Issız Adamın İç Yüzü

248 122 90
                                    


Karan

Ofisimde masada ki diz üstü bilgisayarla uğraşırken ortağım olan Çınarı dinliyordum. Aynı zaman da yine Çınarın imzalamam için önüme koyduğu evrakları kontrol ediyordum.

Çınar konuşmayı bırakıp bana baktı ve soru sordu. Bunu yaparken elinde tuttuğu tabletten başını kaldırmış onu dinleyip dinlemediğimi anlamak için şüpheci bakışlarla beni süzdü.

"Beni dinliyor musun Karan?"

Kafamı dosyalardan kaldırıp Çınara baktım ve olumlu halde kafamı salladım ve cevap verdim.

"Evet, "teslimat bugün olacakmış" dedin ya."

İnanmazmış gibi baktı ve öğrencisini denemek amaçlı soru soran bir öğretmen edasıyla konuşma ya başladı.

"Evet bugün teslimat olacak ama ne teslimatı?"

Derin bir nefes alıp gözlüğü çıkardım ve masaya bırakıp Çınara bakarak konuşmaya başladım.

"Silah teslimatı Çınar oldu mu? Mp-5 teslimatı olacak!"

Sonra da kaşlarımı ukala bir tavırla yukarı kaldırıp ona bakarken yamuk gülümsememi sundum.

"Cevabım tatmin etti mi seni, sınavdan geçtim mi?"

Bıkkın bir tonda gözlerini devirerek bana baktı. Bakışları "ne olacak bu adamın hali" der gibiydi.

"Geçtin."

İfadesi bezmiş görünürken bunu nefeste söyledi. Onu umursamayıp önümde ki dosyalarla ilgilenmeye başladım.

"Ha, bu arada sana yakınmaktan söylemeyi unuttum, öğleden sonra katılman gereken bir toplantı var."

Tek kaşımı soru sorar şekilde kaldırdım ve Çınara baktım.

"Toplantı mı, ne toplantısı, ne zaman?"

"Tasarlanmasını düşündüğümüz silahlarda kullanılacak malzemeler için ve bunun için yapılacak harcamayla ilgili."

Memnuniyetsizce gözlerimi kıstım bir toplantı kaldırabilecek durumda değildim çok yorulmuştum zaten.

"Çok mu acil, erteleyemiyor muyuz? Bugün baya bir toplantıya katıldık zaten."

Yapmacık bir şekilde öksürdü ve elinde ki kağıda bakmayı bıraktı.

"Maalesef erteleyemeyiz Karan, ortak olan şirkete haber verildi çoktan."

Çınar konuşmaya devam ederken telefonu çaldı ve karşıda ki kişiye bir kaç şey söyledikten sonra telefonu kapattı.

Hayretler içerisinde Çınara baktım bu adamın derdi ne, neden arkamdan iş çeviriyor sürekli? Kendimi dış kapının mandalı gibi hissediyorum. Çınar konuşmayı bitirip kravatını gevşetti ve konuşmaya başladı.

"Ki zaten geldiler ve şuan toplantı odasında seni bekliyorlar. Onları bekletmen doğru olmaz."

Sakin olmaya çalışarak derin bir nefes aldım ve kravatı gevşettim ama biliyordum beni boğan boynumda ki kravat değildi. Beni boğan Çınarın emrivaki tavırlarıydı.

"Çınar, bu kararı alırken keşke bana da haber verseydin arkadaşım. Resmen benden habersiz toplantı ayarlamışsın."

Beni baştan ayağı süzdü ve konuşmaya başladı.

"Bunda bir sorun göremiyorum ve şuan sana bakıyorum da iyi ki böyle bir şey yapmışım."

Gözlerimi devirerek ona baktım. Sinirden gülmek ya da çıldırmak arasında ki ince çizgide gidip geliyordum ve onun bu pervasız davranışları hiç yardımcı olmuyordu.

KUMPASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin