17.Bölüm ''Uyku''

52.4K 4.6K 1.7K
                                    

Hoş geldiniz

Voteler verildiyse başlıyoruz :)

---

Kuzey

Odamda renkli olarak sadece kızıl kafası olan kıza baktım. Şok olmuş bir şekilde bana bakarken gözlerimi devirdim.

Bu kızla uğraşmak hoşuma gitmeye başlıyordu.

Yatağımın yanındaki kitaplığa adımladım ortadaki kırmızı kitabı kaldırıp, ortaya çıkan kapı kulpunu indirdim. Açılan kapıyla içeri işaret ettim.

''Buradan bahsediyorum.'' Aşkın yüz ifadesini düzeltip 'hee' gibi bir nida verdi.

Tuhaf bir kızdı.

Birlikte gizli çalışma odasına geçerken Aşkın etrafa bakıyordu.

Bu belayı buraya getirerek ne kadar doğru yapmıştım?

Boynumu çıtlatarak kızılın eşyalarını getirdiği çantayı elime aldım. Kalemleri buradaydı kendi eşyalarını getirmesine gerek yoktu kullanmayacaktık.

''Kendi eşyalarını boşa getirdin.'' Ona dediğim şeyle kaşlarını çattı.

''Buraya kadar boşa taşıdığımı söyleme kullanacağız onları.'' Homurdanarak söylediği şeyle çatık kaşlarına baktım.

En azından tatlıydı.

Masaya kurulduğumda  yanıma oturmuştu. Önümde, masada hazır bekletilen projeye baktım. Bunun daha düzgününü çizecekti.

Parmağım kırık olduğu için çizememiştim ve şirketten birine çizdiremezdim. Bu proje yeni açılacak bir şirkete aitti. Şirkette yapılan bir sızma şirketin açılmadan batması demekti.

Aşkın sandalyede önüne boş boş bakarken detayları göstermek amaçlı sandalyesinden tutarak yanıma çektim.

Tekerlekli sandalye  hızını alamayarak benim sandalyeme çarparak durdu. Aşkın hızla kafasını kaldırınca bir süre göz göze geldik. Kendini toparlayıp, hızlıca geri çekti.

En fazla iki saniye göz göze kalmışızdır.

''Ne bu yaz dizisi mi çekiyoruz? Valla Kuzey bey modemi söktünüz götürüyorsunuz.'' dediği şeyle anlamaz bir şekilde ona bakarken boş vererek kafamı salladım.

''Masada gördüğün projeyi çizeceksin. Çizebilir misin?'' Aşkın masada ki projeye bakarak kafasını yana yatırdı.

''Ben bununu a-'' Sözünü söylemeden biraz durup, kafasını eğdi.

''Aynısını çizerim yahu!'' dediği şeyle gülümseyerek kafamı salladım. Onun diyeceği şeyleri anlamıyorum sanıyordu fakat genç bir erkektim.

Erkek lisesinde okumuştum yaptığı şakaları anlıyordum.

''Kuzey bey bu cetvel neden yirmi sekiz santimde çizilmiş?'' Elindeki cetvele baktığımda kaşlarımı çattım.

Bu projeyi yirmi sekiz santimde mi çizmiştim? Yirmi yedi olmalıydı fakat ben cevaplamadan Aşkın elindeki cetveli attı.

''Lan yoksa?'' Onun bu tavrına anlamsızca bakıp, attığı cetveli elime aldım.

Çizdiğim yeri elimle silip, masadan bir kalem aldım. Yirmi yediye işaret atıp;

''Oranların açısı yirmi yedi olmalıydı yanlış çizmişim.'' Aşkın derin nefes alıp, elimden cetveli aldı.

''Hee öyle desene.'' Onu umursamayıp, tabletten oranları açtım işimiz uzun sürecekti.

---

Kulaklığımı kulağımdan çıkartarak Aşkın'a baktım. Kafasını yana yatırarak kalemle bir şeyler çiziyordu. 

Sadece kafasını görebiliyordum.

Sandalyeden kalkıp, önüne geçtim. Kahve alacaktım insanlık yapıp, sorasım gelmişti. Önüne geçtiğimde gözleri kapalı bir Aşkın gördüm.

Uyumuştu fakat çizmeye devam ediyordu.

Çizdiği yere baktığında masanın içinden geçtiğini fark ettim. Elindeki çıkmayan proje kalemine bir de masaya bakarken iç çektim.

Bela... Tam bir bela!

''Aşkın hadi kalk yerine yat.'' Omuzundan hafifçe dürterken mırıldandı.

''Uza.'' Söylediği şeyle gözlerimi bir kez daha devirdim. Omzundan bir kez daha dürttüğümde kafasını diğer tarafa çevirdi.

Diğer tarafına geçtiğimde yüzüne gelen saçlarını gördüm. Onu rahatsız ediyor olabilir düşüncesiyle yavaşça yüzünden çektim tel tel yüzünden çekilen uzun saçlarıyla çilli yüzünü buruşturdu.

Bu manzaraya gülümsedim.

Saçının bir tutamını alıp, burnunda gezdirirken daha çok çattı kaşlarını. Bu manzarayla sırıtmam daha da büyüdü.

Daha fazla yaptığımda diğer tarafa döndü.

''Ömer senin yolunu yordamını sikeyim yapma.'' Beni Ömer sanmasıyla daha çok uğraşacaktım fakat ettiği küfürle kaşlarımı çattım.

Ağzı çok bozuktu bu turuncu kafanın.

Uyanmayacağına kanaat getirince sandalyesini biraz geri çekip, dikkatli bir şekilde kucağıma aldım. Odadan çıkarken ayağımla gizli kapıyı kapattım. 

Aşkın kafasını göğsüme gömünce kafasından gelen kokuyla kafamı kaynağına biraz daha eğip, gülümser gibi olacaktım fakat duraksadım.

Ben ne yapıyordum?

Bu yaptığım taciz olabilirdi onun izni yoktu. Hızlıca kafamı geri çekip, misafir odasına yönlendim. 

Oranın kapısını da açtığımda boş yatağa Aşkını bıraktım. Köşede katlanmış bir şekilde duran ince pikeyi Aşkının üstüne örtüp, ona bakmadan odadan çıktım.

Çok saçmalıyordun kuzey.

Kendi odama geçtiğimde yatağıma uzanır şekle geldim. O sıra bildirim sesiyle elimi cebime attım. Telefonu çıkarttığım zaman belediyeden bir arkadaşımın mesaj attığını gördüm.

Kerem - Kuzey, işlemler tamamlandı abi. Aşkın Erdem çocuk evi yapımı için çalışmalara başlandı.

Bölüm sonu

Aşk-ı Aşkın ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin