25

5.1K 614 398
                                    

*iyi okumalar 🖤

Leva'yı eve getirdikten sonra, Eda'ya görünmeden içeri sokmuştum. Leva neden sessiz davrandığımızı sorunca da 'Eda'nın kıskançlığına gerek yok.' demiştim.

Biz girdikten hemen sonra Mahmut, Eda'yı almak için gelmişti. Eda kapıya gelip ısrarla gelmem için diretirken, Leva gıkını çıkarmamıştı. Gizli işler çevirmeye devam ediyorduk. Ortada büyük bir neden de yoktu. Yine de Leva'yla birlikte saklanma fikri hoşuma gitmişti.

Herkesin gitmesini camdan izledikten sonra odamdaki kızın yanına ilerledim. Kapıyı açtığımda masamın üstündeki karalamalarıma baktığını gördüm.

Kafasını bana çevirip "Resim çizmeyi baya seviyormuşsun." dedi.

Yanına ilerlerken "Evet ama yeteneğim yok." dedim.

Leva çizdiğim bir resmi eline aldı. İncelerken "Çizimlerinin gerçekten duygusu var. Bir şeye benzemiyor ama bu karalama beni ürkütüyor mesela." dedi.

Kafamı baktığı resime doğru uzattım. Kayığın üstünden düşmekte olan kadın, kayığa kendini iple bağlıyordu. Suyun içindeki eller ise kayığa ulaşmaya çalışıyordu. Yani çizmek istediğim buydu. Çizdiğim ise gerçekten kötü karamalardı.

Yorumu hoşuma giderken, dudağım kıvrıldı. Ürkütücü bir resim çizmek istemiştim ama bunu benden başka biri anlamaz sanıyordum.

Resim çantamı çıkarıp, açtım. Diğer resimlerimi de ortaya serip bakmasını istedim. Leva ilgiyle tüm resimlerimi inceliyordu.

Ellerimi arkamda bağlayıp "Annem resimlerim için götüne kalem sokup mu yapıyorsun der." dediğimde, kahkaha attı.

Gözleri kısılırken "Annen bana eski türkçeyle konuşan, mükemmel diksiyonlu bir kadın gibi geliyordu." diye gülüşleri arasından konuştum.

Sinirlenmediği sürece öğrencilere öyleydi. İnanılmaz bir diksiyona sahipti. Süslü kelimeleri tek seferde telafuz ederdi.

"Evde klasik anne." dediğimde, Leva kafasını salladı.

Kaşları havalanırken "Aşkı da çiziyormuşsun." dedi.

Gözlerim irileşirken, kalbim kokuyla kasıldı. Aşkla ilgili çizdiğim resimlerde hep iki kadın olurdu. Üstünü karaladığımdan bunu sadece ben bilirdim. Böyle söylemesi beni tereddüte düşürürken, baktığı resme gözlerimi diktim. Gerçekten iyi karalamıştım bu yüzden rüzgarda savrulan iki kadın figürü net değildi.

Boğazımı temizleyip "Aşk güzel şey." dedim.

Çizdiğim resimlerde bu tarz nadir olsa bile, belki belli olan vardır diye hepsini topladım. Leva elindeki son resmi vermeyip "Bunu bana hediye eder misin?" dedi.

Tereddütle bakarken "O kadar güzel değil." dedim.

Dudağı tebessümle kıvrıldı. "Ama aşk güzel bir şey." diye saniyeler önce dediğimi tekrar etti.

Kalbim bu sefer heyecanla atarken, elimi enseme atıp "Hoşuna gittiyse al o zaman." dedim.

Çantasını önüne alıp, fermuarını açtı. Çıkardığı dosyanın arasına resmimi yerleştirip, içine geri koydu. Sonradan çantayı tamamen çıkarıp, masanın ayağına bıraktı.

Gözleri yatağımın yanına ve tepesinde gezinirken "Duvarındaki posterler hangi müzik gruplarına ait?" diye sordu.

"Marly Manson'a. O grup değil ama kalabalık posterleri var. Kadının olduğu da within temptation grubundan. Normalde rap dinliyorum ama emo abimin tarzından onları çaldım."

Tek İçimlik Sigara (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin