Öncelikle çoğu kişi komutanım kitabında şey yazmış ''Komutanım kitabından sonra bütün karakterlere kitap yazma şu bu.'' Arkadaşlar istersem yaparım. Para falan vermiyorsunuz, okumak zorunda değilsiniz ki ben litosta yoğunlaşmak istiyordum. Bir sürü mesaj ve yorum geldi Aşkın için. Mizah kitabının iyi geleceğini düşünerek yazdım bunu sorgulamak kimsenin haddi değil. Sonuçta kimseyi etkilemiyor. Benim zamanımı alıyor sadece.
''İlk"
Başlıyoruz.
---
Okulun girişinde tek ayağımla çömelmiş diğer ayağımı da diğer ayağımın üstünden atmıştım. Ömer ileride sigarasını içerken etrafı gözlüyordum.
Hayır sigara içtiği için değil. Beyza gelir gelmez onu kaçıracaktım.
''Kanka onun abisi bizi siker bak. Bulaştırma bize.'' Mırıldanır şekilde Ömer'e karşı çıktım.
''Bir şey olmayacak.'' Gözlerim etrafta dolanırken okulun kapısının önünde duran siyah arabayla homurdandım.
''Lan aşiret başlangıç paketi arabası!'' Ömer'in dediği şeyle arabaya odaklandım. Tam okulun girişinde durmuştu. Kapı halen açılmamışken sürücü kısmı açıldı. Başında şapkasıyla, arka kapıyı açan arabayla kaşlarımı çattım.
Elin yok mu senin yavşak?
Beni bildiğim o sadece şoför. Kapı açma görevlisi falan değil.
Arkadan çıkacak kişiyi sinirle beklerken bizim okulun formasıyla biri çıktı. Siyah kot pantolonu, beyaz gömleği ve salık duran okulun armasıyla umursamazca okula adımladı.
''Kimdir bu yar-'' Cümlemi tamamlayamadan ismimin seslenmesiyle o tarafa döndüm.
''Aşkın!'' Beyza'nın sesini duymamla oturduğum yerden kalkarak, ona döndüm. Sırıtıp, yanımda bulunan paketi elime aldım. Ömer, Beyza'yı görünce sigarasını söndürüp, nefesini vererek yanımıza geldi.
Elimdeki paketi ona uzattığımda kaşlarını kaldırdı.
''Ne bu?'' Açarsan görürsün.
''Senin için birkaç şey. Odanın dekoru için sana iyi gelecek.'' Normalde zevklere asla karışmazdım fakat o kadar sadeydi ki! Abisi yüzünden diye düşünerek yapmıştım. Onun konuşmasına izin vermeden Ömer;
''Teknolojiden uzak kalmışsın kızım. Benden de sana bir playstation. Aşiretsiniz ileride düğünümüzde takılan takılara sayıyorum bedava değil yani.'' Onun boşboğazlığını umursamadan ilk önce bana sarıldı.
''Teşekkür ederim Aşkın. Ben ne-'' Onun ne diyeceğini tahmin ederek durdurdum.
''Daha bitmedi sana bir ilk yaşatacağız.'' Anlamaz şekilde bana bakarken sırıttım.
''Okuldan kaçıp, internet kafeye gideceğiz.'' Beyza'nın ağzı şaşkınlıkla açılırken dibine kadar girmiş olan Ömer'in kafasından itip, kendinden uzaklaştırdı.
''Aslında... Bir ilk değil iki ilk yaşatacaksınız.'' Gözlerim büyürken hiç okuldan kaçmadığını da anladım. Nasıl büyüdün kızım sen?
---
''Kol bozuk.'' Sinirle elimin altındaki kolu bıraktım. Ömer bana yüzünü buruştururken Beyza'nın sesiyle ona döndüm.
''Bu Banu kim? Bana üç kilometre uzaktaymış.'' Ömer kısa bir 'siktir' çekip, hızlıca Beyza'nın kullandığı bilgisayarın yanına gitti.
''Senden önce birisi görüntülü konuşmuş onun şeyi ya!'' Attığı yalanla gülecek olsam da kendimi tuttum.
Büyük ihtimalle bizden önce biri bir şeyler yapmıştı ve Beyza bilgisayara bakınca karşısına çıkmıştı.
''Ee iki saat sonra okul bitecek ne yapalım?'' Beyza'nın gözleri büyürken;
''Ne ara o kadar geçti ya?'' İnternet bağımlısı olmada ilk adımını attın Beyza seni tebrik ederim.
''Ayrıca beni bugün abim alacak. O yüzden son derse gidelim.'' Onu onaylarken Ömer yanıma geldi.
Taş, kağıt, makas yapacaktık ki Beyza;
''Neden yapıyorsunuz?'' dedi. Ömer bir elini kıvırcık saçlarından geçirip;
''Hesabı kimin ödeyeceğine karar vermek için.'' İkimiz de ödeyebilirdik aslında ama böyle bir şekilde kitlemek daha zevkliydi. Beyza kaşlarını kaldırarak, gülümsedi.
''Ben ödemek istiyorum, bugün benim için bir sürü şeyin ilkiydi.'' Ömer'le hızlıca ellerimizi indirdik. Ödeyebilirdi. Ömer daha fazlasını alırım umuduyla Beyza'ya yaklaştı. Bir elini omzuna atıp;
''Okulda bana tostta ısmarlarsın değil mi?'' Beyza omzunda ki eli itip, homurdandı.
''Alırım hadi gidelim.''
----
Yüksek duvara baktığımda kaşlarımı çattım. Okuldan çıkmak kolaydı fakat girmek zordu. Hele ki son iki saat gelmişseniz.
''Kanka çıkamam ben buradan!'' Yüksek telle çevrilmiş duvardan Beyza bile çıkmıştı! Yükseklik korkum vardı canım.
''Lan kapıdan gelsene müdürün arabası yok bir şey olmaz.'' Ömer'in dediği şeyle ona baktım. Baştan söylesene canım!
Yerden tozlanmış çantamı alıp, tek omuzuma attım. Hiçbir güç beni o duvara çıkaramazdı. Ön kapıya geldiğim de güvenliğin telefonla oynadığını gördüğümde durdum.
Ben bunu unutmuştum!
Yutkunup, etrafa baktım. Herkes derste olmalıydı. Sınıfımızın penceresi buraya bakıyordu. Umarım... Umarım kimse görmez diyerek çöktüm.
Klübeye dayana dayana geçerken kulübenin arkasından ayağa kalktım.
Hızlıca güvenlik Klübesinin önüne geçip, güvenlikçi abiye selam verdim.
"Vay! Amirim nasılsınız?" kural beş birine mevkisinden yüksek rütbeyle seslenirseniz.
"Aşkın? İyiyim amirim sen nasılsın, nereye böyle?" hızlıca gülümseyip, camın önüne geçtim.
"Bir yere değil ya dersimiz bedendi üstümü değiştim." kafasını sallayarak onayladı beni.
"Dersiniz az önce başladı yok yazılma koş." elimle çak beşlik yaparak ona uzattım. Elime vurduğunda elimi çekip;
"Adamsın." diyerek kapıda beni bekleyen Ömer ve Beyza'nın yanına koştum.
Nefes nefese yanlarına vardığımda sırıttım.
"Çok kolay oldu." Ömer bana cevap verecekler, Beyza ondan önce konuştu.
"Abi?"
Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Aşkın ✔️
ComédieTamamlandı Aşkın Erdem! Annesinin enerjisini, halasının flörtöz tavırlarını gen edinmiş bir liseli! Babam halletsin demek yerine olaya 'Sa' diye giren biri. Heijan dinleyerek Adidas takımıyla karşınıza çıkarsa her an dolandırılabilirsiniz. Tatlı tu...