Aile Balosu

4 0 0
                                    


Yeni bölüm için karakterimizin giydiği kıyafetler multimedya da ki gibidir. Keyifli okumalar. :D

Azra

Birkaç kilometre önümde beliren hedefe atış talimleri yapıyordum. Bu sabahtan beri dördüncü seferimdi. Polislik mesleğime ara vermiş olsam da, ve karakolun sokağından geçmesem de ben bir polistim ve yeteneklerimin körelmesi isteyeceğim son şey bile değildi. Belki bir gün üzerinde uğraştığım bu soruşturma da bitecekti ve yine bilindik polis memuru Azra olmaya kaldığım yerden devam edecektim. 

Azra, sahi ya bu benim gerçek ismimdi, doğduğum zaman ailem tarafından kulağıma fısıldanan isim. İşlem görmemiş inci, masumiyet anlamına geliyordu. Acaba bu ismi layıkıyla taşıyabiliyor muydum? Ve o anda Karan'ı düşündüm, gerçek adımla seslendiğini hiç duymamıştım çünkü onun için ben Defneydim. O Defneyi tanıyor onu seviyordu. Şu an poligonda durup önünde ki hedefi tutturmaya çalışan Polis Memuru Azra onun için tanıdık değildi. 

Nedense içimi bir anda kıskanç bir kıvılcım sarmaya başladı. Başlarda hedefe yaptığım sakin vuruşlar artık o kadar sakin değildi. Sanki karşımda hedef yerine Defne duruyordu, hani Karan'ın tanıyıp sevdiği o kadın. Halbuki ikimizde aynı kişiydik, bu anlamsız kıskançlık neyeydi anlam veremiyordum. Son vuruşumu hedefin kafasına isabet ettirmeyi başardığımda derin bir soluk verip silahı indirdim.

Kulaklıklarımı da çıkarırken birisinin omzuma hafif dokunduğunu hissettim. İrkilip kafamı sola doğru çevirdim. Onu gördüğümde dudaklarım hafifçe aralandı. İşte bunu beklemiyordum.

"Güzel atıştı partner, hedefi pert etmişsin." Aliydi gelen, vuruş yaptığım hedeften bakışlarını bana çevirdi. Yüzümde nasıl bir ifade varsa güldü.

"Sen ne zaman geldin buraya, hiç fark etmedim seni?"

"Fark ettim, Azra. Bu arada öğle arası olunca can sıkıntısı işte karakolda yapacak bir şey bulamadım. Kendimi buraya attım."

Onu anladığımı belirtircesine kafa salladım. Acaba Rıza babanın durumu nasıldı? Gözlerime baktığında aklımdan neler geçtiğini okumuş gibi gülümsedi ve kafasını olumlu anlamda salladı.

"Rıza komiser de iyi, selamı var sana." İlk başta sevinecek gibi olmuştum ama sonra sorgularcasına kaşlarımı çattım. Alay ediyor olabilir miydi Ali benimle? 

"Ben dediklerimde ciddiyim Azra, Rıza abi "bir ara karşılaşırsanız selamımı söylersin" dedi. Ardından devam ettirdi cümlesini. "Sonuçta ne zamandır ekipte değilsin, ofisinde boş duruyor. Yokluğun fark edilmeyecek gibi değil." 

Utançla başımı eğdikten sonra kafamı kaldırıp Alinin gözlerine baktım. "Sebebimi biliyorsun Ali, ama unuttuysan tekrar söyleyeyim. Sürekli karakola gidip mesleğe devam etmek riskli bir hal almaya başlamıştı. Ayrıca hatırlamıyor musun seninle beraber karakoldan çıkarken de Karan'a karşı basılmadık mı biz?"

Anladığını belirtircesine kafasını salladığında konuyu uzatmamasına sevinmiştim. Gözlük ve silahı görevliye geri teslim ederken ardından tekrar Ali'ye baktım. "Ben spor salonuna gidiyorum, malum antrenörüm yarı zamanlı." Olayın asıl arka planını bildiği için sırıttı. "Yolcu yolunda gerek diyorsun ha antrenör. Bak sevdim bunu işte."

"Deminki yaptığın şey sıkı hareketti tuttum." Konuşma kalıbı Karanı anımsattığında gülümsemem solar gibi oldu. Ali görmesin diye ona el selamı verip yanından hızlıca uzaklaştım. Bugün bu anlamsız duygusallık nereden geliyordu? Sabahtan beri anlamsız duygu gelgitleri yaşıyordum sinirlerimin yıpranmaya başladığını hissettim. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KUMPASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin