BÖLÜM 26 "İLK GECE"

2.4K 135 34
                                    

Okumadan önce yıldızı parlatır mısınız

Teşekkürler

Keyifli okumalar    :)

Adamın ifadesinde yazdığı yere gittim. Evlerden uzak boş bir arazinin yakınlarında bulmuş Asi'yi. Asi'nin oraya neden gittiğine anlam dahi veremiyordum. Benden bir şeyler gizlediği aşikardı fakat bunu neden yaptığını bilmiyordum.

Serkan'ın da bu olayda parmağı olduğunu adım gibi biliyordum o da Asi ile birlikte birşeyler saklıyordu.

Etrafı incelediğiminde elle tutulur birşey bulamadım. Asi'nin arabası çoktan çekilmişti. Etrafta da her zaman olduğu gibi güvenlik kamerası yoktu tabiki. Yalnızca yüz metre ileride bir yerde vardı ancak onun da çalışıyor olması mucize olurdu.

Saate baktığımda ona geliyordu. Asi'nin hastanede yalnız bıraktığımı hatırladım.

"Hi! Hay ben kafamı..."

Aceleci bir şekilde arabama binip biraz hız yapıp hastaneye gittim. Asi çoktan uyanmıştı. Elinde yatağın kenarına duran çekmecenin üstündeki maket çiçek vardı. Eliyle teker teker koparmaya çalışıyordu sahte yaprakları. Bu durum biraz komiğime gitti, dudağım biraz yana kayınca tekrar eski sert halime bürünüp "çocuk musun sen?" Diye sordum göz devirip.

"Nerde kaldın sen ya?  hatta ondan önce asıl soruya geçeyim, nereye gittin sen?"

"İşlerim vardı biraz onları hallettim."

"Senin en önemli işin benim, beni bırakıp nereye gidiyorsun? Senin benimle ilgilenip başımdan biran bile ayrılmaman gerekmez miydi?" Diye sorup göz devirdi.

"Ağzına emzikte ister misin canım? Birkaç saatlik işim vardı onları halledip geldim işte çocuk gibi trip atma."

"Her neyse benim içim daraldı artık gidelim duvarlar üstüme üstüme geliyor. Hadi hemen çıkalım buradan ben evime gitmek istiyorum."

Asi yataktan doğrulup kalkacakken durdurup geri yatağa yatırdım.

"Saçmalama daha dün ameliyattan çıktın bugün taburcu olamazsın otur oturduğun yerde." Fırtına hatırlarım sen de ameliyattan çıkıp bir gün sonra hastaneden kaçmıştın.

"Fırtına hatırlatırım sende ameliyattan çıkıp ertesi gün eve gittin hatta üç gün sonra işe gitmeye kalktın. Sen hastaneden çıkarken ben o kadar dil döktüm sen beni dinledin mi?" 

"Hayır." Dedim düz bir şekilde.

"Bende seni dinlemeyeceğim ve kendi engin ilgi ve bilgilerimin bana verdiği yetkiye dayanarak iyi olduğumun tanısına varıp taburcu oluyorum."

Bu adam ona dediğim herşeyi harfi harfine aklında tutup yeri geldiğinde bana satıyordu. Sözler ve hareketler bana ait olduğu için inkar etme gibi bir şansım da olmuyordu. Bu durum biraz canımı sıksa da söylediklerimin aklında kalması hoşuma gidiyordu. Bu beni dikkatli dinleyip söylediklerimi önemsediği anlamına geliyordu. Konudan sapma Fırtına. Konu seni dinlemesi değil! Aklını bulandırma.

Asi konuşmama fırsat vermeden banyoya gidip üstünü degiştirip geri çıktı. Ardından dolaptan kıyafetlerini toplayıp çantasına yerleştirdi ve odadan çıktı bense ağzım açık bir şekilde onu seyrediyordum. Geçen sefer de o sana böyle bakıyordu Fırtına.

Kapı sesiyle kendime gelip Asi'nin peşinden koştum. Her ne kadar dil döksem de hastanede bir saat dahi fazladan kalmayacağını söyleyip durdu. El mahkum arabaya binip eve geldik. Apartmanın önüne gelince Asi'nin kapıyı açmasını fırsat vermeden arabadan inip kapısını açtım.

BİR ASİ FIRTINA [DÜZENLENİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin