ÖZLEDİNİZ Mİİİİİ
Bu zamana kadar bölüm bekleyenlerden özür dilerim ve teşekkür ederim, hem sınav hem de açık şekilde paylaşmak istemediğim birkaç sorundan dolayı yoktum. İŞİN KOMİK TARAFI MEZUNA KALIRSAM AYNI SÜRECİ YİNE YAŞAYACAĞIM YETO CİDDEN YETO
sizi çok tutmadan bölüme geçelim. Yazım hatalarını kontrol ettim ama gözden kaçanlar varsa üzgünümiyi okumalar, beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın yorumlarda buluşalım<3
Pillibebek - Hilal'in şarkısı
(şu emojiyi bile çok özledim)
❄Tırnaklarımın arasına giren toprağı inceledim. Babamın bir şey demesini, bağırıp çağırmasını, hatta şımarıklık yaptığımı söylemesini istiyordum. Böyle susup beni izlemesini değil.
Gözlerimi ellerimden ayırıp babama çevirdim. Onun korku dolu bakışları geri ellerime bakmama sebep oldu. Gözünü kırpmadan, sanki... Sanki yaşadığımdan emin olmak istercesine bakması içimdeki suçluluk hissini büyüttü.
"Nico! Kendine gel kızı korkutuyorsun!" Alex amca babama yaklaşıp girdiği transtan çıkması için yanağına vurdu.
Babam irkildiğinde amcamı itekleyip bana doğru yaklaştı ve yüzümü avuçlarının arasına aldı. Baş parmağıyla yanağımı okşarken gözleri doldu. Başımı eğip burnumu çektim hafifçe. Onu bu hale getiren bendim.
Babamın ellerini yüzümden çekip ondan uzaklaştım. Ayağa kalkıp gidecekken bileğimden tuttu. "Tekrar olmaz hayır." demesiyle bakakaldım.
Göz ucuyla az önce bulunduğum uçurum kenarına baktım. Oraya gitmemden mi korkuyordu? Bakışlarımı takip edip arkasını döndü ve anında hareket etmemi engelleyecek şekilde sarıldı bana. "Tekrar olmaz. İstersen çek vur beni, öfkeni çıkarmak için istediğin kişiye acı çektir ama bu olmaz. Yapamazsın." Öfkemi çıkarmak için mi? Bu yüzden olduğunu mu düşünüyordu?
Alex amca babamı üzerimden çekmemde yardım etti. "Lena iyi bir şey olmayacak, toparla kendini. Bir an önce gidelim burdan." Ardından bana döndü ve babamın boşluğunu o doldurdu. Bana daha fazla yaklaşmalarını istemiyordum, içimdeki ölümü onlara bulaştırıyormuş gibiydim. Alex amca ben geri çekilince anlayışla başını salladı.
"Üzgünüm tamam dokunmayacağım," dedikten sonra etrafa baktı. "Ama hadi gidelim burdan."
Sessizce onaylayıp arkamı döndüğümde gördüğüm kişi ayaklarımı yere çiviledi. "Onun burda ne işi var?" diye fısıldadım. Josh babamın aksine benimle göz teması kurmamak için başını çevirdi.
"Evde olmadığını bize haber veren oydu." dedi Alex amca.
"Bunlar önemli şeyler değil Alex." diyerek uyardı babam ve yürümem için beni yönlendirdi. Amcamın tokadıyla kendisine gelmiş görünüyordu.
Robot gibi onun adımlarını takip ettim, arabaya binip kemerimi taktıktan sonra yanıma oturdu. Sürücü koltuğuna Alex binerken Josh öne geçti.
Omuzları çökmüş, başı öne eğilmişti. Yan profilini daha rahat izlemek için başımı cama dayamadan hemen önce, dikiz aynasından Josh'la göz göze geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ | Farklı Milletler
Ficção GeralÖnceden evimizin yanındaki donmuş gölde kayarken, yıldızların benim için parladığına inanırdım. Sonra kendi yıldızlarımı yarattım, bir gün ben de pistin içinde parlayan bir yıldız olacaktım. Tüm yıldızlar birer birer kaydı, gökyüzü karanlığa büründü...