35.Bölüm ''Eyvah keddy Fatih!''

43.7K 4.1K 1.9K
                                    

Hoş geldiniz bea

Tolunay diyor ya abone olmayana boydan gireyim diye  ben de şey diyorum vote vermeyene boy-

ŞAKA

burası resmi bir kurum

Başlıyoruz aşklarım.

---

Kuzey

Yüzümü bulunduğum sıcaklığa daha fazla gömerken burnuma dolan kokuyla gülümsedim. Yüzümü daha çok bastırdığım zaman ciddi anlamda aşk adamı olmadığım halde kısa sürede nasıl bu hale gelmiştik anlamıyordum.

Sahi nasıl bu hale gelmiştik?

İlk öpücüğümü Aşkın'a verince nedensiz bir şekilde devamının olmasını istemiştim. Her şeyin başladığı ilkle son olmak güzel bir şeydi.

Gün aydınlanmış aşkınla çift kişilik yatağında sarmaş dolaş yatıyorduk. Hafif üstüme çıkmış, boynu yüzüme denk gelmişti. 

Sırıtıp, dudaklarımı boynunda gezdirdiğimde Aşkın üzerimde dönerek yan tarafa attı kendini.

Ufak tefek olması yüzünden rahatsız etmeden üstümde durabiliyordu, kilosu yok gibi bir şeydi.

(Yazardan: Kolaysa gel bizi taşı amk  neyse devam)

Yan dönerek kafamı elimiz üstüne yaslayarak Aşkın'ı izlemeye başladım.

Kızıl saçları yastığa dağılmış bir şekilde yüzü bana dönük uyuyordu. Onu uyandırmadan biraz  daha yaklaşıp, çillerini net görebileceğim bir yere geldim.

Esmer teninde kızılımsı çilleri ona şirin bir görüntü sunarken tırnağımı hafifçe yanağına getirip, çillerini saymaya başladım.

Çilleri sevilecek, saç telleri tek tek koklanacak kadar güzeldi benim gözümde.

Dün onun ne kadar korktuğunu tahmin edebiliyordum. Büyük ihtimalle bu korkusu yüzünden bizimle konuşmak istemeyecekti. Bize bir şey olacağını falan düşünüyordu fakat dünkü konunun onunla alakası yoktu.

Kulkan denen şerefsizin işiydi.

Bunun onunla alakası olmadığını ona söyleyecektim benden uzak durmasını istemiyordum. Bana iyi gelmişken ailesi kardeşimi çocukları yerine koyup, kendi ailemden daha çok sahiplenmişken iki kızında mutluluğunu bozdurmazdım.

Ailem...

Küçükken beni askeri okullara kardeşimi de yatılı dershaneye verdikleri için birbirimizden uzak büyümüştük daha sonra boşandıklarını öğrenmiştik.

Bunu boşanıp, başka birileriyle evlendiklerinde öğrenmiştik.

Bu bizim için sorun değildi, anlaşamayan her çift boşanıp, evlenebilirdi fakat sırf bizi paylaşmamak, yanlarına almamak için ayırmışlardı.

Kendi üvey çocukları olmuştu. Kardeşim bunu görmüştü, Sarı kızım, bebeğimi ilk defa o gün sessiz bir şekilde olanları kabullenirken görmüştüm. 

Ağzını açmıyordu. Bu tuhafıma gitmişti fakat eve gidince durum öyle olmamıştı kapısına yaslanıp, hıçkıra hıçkıra ağlayan kız kardeşimi görünce elimden hiçbir şey gelmediği için odama çekilmiştim.

Aynı acıyı yaşarken teselli edemezdim ki.

''Erkekler ağlar mı?'' derler ya. Ağlıyor işte. Erkekler de ağlıyor, o kalp bizde de var. Kalbimin sıkışması, sesimin kardeşime gitmemesi için yumruk yaptığım elimi ısırmam aklıma geldikçe kötü ediyordu fakat hayatımız değişmişti.

Aşk-ı Aşkın ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin