Tek İçimlik Sigara (gxg)

23

iyi okumalar 🖤

Leva'nın evine gittiğimde yemek faslı, sohbet derken oldukça sıradan bir gün geçirmiştik. Ona sokulmalarıma ses etmemesi, hoşuma gitmişti. Bir yandan da düşüncelerim yüzünden iğrenç hissetmiştim. O günden sonra üç kez daha evine gittim. Bana gel desem bile, çekinip istemedi. Açıkcası, nerde olduğumu önemsemiyordum. Yanımda olması yetiyordu. Şimdi okula gelmiş, tenefüsteyken bile aklım onunla doluydu. Bu doluluk, gördüğüm olayla azaldı. Kızlarla pür dikkat karşımızdaki manzarayı izlemeye başlamıştık.

Değişiklik, her zaman ilgi çekici olurdu. Bir ortama son giren kişi, en fazla ilgiyi toplardı. Bizim grubumuzdaki değişiklikten sonra da ilgi kaynağı Seda olmuştu. Tam şu an, yanımda tırnaklarını yiyen Eda, bu değişikliği kökünden söküp atmak ister gibi sahneyi izliyordu. Birkaç hafta önce hakkında konuştuğumuz Taner, Seda'yı yanımızdan çağırmıştı. Şu an, ona duygularını itiraf ettiğine emindik. Seda kızarıp, kafasını eğerken, Eda sinirle tısladı.

"Bu orospuya hiç yardım etmeyecektik. İlgi görmekten memnun değilmiş gibi davranıyordu sürtük."

Onun, takıntılı tavrını bildiğimden sesimi çıkarmadım. Seda, ayıp etmişti. Çocuk onu çağırdığında, nedenini anlamasına rağmen konuşmayı kabul etmişti. Eda'nın çocukça da olsa onu istediğini duymuştu. Birinin gözü varsa, gruptakilerin gözü o tarafa kaymazdı. Bu birini sahiplenmekle alakalı değildi. Yüzlerce erkek varken, bir erkek için arayı bozmayacağımıza uzun zaman once söz vermiştik. Bu sözde en samimi olan bendim. Seda söz verildikten sonra aramıza katıldıktan sonra belki muaf sayılırdı. En azından bizim gözümüzde. Eda'nın onu öldürmek ister gibi bakan gözleri, bunu ona çektireceğini haykırıyordu.

Çağla "Ben baksa baksa Seda'ya bakar demiştim." diyince, Eda iyice alevlendi.

Ona dönüp "Benim neyim varmış?" deyince, Çağla umursamazca "O daha güzel." dedi.

Çağla'nın karakteri böyleydi. Durum analizinde gördüğüm en kötü insandı. Patavatsızlığı bundan kaynaklanıyordu.

"Boşver Eda. Hem Tekin abi var."

Ona göz koyduğu başka bir erkeğin konusunu açarak, gözünü başka yere çekmeye çalıştım.

Siniri artmış gibi "Beni umursamayan başka biri!" deyip ayaklandı.

Üzüldüğünü biliyordum. Öylesine 'o benim' dediği çocuğu 'işim olmaz' tavırlı kız kapmıştı. Yanımızdan giderken ben de ayaklandım.

Fadime "Gitme peşinden. Kendi başına delirip rahatlasın." dedi.

Kararsızdım. Eda bazen yalnız kalınca kendine gelir, bazen de yalnız kalınca iyice kötüleşirdi. Bu durumda hangisinin daha iyi olacağını düşündüm. Terazimden yalnızlığın iyi geleceği kısmı ağır basınca oturdum.

Fadime "Eda harlanmasın diye sustum ama Seda'da istemem yan cebime koy kızlarındanmış. Reddedip gelir diyordum on dakikadır gülüşüyorlar." dedi.

Seda'nın bu tavrını ben de beklemiyordum. Son gelen ilk gider mantığıyla, aramızdan göndereceğimize emindim. Hepimiz Eda'nın yanında yer alırdık. Buna patavatsız Çağla'da dahildi.

"Çocuğu beğenmiş demek ki. Önceden ilgilenen herkesten rahatsızdı. Onun hisleri, yargılayamayız ama bundan sonra Eda onla takılmaz."

Yaptığım yorumdan sonra Fadime ve Çağla kafasını salladı.

Fadime "Yapacak bir şey yok. Küs iki insanı aynı ortama sokmak bize yakışmaz. Seda'ya deriz, mutlu olsun." deyince, Çağla yine kafasını salladı.

Böyle olacağını biliyordum. Gözlerim Seda'ya ve elini tutmaya çalışan çocuğa kaydı. Cidden kalemle çizilmiş gibi bir kızdı. Ben bile kimse farketmesin diye kendimi saklarken, ona bakmaktan kendimi alamamıştım. Yapacak bir şey yoktu.