iyi okumalar <3
❄
Gözlerimi araladığımda Mert'in göğsünde uzanmış halde buldum kendimi. O da bir kolunu omzuma atmış başını başıma yaşlamıştı. Ne ara bu hale geldik lan?
Kıpırdanışlarımla başını kaldırdı Mert. Uykusu hafif olmalıydı. Kendimi geri çekip bakışlarımı kaçırdım. "Kusura bakma." Bir an ifadesi kırılacak gibi oldu ama bakışlarındaki sertliği korudu. "Mühim değil." dedi kısaca.
Uçaktan indiğimizde Josh dibimde bitti. Ada valizlerin alınıp eve gönderileceğini söylediği için sorun etmedim.
Bizi karşılamaya Yunus Bey, Nergis Hanım ve Can geldi. Ada babasına sıkıca sarılırken Arın annesinin kollarına koştu. Kaan da annesine sarılırken başımı farklı yöne çevirdim.
"Lena! Ülkene, ailene hoş geldin kızım." Nergis Hanıma kibarca gülümsedim. Şimdiden ayaklarımın geri geri gittiğini söylesem ne hissseder acaba?
Can çekingen bir tavırla yanıma yanaştı. "Sana sarılabilir miyim?" Kaşlarımı kaldırdım ve Çağlar ailesine baktım, neyden bahsettiği konusunda bir fikrim yoktu. Josh kulağıma eğilip "Size sarılıp sarılamayacağını soruyor." diye fısıldadı. Hastanedeyken bana sarılmaya çalıştığında geri çekilmiştim, bu yüzden tereddüt ediyordu sanırım. Ahh pekala bücür sarılalım bakalım.
Can'a doğru bir adım atıp kollarımı boynuna doladım. Boyu benden biraz kısaydı ve bu hoşuma gitti.
"Ne duygusal bir an ama!" Bu ortama çomak sokan Mert'ten başkası değildi. Sarı saçlarını tek tek yolmak istiyorum. Mert'i gıcık etmek için Can'a daha sıkı sarıldım. "Abla... Galiba boğuluyorum." Bana olan sevgisini dile getiriyor olmalı çünkü 'abla' dedi. Gülümsediğim sırada Arın kahkaha atarak bizi ayırdı. Onu boşvererek Ada'ya döndüm. "Beni sevdiğini söylemedi mi sonuçta abla dedi. Arın neden gülüyor ki?"
"Aynen kızım çok seviyormuş seni," dedi Yunus Bey sırıtrak.
Ada yanağının içini ısırıyordu gülmemek için. "Arın olur olmadık şeylere güler takma sen onu. Can çok mutlu oldu baksana," diyip şapşal ifadesiyle bizi izleyen Can'ı işaret etti. Göz kırptığımda yanakları kızardı, bu haline kıkırdadık.. Ada koluma girdi ve önden yürümeye başladık. "Bu kadar erkek kardeşe sahip olmak zor değil mi Ada?"
"Artık bir kız kardeşim var, birlikte hepsinin hakkından geliriz. Ne dersin?" Şaşkınlıkla ona baktım. Beni böyle çabuk benimsemiş miydi cidden? İçim kıpır kıpır olurken heyecanla başımı salladım. "Artık benim de bir kız kardeşim var."
•••
Eve gidişimiz Yunus Bey ve Nergis Hanımın sorularıyla bir de Kaan'ın ve Can'ın bizi anlamadığı için isyan etmesiyle geçti. Lüks sitelerden birine giriş yaptık. Önünde durduğumuz ev dört katlıydı ve geniş bir bahçesi vardı. Büyüklüğü eski evimi andırıyordu ama rengi daha pastel tonlarındaydı.
Arabadan indiğimizde Josh yanıma geldi. "Bahçede bekliyor olacağım, sıkıntı olursa seslenmeniz yeterli. Telefonum sürekli açık geceleri de yan evde kalacağım efendim, rahat olun." Başımı salladım.
"Teşekkürler Josh."
"Benim için bir zevk hanımefendi."
"Lena hadi gelmiyor musun?" Arın'ın seslenişiyle peşlerinden gittim. Yeni deneyimler, yeni hisler için ilk adımımı attım ve o kapı eşiğinden içeriye girdim.
Uzun bir holden geçip salona girdik, geniş bej rengi koltuklar ve gri-beyaz eşyalar çok güzel bir hava katmıştı. Film posterleri kocaman çerçevede duvara asılmıştı, hemen köşesinde de saksı bitkileri vardı. "Beğendin mi?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ | Farklı Milletler
General FictionÖnceden evimizin yanındaki donmuş gölde kayarken, yıldızların benim için parladığına inanırdım. Sonra kendi yıldızlarımı yarattım, bir gün ben de pistin içinde parlayan bir yıldız olacaktım. Tüm yıldızlar birer birer kaydı, gökyüzü karanlığa büründü...