16.Bölüm

2.3K 149 35
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Ufuk
"Şey..." dedim. Pürüzlü çıkan sesimle. Boğazımı temizleyip devam ettim. "Bence artık gidelim." dedim Taha'ya bakarak. O da bana bakıp gülümsedi.

"Pekii gidelim. Madem öyle istiyorsun." dedi ve birlikte motora yöneldik. O sırada, Taha tekrar konuştu. "Şu amcamın dediği iş hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordu. Tabi ya! Ben onu tamamen unutmuştum.

"Her şey üst üste gelince, düşünmeye pek zamanım olmadı. Açıkçası unutmuştum bile." dedim. Motorun yanına geldiğimizde, kaskları aldık. Elindeki kaskı geri bırakıp yanıma geldi. Kaskı elimden alıp, kafama taktı ve kilidini kapattı.

"Bence iyi olabilir. Bir düşün." dedi ve kendi kaskını da takıp motora bindi. "Hadi mavi çocuk." deyince, kendime geldim ve arkasındaki boşluğa oturdum. Bu kez o bir şey demeden, kollarımı beline doladım ve geldiğimiz yolu geri dönmeye başladık.

***

Doğan, kendine gelirken, başında da bir ağrı baş göstermeye başlamıştı. Yattığı yerden doğruluğunda, etrafa bakındı. Kendi odasında değildi. Burayı ilk kez görüyordu.

"Hay sikeyim! Neresi lan burası?" diye söylenerek, ayaklarını yataktan aşağı bıraktı. Dışarıdan sesler gelince, yavaş hareketlerle yataktan kalktı. Tam o sırada, odanın kapısı açıldı.

"Ah, uyanmışsın." dedi Baran ve elindeki kahve fincanını, baş ucu komodininin üstüne bıraktı. Doğan, Baran'ı hatırlıyordu. Hem korku evinde tanışmışlardı hem de dün geceyi hayal meyal hatırlıyordu. " Sana kahve yaptım. Otur iç hadi. Açılırsın." dedi ve gardroba yöneldi. Doğan, tekrar yatağa oturdu. Kahveden bir yudum aldı ve yüzünü buruşturdu. Biraz sert bir kahveydi. Ama ayılması içindi zaten.

Doğan, kahveyi yudumlarken, Baran'a dikti bakışlarını.

"Ben buraya nasıl geldim? Sanki bir şeyler hatırlıyorum ama net değil. Parça parça hep." dedi. Baran, elindeki kıyafetleri yatağın üstüne bırakıp, Doğan'ın yanına oturdu.

"Dün gece barda karşılaştık. Sen çok içmiştin ve sarhoştun. Evine gitmek istemedin. Küsüm dedin. Annenin de kendi evine almayacağını söyleyince, sokakta kalma diye buraya getirdim." dedi. Doğan, başıyla onayladı ve fincanı komedinin üstüne bıraktı.

"Çok teşekkür ederim. Sana boşuna iş çıkardım. Çok sağol." dedi ve ayaklandı. "Ben artık gideyim." diye devam etti. Baran, hemen gitmesini istemiyordu. Onu kendi evinde, kendi odasında görmek, sürekli hayal ettiği şeydi.

"Bence önce bir duş al. Sonra çıkarsın. Yorgunluğunu da atmış olursun." dedi ve yatağın üstündeki kıyafetleri gösterdi. "Bunları sana çıkardım. Biraz büyük gelecek gibi duruyor ama idare eder birkaç saat. Banyo, koridorun sonunda solda." dedi ve Doğan'ın bir şey demesine fırsat vermeden çıktı odadan.

Doğan, üstünü hafifçe koklayınca, gerçekten de bir duşa ihtiyacı olduğunu farketti. Yatağın üstündeki kıyafetleri alıp, banyoya girdi. Üstündeki penyeyi çıkarıp, kenara bıraktı. O sırada kapı açılıp, içeri Baran girdi. Gözleri, birkaç saniyeliğine, Doğan'ın vücuduna kaydı. Ardından kendini toparlayıp, elindeki havluyu Doğan'a uzattı.

"Havlu getirdim de. Kusura bakma, burada olduğu bilmeden daldım öyle." dedi gözlerini kaçırarak. Doğan, mırıldanır gibi cevap verdi.

"Sorun değil." dedi ve Baran bir şey demeden çıktı banyodan. Doğan, birkaç dakika sonra suyu ayarladı ve duşa girdi.

***

"Bu çocuk cidden o mu?" diye sordu Erkay, karşısındaki koltukta oturan arkadaşına. Baran, az önceki anlardan dolayı hızla atan kalbine rağmen başıyla onayladı ve cevap verdi.

"O işte. Tanıdım onu. Üniversitede de görmüştüm." dedi. Erkay, elindeki telefonu bırakıp, Baran'a odaklandı.

"Konuştun mu onunla peki?" diye sordu. Baran, başını sağa sola salladı.

"Hayır. Sence açıklasam şu an burada olur muydu? O heteroseksüel." dedi. Erkay, yerinden kalkıp arkadaşının yanına oturdu, ona doğru dönerek.

"Nereden biliyorsun? Sordun mu ona?" dedi. Baran, yine başını olumsuz bir şekilde salladı.

"Hayır. Ama hep kızlarla çıkıyordu. Hetero bence." dedi. Erkay gülümseyerek baktı arkadaşına.

"Yönelimleri açığa çıkmasın diye kızlarla çıkan bir sürü gay var şapşal arkadaşım. Hem senin de kız arkadaşın oldu." dedi. Baran, gözlerini devirdi arkadaşına.

"Ben biseksüelim. Ayrıca, Nida'yla çıktığımda liseye gidiyordum. Kendimin bile farkına yeni varıyordum." dedi. Erkay, koltuktan kalkıp, sehpanın üstündeki telefonu aldı ve az önceki yerine geçti.

"Valla bence söyle her şeyi. Eğer şimdi söylemezsen, başkalarıyla oluşunu izlersin." dedi. Baran, üzgün bir ses tonuyla mırıldandı.

"Yapmadığım şey değil nasılsa..."

Yorumlarınızı bekliyorum...

DİLDÂR (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin