36

3.5K 361 118
                                    

*İyi okumalar 🖤

Toplu bir buluşmanın içindeyken bile Leva'la birbirimize odaklanabilmeyi seviyordum. Hem çevreyi idare edip hem de birbirimizle ilgileniyorduk. Fadime, Mahmut, Tunahan ile birlikte kafeye gelmiştik. Bu gruptaki iki kişi bizi açık şekilde biliyordu. Fadime'yle açık açık konuşmuştuk. Mahmut'la konuşmadan anlaşmıştık. Tunahan ise arada ikimize anlamlı anlamlı bakarken gözlerinden 'haberim var' sözleri okunuyordu. Belki de bu yüzden geçenlerde dikkatli olacağım dememe rağmen daha rahattım.

Fadime "Masadan baya eksildi dostlar." dediğinde, Mahmut "Dost değil." demişti.

Mahmut her zaman benim için özel biri olacaktı. Büyük ihtimalle gelecekte ayrı yollara gidecektik. O babasının izinden ayrılmayacak gibiydi. Ben de daha büyük özgürlük için Leva'yla buralardan uzaklaşabilirdim. Yine de onun hafızamda 'adam gibi adam' yeri silinmeyecekti. Ayrılmama ihtimalimizi düşünmüyordum. İnsanlar birbirine benzemiyorsa elinde sonunda farklı yollara giderdi. Çünkü farklı insanlar, farklı yolları tercih ederdi.

Tunahan "Az kişi öz kişidir." dediğinde, Leva "Kesinlikle katılıyorum." dedi.

Leva gitar mevzusundan sonra Tunahan'la yakınlaşmış, aynı etkinlikte olduktan sonra da iyice arkadaş olmuştu. Birbirlerini onaylamaları ve arada bizden uzak konularda konuşmaları hoşuma gidiyordu. Başta Leva'yı açmak istesem bile sonradan kıskanmıştım ve şu an o halim sanki aylar değil yıllar öncesiymiş gibi geliyordu. İlişkimiz derinleştikçe diğer ilişkileri konusunda daha rahat olmuştum. Çünkü hiçbiri bizim derinliğimize erişemezdi.

"Fadime doğru masadasın, diğerlerini özlemeyi bırak."

Fadime bana sırıtıp "Özlem yok bacım, rahat ol. Eskilere sadece yakılır." deyip masaya paket attı.

Anında "oooo" sesi çıkardım. Fadime'de arada kraliçelik yapıyordu. Genelde Mahmut kralı tanırdık.

"Mamo senden de aynı performansı bekliyorum."

Çabuk gaza gelen Mahmut dış ve iç cebindeki iki paketi atınca tekrar aynı sesi çıkardım. Mahmut yıllık keş olduğundan tek paketle gezmezdi. Tunahan ve Leva bize bakarken göz devirdi. Keşler ve anti keşler olarak iki ayrı taraf oluşturuyorduk. Biz dumanlanıp abuk subuk konularda konuşurken onlar da bize sigaraların zararlarıyla ilgili mani okudu. Gülerek içmeye devam ettik.

Okula yakın kafeye geldiğimizden etraf hep bizdendi. Herkes de bizim gibi dumanlıyordu. Bazıları gösterişten, bazıları meraktan, bazıları alışkanlıktan ve bazıları da öylesine içerdi. Ben üç ve dördüncü grup arasında gidiyordum. Fadime direkt dördüncüye giriyordu. Mahmut ise üçüncüsünün has adamıydı. Leva benle takılmaya devam ettikçe elinde sonunda dördüncüye girer gibi geliyordu. Çevremizdekilere benzemek, ortak sorunumuzdu.

Düşününce belki de bu yüzden etrafımda birden eşcinseller belirmişti. Yani Leva, Mahmut ve Fadime'yi hatta Tunahan'ı düşününce bu mantıklı geliyordu. Tabi buna çevremizdekine benzemek demiyordum. Daha çok benzediklerimizle bir araya geliyorduk. Mahmut'la farklıyız desem bile hayatımızdaki en büyük konulardan birinde ortaktık. Biz bilmesek bile beyinlerimiz belki de birbirini algılamış ve bizi bir arada tutmuştu. Homofobik arkadaşlarım da araya karışmış olmalıydı.

Bir ara Leva'yla bunu da tartışırdık. Ona baktığımda göz göze geldik. Göz kırptığımda elimde yaktığım ikinci dalı işaret edip 'söndür onu' diye fısıldadı. Derin bir nefes çekip dudaklarımı 'bırakamam' diye oynattım. Sigarayı da onu da bırakamayacak gibiydim. Biri zarar biri fayda olarak birbirlerini nötr'lerdi. Sigara bedene zarar verirken, mutluluk hormonu bedene fayda sağlıyordu. Bu nötrl'leme mevzusunu ciddi ciddi düşünüyordum.

Tek İçimlik Sigara (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin