Aşk-ı Aşkın ✔️

15. Bölüm ''Enez''

Hoş geldiniz lan okullular KFŞALDKFADLŞKGALŞ 

Başlıyoruz.

''Enez''

---

Sıramda biraz kayıp, bir ayağımı Ömer'in ayağının üstüne attım. Sınıfa bir haftalığına tanıtım öğrenciler gelmişti.

Her yıl farklı okullardan sekizinci sınıflar gelirdi ve bursluluk sınavlarına girecek kişilere okul tanıtımı yapılıyor gibiydi. Ömer'i dürttüğümde bana baktı.

Elimdeki jelibonu  ona gösterip, salladığımda anlayarak kafasını salladı. Paketi açmak için tuttuğumda Ömer öksürmeye başladı. 

O sıra hızlıca paketi açtım. Paketin sesini kimse duymadığı için mutluydum. Ömer öksürüğünü kesip, jelibonuma el attı.

Oha hayvan! Hepsini alsaydın. Homurdana homurdana ağzıma attığım jelibonla paketi yan taraftan Beyza'ya uzattım. Beyza eliyle reddedince yanındakine sormadım.

Adama damak çikolata aldım yemedi bunu mu yiyecekti? Enayi zaten para vermemiştim, Ömer'den çalmıştım.

Ömer de, Beyza'ya aldırmıştı. Beyza da abisine...

Her şey Kuzeye girmişti sorun yoktu. Ona zaten sinirliydim. Parmağın kırık diye sana iyilik yapacağımı düşündüren ne? Maaş ver yapayım enayi.

Şuan kimya dersindeydik. Hocamız tahtaya yazdığı şeyi silmek için eline aldığı silgiyle bize döndü.

''Siliyorum çocuklar.'' Batuhan elini havaya kaldırıp;

''Sil kanka.'' dediği şeyle kafamı Ömer'in boynuna gömdüm. Hoca anlamaz gözlerle bakarken anlamamış olacak ki takılmadı.

''Lan Batuhan salak mısın oğlum? Bütün hafta sonu tiktokta mı takıldın?'' Ömer'in dediği şeyle kafamı kaldırdım. Onlar kendi aralarında konuşurken önümdeki yeni gelen çocuğun ensesine kalem batırıp, geri çekiyordum.

Sabır taşı olsa çatlamıştı mübarek! 

''O zaman misafirlerimize soralım bakalım. Elementleri biliyor musunuz?'' Hocanın sorduğu soruyla en öndeki çocuk hızlıca  elini salladı.

''Valla hocam birkaç tane biliyorum ama...'' Dediği şeyle hocamız gülümseyerek kollarını birleştirdi.

''Say bakalım hangisini biliyorsun?'' Çocuk sırıtarak dikleştiğinde birkaç arkadaşı kıkırdamaya başladı. 

''Cu!'' Dediği şeyle ağzımdaki jelibon boğazıma kaçarken öksürmeye başladım. Ömer hızlıca sırtıma vururken birkaç kişi kahkaha atıyordu.

Geri zekalı! Boşluğuma gelmişti.

''Neden gülüyorsunuz çocuklar doğruyu söyledi çocuk.'' Hocanın dediği şeyle Ömer daha sert sırtıma vururken gittikçe kızarıyordum.

Ölüyordum ulan!

Birden çenemden tutulup kaldırılmamla dudağıma şişe yapıştırıldı. Ömer'in uzattığını sanıp, birkaç küçük yudum aldım.

Geri çekilip, baktığımda yeni gelen çocuğu gördüm.

Gözlerim şokla büyürken yumuşak bir şekilde ona bakarak, Ömer'e itafen;

''Şerefsiz Ömer su versene bu mükemmel arkadaş gibi neden sırtıma vuruyorsun?'' Karşımdaki çocuk bize göz devirip, geri önüne döndü.

Önüne dönmesiyle ve benim öksürüğümün geçmesiyle herkes işine dönmüştü. Beyza'yı dürterken hızlıca yer değiştirmemiz için işaret yaptım.

Defterini ve kalemliğini alırken ben de hayvan Ömer'den jelibonumu alıp, yer değiştirdim. Çocuğunun yanına kendimi birden attığımda bana kısa bir bakış atıp, önüne döndü.

Sadece arkadaş olacaktım sikmeyecektim.

Ömer'den alışkanlıkla gelen bir olayla bir bacağımı dizinin üstüne attım. 

''Sen niye hepimizden tiksiniyor gibi davranıyorsun?'' Sorduğum soruya cevap vermek yerine bacağıma bakıyordu. Lan çocuğa neler yapıyordum. Hızlıca ayağımı çekecektim ki bir eliyle kavradı.

Senin elin damarlı mıydı aslanım?

''Rahat ediyorsan çekmene gerek yok. Beni rahatsız etme yeter.'' Dediği şeyle dudağımı büzdüm.

''Seni arkanda otururken rahatsız mı ediyorum?'' Dediğim şeyle kafasını salladı aşağı yukarı.

''Evet ediyorsun.'' Üzülmüş gibi yapıp, kafamı yana yatırdım.

''Napim?'' dediğim şeyle sırıtırken bana kötü bir bakış attı. Ayh sanki yedik seni. Zilin çalmasıyla jelibonumu sırama bıraktım.

''İstersen ye ben diğer derste buradayım.'' Onun cevap vermesini beklemeden sınıf defterine seke seke gitmeye başladım.

Bakalım adı neymiş.

Sınıf listesinin el atına baktım.

'Enez İçtan' Bu nasıl soy isim lan? Neyse benimki çok güzeldi.

''Lan Aşkın kapıyı açamıyorum yarr-'' Hızlıca Ömer'e masanın üstündeki silgiyi attım.

''Senden küçük arkadaşlar var burada örnek olsana yavşak!'' Cümlem biter bitmez az önce derste 'cu' diyen çocuk;

''Abla valla çok iyi örnek oldun he.'' Onu göz devirip, kolumu uzattım.

''Gel gir kantine gidelim sen mizahtan anlayan birisin Ömer bize tost ısmarlayacakmış.'' Bedava malı duyan çocuk direkt koluma girdi.

Aslanım benim. 

Bedava mezar bulsanız bile içine girin, beklemeyin.

''Benim neden bundan haberim yok?'' Ömer'in dediği şeyle kaşlarımı çattım.

''Hayır! Haberin var sen geri zekalısın hatırlamıyorsun.'' Kolumdaki çocuğu çekiştirip, çıkarken Ömer de, Beyza'nın kolundan tutup, peşimizden sürükledi.

Belli oldu hesabı kimin ödeyeceği. 

Yanımdaki çocukla sohbet ede ede kantine inerken cebimdeki telefonun titremesiyle telefonumu çıkardım.

Mesajlara girdiğimde Kuzeyin mesaj attığını gördüm.

Kuzey ab - Yarın okul çıkışı bize gel. Sadece bir proje için sana bir şey çizdireceğim. Bir gün biz de kalman sorun olmaz herhalde?

Bölüm sonu