeşin hikayesini okumaya hazır mısınız? Peki ya aslında kendilerinin normal olmadıklarını anlasalar?
* Hikayeden*
"Mühür saçmalığına inanmıyorum tamam mı! Bu tamamen bir saçmalık!"
Sinirle tısl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bıçağı pantolonumun baldırındaki kemere sabitledim ve doğruldum. Ne olur ne olmaz yanıma kendimi savunabileceğim bir şeyler almam gerekiyor...
"Biz hazırız"
Rüya'nın sesi ile bakışlarım Dupa'ya kaydı. Hepimizi süzdü ve hazır olduğumuzdan emin olmaya çalıştı. Kendince emin olunca evin kapısını açtı. Biraz önce bize verdiği pelerinlerdeki kapşonları kafamıza geçirdik. Kıyafetlerimizi ve saçlarımı kapatan bu pelerin biraz dikkat çekse de yine de kullanışlıydı.
Hepimiz sırayla evden çıkmış ve çarşının en duvar tarafından yürüyorduk. Kısa bir yürüyüş ardından gitgide azalan evler ile daha rahat bir şekilde yürümeye başladık.
"İleride bir köprü var. Köprünün ardında bir orman var ve orası bazı büyülü yaratıklar tarafından korunuyor."
Dupa'nın gösterdiği yere kaydı bakışlarım.Gerçekten küçük bir köprü vardı.
"Ne tür yaratıklar var?"
Kaan'ın sorusu ile bakışlarım ona kaydı.
"Adlarını söylesem de anlamazsınız o yüzden yeteneklerini anlatacağım. Amerikan geyiği benzeri bir tür var. Bu tür oldukça saldırgandır. Sizin 2 katınız falan dikkatli olun. Periler var. Eliniz kadar falandır boyları ama büyü yaparlar ve yaptıkları çoğu büyü oldukça güçlüdür. Son olarak sizin 3 katınız falan insan benzeri devler var. Beyinleri olmadığı için oldukça saldırganlardır ve mantıklı düşünemezler"
Dupa'yı başımızla onayladık ve yola koyulduk. Yanıma gelen Kaan ile ona baktım. Ona yakın olan elimi avuçları içine aldı ve öptü.
"Dikkat et. Bir gözüm sende olacak"
Kafamı aşağı yukarı salladım ve elini güven vermek istercesine sıktım.
"Merak etme. Ölürsem senide yanıma alırım"
Dediğim şey ile gülerken köprüye geldiğimizi fark ettim. Kaan'a uzandım ve yanağından öptüm. Ban o güzel gülümsemesini bahşederken ellerimi ayırdık. Sap elimde bir tabanca yarattım. Asla bitmeyen siyah zehirli mermileri olan bir silah :)
Göz ucuyla diğerlerine baktım. Herkes ellerine silahlarını almıştı. Rüya ise Bembeyaz bir yay yaratmıştı. Köprüye adım attığımız an titremeye başlayan yer ile bakışlarım Dupa'ya kaydı
"Sorun yok. Size söylemeyi unuttum. Bu yaratıklar topraktan çıkıyorlar."
NE??? Yani her an her yerden çıkabilirler!!! Ben şokla Dupa'ya bakarken herkes hızlıca geçti köprüyü. Bir kaç adım atmıştık ki aniden yerin sallantısı durdu. Aynı anda hepimiz durmuş ve birbirimize bakmıştık.