Tamamlandı
Aşkın Erdem!
Annesinin enerjisini, halasının flörtöz tavırlarını gen edinmiş bir liseli!
Babam halletsin demek yerine olaya 'Sa' diye giren biri.
Heijan dinleyerek Adidas takımıyla karşınıza çıkarsa her an dolandırılabilirsiniz.
Tatlı tu...
Saat daha sekize geliyordu. Yaklaşık iki saatir haber izliyorduk.
''Kanka senden bahsediyor.''
''Kanka senden bahsediyor.'' Ömer'le aynı anda kurduğumuz cümleyle gülümsedim. İkimizde iğrençtik ha.
''Oğlum acıktım lan.'' Ömer'i kafamla onayladım. Neden kalkmadı lan bunlar daha.
''Valla bekleyelim olmazsa gideriz yeriz biz. Dün siz ne yaptınız Beyza'yla?'' Ömer saçını artistlik bir hareketle yana yatırıp;
''Hatun bana hasta ya! Dün bana kola getirdi biliyor musun?'' Ömer'in dediği şeyle abartılı bir şekilde gözümü büyüttüm.
''Kanka dikkat et sikmesin.'' Ömer'le böyle konuşurken merdivenlerden gelen sesle kafamızı oraya çevirdik.
Kuzey ve Beyza aynı anda aşağıya iniyordu.
Kuzeyle göz göze gelince;
''Günaydın.'' dedi. Aynı şekilde onu cevapladığımızda;
''Erkencisiniz bakıyorum?'' Soru sorar şekilde sormuştu.
Misafirden önce kalkacaksınız adabını bilin lan önce! Bizim eve misafir gelince annem sırf erken uyanırlar, yerlerini yadırgarlar diye yatamıyordu.
Aslında mantıklı bir şeyle annemi kıyaslayamazdım Kiraz reisin yaptığı bir şeyden sual olunmaz.
''Yerimizi yadırgadık herhalde.'' Dediğim şeyle Ömer kafasını iki yana salladı.
''Yo! Kanka selena izlemek için kalkma-'' Dirseğimi karnına geçirdiğimde kafasını aşağı yukarı salladı.
''Ben kendi evimden başka yerde uyamam.'' Beyza gülümseyerek;
''Kahvaltıya geçelim o zaman.'' dedi. Bu kız niye bu kadar kibar? Bizim evde olsaydı biri hazırlayana kadar açlıktan ölsek bile hazırlamazdık.
En son annem kıyamaz hazırlardı, babam da annemi yoruyoruz diye bize söylenirdi ben de suçu Ömer'e atardım.
Mutfağın yanındaki masaya yerleştiğimizde Kuzey;
''Aşkın.'' dedi. Bir an boşluğuma gelerek, bakın boşluğuma gelerek diyorum.
Boşluk.
''Aşkın mıyım gerçekten?'' Kuzey bey anlamamış gibi;
''Aşkımsın? Aman Aşkınsın!'' Al birini vur ötekini! Ömer'le Beyza gülerken Kuzeyde benimle rezil olduğu için şey etmedim.
Bu adam nasıl zekiydi ya?
Sinirle kafasını yana yatırıp, bir şeyler mırıldandı.
''Dünkü yardımın için tekrar teşekkürler.'' Kafamı önemsiz bir şeymiş gibi iki yana salladım. Sen beni gör ben seni her zaman görürüm Kuzeycim.
''Önemli değil.'' Bundan sonra konuşmamıştık.
Şimdi yemek vakti.
---
''Seviyorsun her önüne geleni, arıyorsun değerini bileni bu zamanda tabiata güvenip, işe başlanmaz!'' Elimdeki civciv başlıklı kalemimi ağzıma yaklaştırarak söylediğim şarkıyla sınıfta bulunan üç kişiye konser veriyordum.
Beyza, Ömer ve Enez!
Ben daha şarkımı söyleyecekken civciv kalemimin kafasının kopmasıyla duraksadım.
''Lan ne oluyor?'' Yer de yuvarlanan kafaya baktığımda kaşlarımı çatarak Ömer'e baktım.
''Sen bunu kopartıp, ben anlamayayım diye yapıştırdın değil mi şerefsiz?'' Ömer üstüne alınmamış gibi Enez'e döndü.
''Sana hiç yakıştıramadım Enez! Kızın civcivinin kafasını neden koparttın?'' Enez bize tuhaf tuhaf bakarken ağzını aralamıştı fakat geri kapattı.
''Yo! Ben gördüm Ömer koparttı! Hem de ağzıyla.'' Beyza'nın Ömer'i ispiklemesiyle elimdeki kalemi Ömer'e fırlattım. Ömer benim kalemimden kaçıp, Beyza'nın üstüne yürüdü.
''Kızım bir kere yapacak olsam Aşkın'ın haberi olmaz.'' Ömer'in dediği şeyle Beyza benim arkama geçti.