26.Bölüm

1.8K 117 23
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Yaşlı adam, sinirden kıpkırmızı olmuş bir suratla, oğluna bakıyordu. Bir türlü söz geçiremiyordu oğluna ve bu da çileden çıkmasına neden oluyordu.

"Ne işin var senin burada?! Sana kaç defa gelme dedim. Oradaki işlerin başına sen geçeceksin dedim. Yine gelmişsin." dedi. Sinan, babasına bakıp, omuz silkti.

"İstemiyorum. Sen git oradaki işlerin başına. Sıkıldım orada artık baba anlamıyor musun? Yıllardır oradayım zaten." dedi. Doğan da, odanın bir köşesinde, abisini inceliyordu. Onu buraya getiren bir şey olmalıydı ama ne?

"Çılgın çıkacağım ulan!" dedi babası ve masanın üstündeki porselen kalemliği yere fırlattı. Oğullarına el kaldırmaktansa, etrafı kırıp dökmek daha cazip geliyordu. "Eşek herif." dedi ve sinirle çıktı odadan yaşlı adam.

Doğan, adeta tutmuş olduğu nefesi bırakırken, Sinan, omuzlarını indirdi rahatlıkla. Daha sonra kardeşine bakıp sırıttı.

"Gel lan buraya." dedi kardeşine ama kendisi de ona doğru gitti ve iki kardeş, hasretle sarıldılar birbirlerine. "Seni bile özledim be." dedi Sinan ve ayrıldı kardeşinden. "Hâlâ sap mısın?" deyip, sırıtarak kafasına vurdu Doğan'ın. Doğan, abisine ters bir bakış atarak saçını düzeltti.

"Onu bunu bırak da, sen niye buraya geldin onu anlat hadi." dedi. Sinan'ın yüzündeki gülüş solarken, babasının çalışma odasından çıktı. Doğan da peşinden. "Abi hadi anlat artık." dedi ve kolundan yakaladı.

"Ne anlatacağım olum. Sizi özledim geldim işte sal." dedi ve kolunu kurtarıp, odasına doğru çıktı. Doğan, peşini bırakmaya niyetli gibi degildi.

"At yalanı s.keyim inananı. Seni sikseler bizi özlesen de gelmezdin Kanada dan." dedi Doğan. Sinan, kardeşine döndü.

"Yorgunum. Dinleneceğim." dedi ve kapıyı kardeşinin yüzüne kapattı. Doğan, şaşkınlıkla olduğu yerde kaldı.

"Siktiiiiirr! Küfüre bile tepki vermedi. Kesin bir boklar var ama ne?"

***

Gamsızlar

Ufuk: Lan Doğan nereye kayboldun yine aq?

Doğan: Abim geldi. Onu almaya gittim havaalanına.

Evdeyim şimdi. Kıyamet koptu burada az önce.

Gürkay: Off Haşim amca çok mu kızdı?

Doğan: Sinirden köpürdü.

Abim de çok rahat amk.

Sen git dedi resmen xnjfndn

Ufuk: Sinan abi yürek yemiş.

Doğan: Sorma. Eski abim yok.

Gürkay: Nasıl yani?

Doğan: Olum abim bir acayip.

Neden geldiğini de anlatmıyor.

Ufuk: Garip.

Doğan: Aynen amk.

Yüzüne yüzüne küfür ettim ona bile tepki vermedi.

Gürkay: Ohaa durum baya ciddi.

Doğan: Öyle. Sizi özledim geldim diyor da.

Anadolu çocuğu yer mi bunları?

Ufuk: Olm belki özel bir şeydir.

Çok üstüne gitme yine de.

Doğan: Yok aga.

Zaten bir şey demiyor ki.

Ama yine de öğreneceğim amk.

Gürkay: İnşallah kötü bir şey yoktur.

Doğan: İnşallah.

Eee siz ne yapıyorsunuz?

Döndünüz mü?

Ufuk: Kahvaltı falan ettik. Daha az önce girdik işte eve.

Doğan: Hmm iyi.

Baran'ın eli nasıldı?

Gürkay: Baran'ın eli mi?

Doğan: Çay demlerken kaynar su dökülmüştü.

Yanmıştı biraz.

Gürkay: Erkay krem sürüp, sardı elini. Daha iyi gibiydi.

Doğan: Tamam.

Ufuk: Hayırdır Doğan?

Sanki Erkay deyince bir durgunlaşıyorsun.

Doğan: Hayır kesinlikle ondan hoşlanmıyorum.

Ufuk: Olum onu demeyecektim.

Doğan: Olsun. Aklınıza yanlış bir şey gelmeden söyleyeyim dedim.

Hatta o herife gıcık oluyorum.

Her yerden çıkıyor aq.

Gürkay: Mesela sabah sen Baran'ın yanındayken yanınıza gelip, Baran'la ilgilenmesi gibi mi?

Doğan: Ne demek istiyorsun?

Gürkay: Hiiiç.

Doğan: Öyle olsun.

Benim şimdi çıkmam lazım.

Ufuk: Akşam gelecek misin?

Doğan: Bilmem. Duruma göre bakarız ama gelemem gibi duruyor.

Gürkay: Bence de.

Doğan: Hadi görüşürüz.

Gürkay: Görüşürüz.

Ufuk: Görüşürüz.

Doğan Çevrimdışı

Gürkay: Açım ama yemek hazırlamaya halim yok.

Ufuk: Dışarıdan söyleyelim.

Gürkay: Pizza?

Ufuk: Harika!

Gürkay: Tamamdır.

Gürkay Çevrimdışı

Ufuk Çevrimdışı

Sinan geldi sonunda 🤭

Yorumlarınızı bekliyorum 🦋

DİLDÂR (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin