*iyi okumalar 🖤
Leva'nın evine girdiğimizde curcunanın içinde kimse 'ben geldim' diyen kıza, 'hoşgeldin" demedi. Mutfaktan onu gören kadın, önüne dönecekken benle göz göze geldi. Anında bulaşığı bırakan kadın, elini silip kapıdan çıkmıştı.
"Eyfel, hoşgeldin kızım."
Manidar teyzenin gülümseyen suratına bakıp "Hoşbuldum teyze" dedim.
Leva'yı görmezden gelmesi, dikkatimi çekti. Yanımdaki beden buna alışıkmış gibi tepki vermedi. Annesi öldükten sonra, Kazım amcanın onu yanına aldığını biliyordum. Manidar teyze, bundan memnun olmamış olmalıydı. Soğukluğunu, buna yoruyordum.
"Annenle baban nasıl canım?'
"Her zamanki gibi Manidar teyze. Çalışıyorlar ikisi de. Babam geçenlerde geldi ama erken döndü."
Kafasını sallayan kadın "Duyduk duyduk" dedi.
Babamın uzağa gitmesini annemi aldatması olarak yoruyorlardı. Bu yüzden babam ne zaman gelse, mahallenin dedikodu ağı bizi sarardı. Bu duyumların nerden olduğunu biliyordum.
"Öyle işte"
"Efes ne yapıyor? Hala makyajlı mı geziyor?"
Yüzündeki tiksinti ifadesini gördüğümde kaşlarımı kaldırıp "Evet" dedim.
"Düzelecek inşallah."
Zaten düzgün demek için ağzımı açtım. Odadan çıkan Nisa abla, benim yerime cevapladı.
"Anne niye laf yapıyorsun çocuğa. Gayet düzgün Tekin."
Manidar teyze kaşlarını çatarken "Sen karışma Nisa" dedi.
Nisa abla annesine sinirle bakıp, bana döndü. Yüzündeki ifade yumuşarken "Hoşgeldiniz" dedi.
Çoğul ek kullanan birine sevineceğim aklıma gelmezdi. Leva'da gülümseyip "Hoşbulduk" dedi. Ben de aynı şekilde karşılık verdim. Sanırım Nisa abla, Leva'ya karşı annesinin olduğu gibi kötü değildi.
"Siz tanışıyor muydunuz?"
Kafamı sallayıp "Evet, bir süredir" dedim.
Nisa abla mutlu olmuş gibi ikimize bakarken "Güzel, destek olun birbirinize. Arkadaşlar gereklidir." dedi.
Leva'ya bakınca kaşlarını kaldırmıştı. 'Ben sana söylemiştim' ifadesi yapıyordu. Sanırım Tekin abi gibi, o da Leva'nın arkadaş bulmasını istiyordu.
Nisa abla 21 yaşında, bizden çok da büyük olmayan bir kızdı. Sarı saçları omuzlarına dökülür, sürme çekilmiş gibi duran kehribar gözleri insanın içini görür gibi bakardı. Fiziği, mahallenin cinsel ilham kaynağıydı. Mankenlik teklifi almasına rağmen, reddedip tıpta kariyer yapmak istemişti. Hem çalışkan, hem iyi görünüşlüydü. Böyle birinin kalbinin de güzel olduğunu görünce, güzellik kavramına tamamen uyduğunu düşündüm. Nisa abla okulla ilgili bize sorular sorarken, birkaç dakika ayakta kaldık.
Salondan çıkan, evin küçüklerinden Esma "Iy yine gelmiş bu" dediğinde, kaşlarım çatıldı.
Nisa abla "Ağzına acı biber sürerim senin" dediğinde, Esma ona dil çıkardı.
Manidar teyze "Kızım öyle denir mi?" derken telaş yapmıştı.
Çocuklar ailelerini taklit ederdi. Esma daha 12 yaşındaydı. Küçük olmasa da çocuktu. Bu tepkisinin, ona öğretildiğine emindim. İçimde bir şeyler koptu. Üzüntü ve sinir bedenimi sarsarken, Leva "Odaya geçelim" dedi.
Sesi oldukça düzdü. Ona dönünce, yüzündeki ifadenin de düz olduğunu gördüm. Buna cidden alışmıştı. Kafamı salladığımda, önden o ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek İçimlik Sigara (gxg)
General FictionTAMAMLANDI 'Çirkin' diye tabir edilen bir kızı, her şeyden güzel bulan başka bir kızın hikayesi