6

7.1K 603 277
                                    

*İyi okumalar. Bölüm ergenlik şarkısı içerir .d 🖤

Bu hafta benim için oldukça hareketli geçmişti. Babam beş gün sonra, sefinesinin limandan kalkacağını söylemişti. Bize ayırdığı zamanı iyi değerlendirmek için de yedirip içirmiş, gezdirmişti. Şimdi de annemin ona hazırladığı yolluklarla gidiyordu. Akşamın bu saati gidip, sabaha kadar gemiyi hazırlayacaklardı. Ardından da yola çıkacaklardı. Amcam, babamdan iki gün önce gitmişti ve ev şimdi biraz daha sessizleşecekti. Her zamankinden daha erken gitmesi bir miktar üzücüydü. Onunla çok fazla görüşmek istemesem bile bu kadar az görüşmek de istememiştim. Babamı uğurladıktan sonra annem biraz üzülmüş ve üzüntüsünü gizlemek için evi toparlamaya başlamıştı. Efes günlerdir gitmediği gece işi için hızla hazırlanırken, patronuna haber veriyordu. Ben de onların hareketliliğine tezat uyumaya karar verdim. Haftasonuna giriyorduk ve en sevdiğim günler tatil günleriydi.

Cumartesi sabahı annem odamın kapısına hücüm borusu gibi dayanıp "Eyfel kalk ekmek almaya git!" diye bağırmıştı.

İrkilip hızla doğrulurken gözlerim kapalı halde bir an çevreyi sorguladım. Ardından annemim sesi zihnimde netleşti. Yorganı tekmeleyip yataktan düşürdüm. Yataktak kalkıp paçalı donlu, en sevdiğim pijamayı çekiştire çekiştire mutfağa ilerledim. Burnuma mis gibi menemen kokuları geldi. Annem yumurtalarını daha kırmadığı menemenin altını kapatıp, bana baktı.

"Hadi hemen bakkala git 2 ekmek getir."

Esneyip "Sana da günaydın anne." dedim.

Bana 'hadi hadi' der gibi bakınca oflayıp elimi yüzümü yıkamaya gittim. Dişlerimi de fırçaladıktan sonra kapıya ilerledim. Üstüme kalçamı örtecek bir yelek giyip, bu iğrenç halimi pembe terliklerle taçlandırdım. Okula yakın oturuyorduk ve ne zaman böyle çıksam, birileriyle denk geliyordum. Önceden ekmek alma işini abim üstlenirdi. Onun varoluş sebebi bu bile denilebilirdi. O zamanlar onunla çok dalga geçtiğimden kaderi hızla bana dönmüştü. İşe başladığından beri kutsal görev bana geçmişti. Fortmantodaki çanaktan bozukluk aldım. Kapıdan çıkarken annem "Bir kap peynir de al. Peyniri veresiye yazsın." dedi.

"Yazmıyorlar artık veresiye."

"Sen söyle."

İlla bana Faruk piçine abi çektirecekti. Faruk bakkalın sahibi olan yavşak adamdı. Herifin yavşaklığına kimsenin sesi çıkmamasının nedeni de mahalledeki tek bakkal olmasıydı. Çok görmüştüm birilerinin karısına kızına sarktığını.

Birine yakalanmayayım diye terlikleri koşu ayakkabısı gibi kullanarak hızla bakkala gelmiştim. Önümde, benden daha beter halde olan Eda'yı görünce yanına koşup ensesine vurdum.

"Günaydın kokoş. Bu sefer eteği kısaltamamışsın."

Üstündeki namaz eteğine bakıp dalga geçer gibi kaşlarımı oynatınca "Babam bugün evde kaldı." dedi.

Eda'nın annesi ne kadar rahatsa, babası da o kadar sıkı bir insandı. Onun okuldaki halini görse bacaklarını gerçek anlamda kırardı. Genelde benim babam gibi o da işleriyle meşgul olur, evde fazla durmazdı.

"Kıyamam sana. Gel bugün bizde takıl."

"Planım o yönde."

Bakkaldaki birkaç genç bize bakıp çıkarken, rezil oldum diye düşünmedim. Ortamda sizden daha rezil olan biri olunca, kendi haliniz iyi geliyordu. Utanma durumu tamamen Eda yönündeydi.

4 ekmek alırken, kafasını eğip üzgünce "Tekin abilere rezil oldum." dedi.

Tekin abi dediği kişi abimin yaşıtı olan mahalle abilerindendi. Asıl mahalle abisi onun abisi olsa bile, padişahlık gibi bu da aile arasında takas oluyordu. Eda'nın aşık olduğu erkeklerden biri olan Tekin abi, bize doğru gelirken Eda iyice yerin dibine girmişti. Tekin abi aldığı sigara paketinin parasını bıraktıktan sonra bize doğru döndü.

Tek İçimlik Sigara (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin