Aşk-ı Aşkın ✔️

41.Bölüm ''Son''

41 KERE MAŞALLAH 

FKADŞLFKDALŞFKADLFKADLŞFKADLŞFKADLŞFKŞADLFKA

AYYY NE ÇABUK NE GÜZEL BÜYÜDÜK BE...

BAŞLIYORUZ AŞKOLAR

---

AŞKIN

Sırtımdaki yastığın açısını beğenmeyerek ayakta beklettiğim Ömer'e elimle gel işareti yaptım. Ömer sinir krizi geçirircesine dişlerini gıcırdatıp, yanıma geldi.

''Buyurun Aşkın hazretleri ne arzu edersiniz?'' Yüzümü buruşturarak ağzıma bir ceviz daha attım.

''Yastık rahatsız on sekiz derece çevirsene.'' Ömer kafasını aşağıya eğip bir şeyler mırıldandı;

''Ben daha üç yüz altmış  derecenin tam tur olduğunu yeni öğrendim on sekiz ne amına koyayım?'' Omuzlarımı 'bana ne?' der gibi kaldırıp, indirdim.

''Tamam git bana çorba yap. En zorunu yap ama gelip kontrol edeceğim!'' Ömer sinirle gülümseyip, siktir olup giderken sırıttım.

Hastaneden geldikten sonra salonda kendime yer yaptırmıştım ve öylece herkese köle muamelesi yapıyordum.

Bana dediklerine göre hiçbir şeyim yoktu sapasağlamdım çok şükür.

Enez orospusu bana bulaşmayacağı için rahattım. Çok şükür bugünde ölmemiştim.

''Abla?'' Çağın sırtında çantasıyla bana seslenince gülümseyerek doğruldum. 

Tamam Çağın hariç herkese köle gibi davranıyor olabilirdim. O istisnaydı.

''Ablasının gülü gel.'' Çağan hızlıca yanıma gelirken koltukta boş kalan kısma oturdu. Okul çantasını kucağına çekerken yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.

Vurulmamdan sonra üstüme daha titrer hale gelmişti. Ulan ben de babamla kardeşimi birbirine düşürüp, tüm mirası ama planları yapıyordum fakat  kardeşim bu düşüncemden utanmamı sağlayacak kadar iyi niyetliydi.

''Bak sana neler aldım.'' Çantasını açıp, içindeki dolu poşeti çıkarınca gülümsedim. Bana bir sürü aburcubur almıştı.

Çok taşaklı çocuksun Çağan.

''Ya! Ablacım neden zahmet ettin?'' Kafasına birkaç küçük öpücük kondurunca yanımdan kalkarak poşeti yatağımın yanına bıraktı. 

Çantasını alıp, kapatarak omzuna astı. Gözlerini gözlerime birkaç saniye boyunca dikip;

''Sen ölme abla... Sana çok iyi bakarım ben.'' Bunu söyler söylemez odasına koşarak gidince gözlerim doldu.

Bana bir şey olmaz oğlum, ben ölürsem film biter.

Sırtımı geri koltuğa yaslarken saate baktım. Akşam altıya geliyordu. Havalar soğuduğu için üstümdeki pikeyi biraz daha kendime sardım.

Babamla halam birlikte bir yere gitmişlerdi. Annemde üst katta dinleniyordu kaç gündür peşimde perişan olmuş durumdaydı. Ömer birkaç gündür bizimle kalıyordu. 

Bana bakarlarken kendisine de baktıracağını düşünerek gelmiş olan arkadaşım onu köle yapmam yüzünden sürekli eve gitmek için fırsat kolluyordu fakat salmıyordum.

''Yavrum?'' Kuzey'in sesini duymamla toparlanarak ona baktım. 

Gelmişti canını yediğim.