BİR ASİ FIRTINA [DÜZENLENİYOR]

BÖLÜM 24 "KAYBETME KORKUSU"

Asi'nin ağzından,

Sevdiğinin yanında uyuması kadar güzel bir şey yokmuş. Bunu yeni fark ettim. Daha önce kendimi bu kadar huzurlu ve güvende hissedip rahatça uyuduğum başka bir an hatırlamıyorum. Bu ikinci beraber uyuyuşumuz oluyordu.

Ben ise geçen sefer olduğu gibi Fırtına'ya bakmaktan uykuyu unutup dalıp gitmiştim. Sevdiğim kadının yüzüne bakıp bunun bir rüya olacağından şüphe edip elimi hafifçe ısırdım. Canım yanınca rüya değil gerçek olduğunu anladım gülümseyip sevdiğimin yüzüne ufak bir öpücük kondurdum.

Sabaha karşı gözlerim uykuya esir olunca uyumaya karar verdim, gözlerimi kapattıktan kısa bir süre sonra Fırtına'nın telefonu çaldı. Gün henüz ağarmamışken bu saatte ne diye alarm kurduğunu anlamış değildim.

Alarmı kapatıp tekrar uzandım ve gözlerimi kapattım. Bu sefer de gelen mesaj sesiyle küfür edip ayağa kalktım. Kırk yılın başında elime geçen bu fırsatı kaçırmak istemiyordum ve sevdiğim kadına sarılıp uyumak istiyordum.

Doğrulup telefona uzandığımda gördüğüm mesaj karşısında zar zor açılan gözlerim biran da fal taşı kadar büyüdü.

"Hassiktir!"

Selim denen itin kolay kolay Fırtına'nın peşini bırakmayacağını biliyordum ve bu yüzden Serkan'ı buraya getirtmiştim uzaktan da olsa o ve iki tane koruma Fırtına'yı koruyordu. Bu yaptığımı Fırtına duysa büyük arıza çıkarır biliyorum ama ona birşey olacak diye ödüm kopuyor. Evde otur yada yanında bir koruma ile gez desem asla kabul etmez buna adım kadar eminim sormaya dahi gerek yok.

Bende kendimce böyle bir yol bulup en azından başına bir iş gelmemesi için elimden geleni yapıyordum fakat tehdit mesajlarını hiç hesaba katmamıştım. Kendime küfür edip nasıl böyle birşeyi düşünmediğime yandım.

Mesajlara bakınca bu tehditlerin çok daha öncesi olduğunu fark ettim. Usulca Fırtına'nın yanından ayrılıp odama geçtim. Fırtına uyanmasın diye çok yavaş ve sessiz hareket etmeye çalıştım eğer uyanırsa telefonunu karıştırdığım için demediğini bırakmaz.

İlk gelen mesajdan benim de haberim vardı. Fırtına vurulduğu zaman gelen mesajdı bu annesinin ölümünün bir cinayet olduğunu yazan. Sonrasındaki mesajlar korku aşılamak için yapılan mesajlardı fakat dün gece atılan mesaj fazlasıyla dikkatimi çekti.

"Sonunda tanıştınız, Vuslata az kaldı."

Bu adamın Fırtına'nın annesinden bahsettiğine adım kadar emindim.

Şimdiye kadar attığı her mesajda hayatının değişeceği yazıyordu ve ilk mesajda da yine Fırtına'nın annesini hedef almıştı. O da Fırtına'nın en büyük ve tek zaafının annesi olduğunu çok iyi biliyordu bu yüzden onu burdan vurmak istiyordu. Şerefsizin acısı büyüktü ve intikamını almadan rahat etmeyecekti.

Fırtına öz anne ve babasına karşı çok öfkeli ve kırgındı eğer olurda birgün onlarla tanışırsa hayatı tepetaklak olur. Bahsettiği şey bu olmalı. "Hayatın tamamen değişecek." Bunu anlatmak istemiş.

Dün gece Fırtına eve geldiğinde yıkılmış gibiydi. Ne olduğunu anlamat istemediği için bende zorlamadım onu. Annesiyle karşılaşmış olmalı fakat henüz bundan haberi yok. Vuslata az kaldı demesinden de anlaşıldığı gibi çok yakında gerçekleri gün yüzüne çıkartacaktı bu it.

Bütün bunlar bu kadar barizken Fırtına nasıl olur da anlamaz aklım almıyordu. Böyle bir şeyi aklına dahi getirmek istemediği için gözardı etmiş olmalı aksi takdirde bu herifin neyden bahsettiği ve amacının ne olduğu bariz bir şekilde belliydi.