30.Bölüm

1.7K 128 55
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Doğan ve Sinan bara geldiklerinde, hemen üst kata çıktılar. Sinan üst kata çıktığında bar kısmına gözü çarptı ve barda içen Baran'ı gördü. Yüzü çok tanıdık geliyordu. Hafızasını biraz zorlayınca, hatırladı daha önce nerede gördüğünü. 'Demek başardı.' diye düşündü ve Doğan'la bara doğru gittiler.

"Selam." diye bir giriş yaptı Doğan. Gürkay, Doğan'a baktı ve hemen yanında duran Sinan'a takıldı bakışları.

"Hoşgeldin Sinan abi." dedi Gurkay gülümseyerek. Sinan daha cevap veremeden, Ufuk atıldı.

"Hoşgeldin Sinan abi." dedi. Sinan iki gence de gülümseyerek cevap verdi.

"Hoş buldum." dedi. Baran, yanına oturan Doğan'ın aurasından zor da olsa sıyrılıp, diğer yanına baktı. Sinan'ı görünce, gözleri şokla açıldı. Sinan, Baran'a bakıp gülümsedi ve göz kırptı. Küçük sırları güvende miydi?

Sinan, Baran'ın diğer yanına oturdu ve sert bir şeyler istedi Gürkay'dan. Gürkay, içeceği hazırlarken Sinan, Baran'ın kulağına eğildi.

"Merak etme. Sırrın güvende." diye fısıldadı. Baran, utancından yüzü yanıyor gibi hissederek ayağa kalktı. Doğan, aniden kalkan Baran'a baktı. Elini, Baran'ın bileğine sardı.

"Ne oldu? Neyin var? Betin benzin atmış?" diye sordu. Baran, yutkunarak baktı sevdiği yüze.

"Biraz başım dönüyor. Hava alacağım." dedi ve elini çekiştirdi. Doğan, elinin arasındaki bileği bırakmadan ayaklandı.

"Ben senin için gelmiştim. O zaman dışarıda da yanında olacağım." dedi ve yürümeye başladı. Baran da, bileği Doğan'ın elinde olduğu için o da gitti. Ufuk, Gürkay ve diğer gençler, az önce şahit oldukları manzara karşısında, adeta şaşkına dönmüşlerdi. Doğan'ın bu hallerine hiç alışık degillerdi.

Sinan ise, kardeşinin az önceki halini görünce, Baran'ın cidden başardığını düşündü. Yıllar önceki anılar aklına dolunca gülümsedi ve elindeki içkisinden yudumlamaya devam etti.

***

"Daha iyi misin?" dedi Doğan. Barın arka sokağına çıkmışlardı ve kaldırımda oturuyordu ikili. Baran, Doğan'ın sorusuna sadece başını sallayarak cevap verdi. İkili arasında bir süre suskunluk oldu.

Doğan, Baran'ı inceliyordu o anlarda. Gözleri, Baran'ın sargılı eline takıldı. Kendinden bağımsız bir şekilde, eli Baran'ın sargılı eline gitti ve tuttu sargılı eli. Ani temasla, Baran irkildi ve Doğana baktı şaşkın bir şekilde. Doğan ise, şu an sadece içinden geldiği gibi davranmak istiyordu. Sadece, kahinden geçenleri yapıyordu.

Narin bir şekilde tuttu sargılı eli. Parmaklarını sargının üstünde gezdirdi nazikçe. Başını kaldırıp Baran'a baktı ve göz göze geldiler.

"Acıyor mu?" diye sordu. Baran, başını olumsuz anlamda salladı.

"Sen dokununca geçti. Acımıyor artık." dedi kısık çıkan sesiyle. Doğan'ın kalbi tekledi, Baran'ın söylediklerinden sonra. Bakışlarını Baran'ın gözlerine kitledi. Boştaki elini, Baran'ın yüzüne çıkardı ve yanağına yerleştirdi. İki gencin kalbi de heyecanla deli gibi atıyordu. Karanlık sokakta, sadece ikisi vardı. Barın duvarındaki neonlu yazı ve cılız sokak ışıkları aydınlatıyordu sokağı.

Doğan, parmağıyla okşadı elinin altındaki teni. Baran, yüzünü daha da yasladı Doğan'ın eline. Sevdiğinin elinin, teninde olmasının verdiği huzurla, gözlerini kapattı. Doğan'ın gözleri, Baran'ın dudaklarına kaydı. Şu an aklından geçeni yapsa ne olurdu?

Baran, Doğan'ın aklından geçeni sezmişcesine açtı gözlerini. Yüzleri, birbirine yavaşça yaklaşırken, iki gencin gözleri kapandı ve dudakları birleşti.

Baran, aşık olduğu gencin dudaklarını, dudaklarında hissedince, bedeni titredi. En güzel duygulardan birini tadıyordu. Sevdiği kişinin dudaklarını öpmek, hayatı yeniden bulmuş gibi hissettiriyordu. Sanki, yaşam kaynağını bulmuş gibiydi. Baran, başını hafifçe yana yatırınca, Doğan daha da asıldı Baran'ın dudaklarına.

Doğan, dudaklarına temas eden dudakları çok sevmişti. Bırakmak istemiyor gibiydi. Kalbinin yavaş yavaş kaydığı gencin dudakları, çok iyi gelmişti Doğan'a. Kalbindeki sızı dinmiş, rengarenk çiçek bahçeleri yeşermişti Doğan'ın kalbinde.

Bir süre sonra, iki gencin dudakları ayrıldı. Baran, alnını Doğan'ın omuzuna yasladı. İkisi de nefes nefeseydi. Doğan'ın elleri, Baran'ın omuzlarında duruyordu. Baran da, Doğan'ın kollarından destek alıyordu. Baran, o an içinden geldiği gibi davranıyordu ve kalbinden geçenler, istemsizce dudaklarının arasından dökülüverdi.

"Seni seviyorum Doğan. Seni uzun süredir seviyorum. Çok seviyorum."

Ayayayaya kelebeklendik 🦋🤭

Yorumlarınızı bekliyorum 🦋

DİLDÂR (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin