19.Bölüm

2.1K 129 24
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Taha
Mesajı atar atmaz uygulamadan çıktım. Kalbim çok fena atıyordu. İlk kez böyle bir şey hissediyordum. İlk kez bu kadar kuvvetli...

Telefonu dolaba koyduktan sonra maskeyi aldım. Önüme düşen saçlarımı tokayla tutturduktan sonra maskeyi taktım. İşte bu bendim. Bu iş, benim için iyiydi.

Zaten Ufuk'a da dediğim gibi, burası benim için daha değerli bir konumdaydı artık. Eğer burada olmasaydım, muhtemelen Ufuk'la karşılaşmam daha uzun sürecekti. Sonuçta, kalbimi attıran kişiyi bulmuştum artık.

Daha bir ay öncesine kadar, bir erkeğin kalbimi bu denli attıracağını söyleseler, gülerdim muhtemelen. Ama şimdi, işler değişmişti. Ufuk bunu yapıyordu yapabiliyordu. Hem de hiç uğraş göstermeden. O mavi gözlerindeki pırıltı bile yetiyordu bunun için...

Ufuk
Son mesajdan sonra, uygulamadan çıkamadım. Donup kalmıştım resmen. Ne demek istemişti? Gerçekten bu kadar değer veriyor muydu bana? Kalbim yine hızlanmıştı işte. Yanındayken hızlandığı yetmiyor gibi, düşünürken de aynı tepkileri vermeye başlamıştı. Ben... Sanırım gerçekten yanmıştım.

Koltukta öylece otururken, Gürkay geldi yanıma. Elini yüzümün önünde sallayınca farkettim onu da.

"Dünyadan Ufuk'a. Dünyadan Ufuk'a. Aramızda mısın?" diye sesleniyordu. Onu görünce, kaşlarımı çattım.

"Ha ha mizahşör seni. Ne var yine ne oldu?" diye sordum huysuzca. Sonra, güzel bir şekilde, özenerek giyindiğini fark ettim. "Sen niye böyle giyindin hem? Ne oluyor?" diye sordum. Daha Gürkay cevap veremeden, Doğan diğer koltuktan girdi konuşmaya. O da şık görünüyordu.

"Ooo uçmuş bu." dedi gülerek. Gürkay yanıma oturup, omuzuma vurdu hafifçe. "Doğru söyle lan aşık mı oldun?" diye sorunca, yutkundum. Gözlerimi kaçırarak cevap verdim.

"Saçmalama." deyip ayaklandım. Tabii ki de inanmadılar. Üstüne, daha da çok emin oldular.

"Aha! Aşık olmuş lan bu." dedi Gürkay. Yüzünde hem şaşkın hem de gülmekle gülmemek arasında kalmış gibi bir ifade vardı. Yani en azından ben öyle yorumladım. "Oha yoksa Pars mı?" diye sorunca göz devirdim. Pars, bizim mekanda çalışan biriydi. Bir müzik grubunun üyesiydi ve canlı müzik yapıyorlardı akşamları. Pars, o grubun solistiydi ve benden hoşlandığını söylemişti. İyi biriydi ama ben arkadaş gibi görüyordum. Bunu ona da söylemiştim. Anlayışla karşılamıştı.

"Siz niye böyle giyindiniz?" diye sordum konuyu değiştirerek. Doğan cevap verdi bu kez.

"Olum bar açılıyor yeniden. İş başı falan. Bu gece ben de geleceğim sizinle. Biraz kafa dağıtayım." dedi. Sanki bir gün önce dağıtan bendim. Dediği şeyi idrak edince, içimden bir küfür savurdum.

"Off doğru ya. Ben onu tamamen unutmuştum. Hazırlanıp geliyorum hemen." dedim ve odama geçtim. Hem şu sorgulamadan da yırtmıştım. Yani en azından şimdilik.

Yorumlarınızı bekliyorum 🌸

DİLDÂR (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin