Güzelmi Güzel bir bölümle sizlerleyim. Satır arası yorum yapmayı ihmal etmeyin
Yıldızı patlatarak okumayı başlatabilirsiniz
Keyifli okumalar :)
Zeynep ve Ayşe ile Emir'in tutuklanıp ceza evine götürülmesini büyük bir zevkle izledik. Ayşe'nin gözünden sevinç yaşları akıyordu. Yaşadıklarını unutması çok zordu fakat ona bunu yaşatan kişinin yaptığı bu iğrenç şeyin cezasını çekecek olması Ayşe'yi biraz olsun rahatlamıştı.Ayşe'yi evine bıraktıktan sonra Zeynep ile eve döndük. Zeynep her ne kadar kişisel hayatta tek başarısı beni sinir etmek olsa da mesleki hayatta çok başarılı bir avukattı. Evde her ne kadar yumuşak ve sulu göz biri olsa da o cübbeyi giyince aniden sertleşip işini layığıyla yapan biriydi.
İlk başta onun bu halini gördüğüm zaman çok şaşırmıştım. Nasıl olur da bu kadar gülen cıvık biri birden bu kadar sert ve sakin birine dönüşebiliyor anlam verememiştim. Hatta içten içe her an kahkaha atıp bizi rezil edecek diye çok korkuyordum.
Özellikle de boşanma davalarında adamın kadını aldattığı ve bu çifti boşamak için uğraştığı zamanlar her an yerinden fırlayıp adamın üstüne uçup onu paralayacak sanıyordum. Gerçi olmayan bir şey değildi.
İlk avukat olduğu sene eski bir arkadaşı onu arayıp eşinin onu aldattığını ve boşanmak istediğini söylemişti, Zeynep davayı kabul edip kızın avukatlığını yapmıştı. Bizde İlk duruşması olduğu için onu yalnız bırakmamak için hep beraber adliyeye gitmiştik.
Duruşmada onca delile rağmen inkar edip karımı seviyorum diyen adamın üstüne uçup bildiğiniz paralamıştı. Zeynep'i duruşmadan atmışlardı tabiki de biz de o anki utançla onu tanımamazlıktan gelip derhal oradan uzaklaşmıştık. Adam da duruşmadan beş dişi eksik ve gözünde büyük bir morlukla çıkmıştı.
O günden sonra Zeynep'in hiçbir duruşmasına gitmedik, başka bir rezillik daha kaldıramazdık ne de olsa.
Zaten o da rahatına düşkün biri olduğu için fazla aktif çalışmadı. Babasının şirketinde avukatlık yapmaya başladı. Keyfi istediği zaman şirkete gidip bir uğruyor iki orta köpüklü kahve içip geliyor. Bu rahatlıktan bende istiyordum.
Ayda yılda bir şirkette avukaltık bir durum olunca gidip halleder ardından en az üç ay dinlenir. Sonra da çalıştığını iddia eder.
Aslında Zeynep şirkette çalışmayı başından beri istemiyordu. Fakat annesi öldükten sonra orada çalışmaya başlamıştı çünkü annesi hayattayken şirketin başına geçmesini çok isterdi. Zeynep te annesinin ölümünden sonra bunu bir vasiyet olarak gördü ve şirkette çalışmaya başladı.
Babası ile sorunları olduğu için onunla karşılaşmak istemediğinden şirkete gitmek istemiyordu. Onu ne kadar az görürse o kadar iyi olduğunu söylerdi hep.
Eve gelince ikimizde kendimizi koltuğa atıp uzandık. İyicene yaşlanmışa benziyorduk. Normalde on kilometre yürüyüp soluğu kesilmeyen ben bu kez üç kilometre yürüdüğü için nefes nefese kalıp bitap düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ASİ FIRTINA [DÜZENLENİYOR]
ChickLit"Sen Mardin'de ne güzel ağırbaşlı efendi biriydin. Ne oldu da bu kadar çocuklaştın?" "Gerçekten bilmiyor musun?" "Neyi?" "Erkekler sevdiği kadının yanında çocuklaşır, şımarmak ister. Küçük bir çocuk gibi sevgi isteyip yaramazlık yapar."