20.Bölüm

2.1K 140 59
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Üç genç bara geldiklerinde, çoğu çalışanların gelmiş olduğunu gördüler. Ufuk ve Gürkay, barda içen arkadaşlarına selam verip, personel odasına geçtiler. Doğan, bara geçip, içen arkadaşlarına eşlik etti.

Ufak bir hâl hatır muhabbetinden sonra, Ufuk ve Gürkay, işlerine başlamışlardı.

Pars'la Asır da, bir süre daha içtikten sonra program için sahneye geçtiler.

Doğan bir yandan içerken, gözü duvara takıldı. Hafiften etrafında göz gezdirdi.

"Biraz değişmiş sanki burası." dedi içerken. Ufuk, müşteriyle ilgileniyordu. Bu yüzden Gürkay cevap verdi.

"Yok lan. Aynı hâlâ. İki haftadır kapalı zaten. Geçen ay yapılmıştı. Sen en son ne zaman geldin buraya?" diye sordu. Doğan, bir süre düşündü.

"Bunlar yapılmadan önce geldiğim kesin. Yoktum ben bunları görmedim." dedi, neonlu yazıları göstererek. "Ama güzel olmuş ha. Neyse, bakalım bu gece bize kız düşecek mi?" diyerek sırıttı. Gürkay, kınar gibi baktı arkadaşına.

"Çorap değiştirir gibi sevgili değiştiriyorsun. Yavaş biraz. Bir gün, çok sert bir kayaya çarpacaksın. Demedi deme." dedi. Doğan cevap verecekken, o sırada, üç genç daha girdi bara. Taha, Erkay ve Baran gelmişti. Ufuk, kapıdan girenleri görünce, şaşkınlıkla kalakaldı. Taha, bar kısmına baktığında, o da şaşırmış gibiydi. Kader, illa ki bir araya getiriyordu bu iki genci.

İkili, ilk şoku atlatıp, birbirlerine gülümsediler. Taha, Erkay ve Baran da, bar kısmına geçip oturdular.

"Burada çalıştığını bilmiyordum." dedi Taha, Ufuk'un karşısındaki tabureye oturduktan sonra. Ufuk, elini ensesine atıp cevap verdi gülümseyerek.

"Evet, bir süredir burada çalışıyorum." dedi. "Senin ne işin var burada?" diye sordu. Taha, kollarını bar tezgahına koyup cevap verdi, mavi gözlü gence.

"Arada takılırız böyle içmeye falan çıkarız. Bu akşam da buraya gelelim dedik. Keşke daha önce gelseymişiz." deyince, Ufuk yutkundu. Sanki, Taha onunla flört ediyordu.

"Ne içersiniz?" diye sordu biraz yüksek bir sesle, diğerlerinin de duyması için. Taha, Ufuk'un utandığını anlayınca gülümsedi ve ilk o cevap verdi.

"Hafif bir şeyler alırım ben." dedi. Ufuk, başıyla onaylayıp, Taha'ya hafif bir içecek hazırlamaya başladı. Diğerleri de, Taha'yla aynı cevabı verince, üç tane içki bardağına doldurdu hazırladığı karışımı.

Taha, bir yudum aldı ve dudaklarını yaladı. Ufuk, bu hareketi görünce, sessizce yutkundu ve derin bir nefes aldı. Taha'ya yükseliyordu resmen!

"Harika olmuş." diyerek, bardağı tezgaha bıraktı Taha. Ufuk, bakışlarını Taha'nın dudaklarından çekip, gözlerine çıkarınca, göz göze geldiler. Dudaklarına bakarken yakalanmıştı.

"Be..." deyince, sesinin pürüzlü çıkmasından dolayı, boğazını temizleyip tekrar konuşmaya çalıştı. Rezillik üstüne rezillikti yaptıkları.

"Beğenmene sevindim." dedi gülümseyerek. Taha, kollarını masaya dayayıp, çapkın bir gülüş takındı yüzüne. Ufuk'un hareketlerinden, ona karşı garip olduğunu anlamıştı.

"Biraz daha alabilir miyim, mavi çocuk?" dedi. Ufuk, bir şey demeden, bardağın yarısını doldurdu sessizce. Taha, yanına oturan adamla ilgilenen Ufuk'u göz hapsine alarak, içkisini yudumlamaya devam etti.

DİLDÂR (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin