PSİKOLOG BEY

2.5

kaan boşnak - seni buldum ya

ben de iyi alıştım bu saatte bölüm atmaya
ama özel dersim vardı anca yetiştirebildimm
kusura bakmayıın🥺

🩺

↬ Naz Yılmaz

Sıla ile birlikte kampüsün bahçesindeki piknik masalarının birine oturmuş uzatan Doğukan'ı izliyorduk. Daha doğrusu Sıla izliyor ben ise yanında oyalanıyordum. Koluyla beni dürttüğünde kafamı telefonumdan kaldırdım.

"Naz baksana şuradan gelen kız, o olabilir mi acaba?"

"Sadece elini gördüğümüz birini tanıyamayız Sıla." dedim söylediği yere bile bakmadan. Sıla şimdi de kafayı Doğukan'ın yeni sevgilisinin kim olduğunu bulmaya takmıştı. Ne kadar vazgeçirmeye çalışsam da beni dinlemiyordu.

"Hiç yardımcı olmuyorsun." diye söylendi. Tam o sırada telefonumun zil sesini işittim. Gözlerimi tekrar telefonuma çevirdim. Kayıtlı olmayan bir numara beni arıyordu. Çağrıyı kabul ettim ve telefonu kulağıma yaklaştırdım. "Alo?"

"Merhaba efendim, ben Turk Telekom'dan Nehir.  0534******* numaralı hattın sahibi Naz Yılmaz ile mi görüşüyorum?"

"Buyrun benim." dedim gözlerimi devirirken. Bu konuşmaları yapmaktan mümkün oldukça kaçınan biri olarak şu an büyük bir işkenceye maruz kalıyordum.

"Naz hanım, 12 ay tarifede kalma sözünüze karşılık tarifenize yapılan aylık indirim ücretiniz bu ay sonlanacaktır. Tarifenizi yenilemek istiyor musunuz?"

"Ben şu an müsait değilim ama beni daha sonra arasanız olur mu acaba?"

"Üzgünüm efendim maalesef sizi tekrar aramamız mümkün değildir. Ve şu an yenileme yapmazsanız tarifeniz bir sonraki ay standart ücretten tanımlanacaktır."

"Peki o zaman tarifemi yenilemek istiyorum." diye kısa kestim. Kadın birkaç soru daha sorarken Sıla yanımda kendi kendine bir şeyler konuşmaya başladı. Sonra birden elini masaya vurdu.

"Yeter artık dayanamayacağım, ben gidiyorum." dedi ve oturduğu yerden kalktı. Ben ise şaşkınlıkla elimdeki telefonu kulağımdan uzaklaştırıp arkasından bağırdım.

"Sıla dur, nereye?"

O beni dinlemeden ilerlerken ben de oturduğum yerden kalkıp onun arkasından ilerlemeye başladım. Telefondan gelen kadının sesle birlikte telefonu kulağıma geri yaklaştırdım. Hâlâ bir şey anlatmaya çalışan kadına başka bir şey istemediğimi sert bir dille belirttim ve çağrıyı sonlandırdım.

Sıla sert ve hızlı adımlarla aramızı açarak ilerlerken ben de onu yakalayabilmek için arkasından koşuşturmak zorunda kaldım. Tam onu kolundan tutup yakaladığımda ise çoktan Doğukan'ın masasının önüne gelmiş olduğumuzu fark ettim.

Doğukan kafasını telefonundan kaldırıp şaşkınlıkla bize doğru baktı. Yüzünde bizi ilk defa görüyormuş gibi şaşkınlıkla dolu bir ifade vardı. Ben olsam ben de mekan basar gibi ortama giriş yapan eski sevgilime şaşkınlıkla bakardım Naz.

"Sıla? Naz? Hayırdır, siz niye geldiniz?"

"Kim o kız Doğukan!" diye sordu bir elini masanın üzerine koyup Doğukana doğru eğilirken. Utançtan benim yanaklarım kıpkırmızı olurken Sıla gayet rahat konuşuyordu.

"Bundan sana ne Sıla?"

"Soru sordum Doğukan. Doğru düzgün bir cevap verir misin?" dedi Sıla, onun için oldukça kibar sayılabilecek ama aynı zamanda tehditkar bir tonla. Doğukan Sıla'ya acırcasına baktı.