tamam sonunda, evet artık sonunda, ben geldim
çok boşladım bu hikayeyi biliyorum ama bölüm sonunda bununla ilgili bir açıklama yapacağım. şimdilik sadece keyifli okumalar...
billie eilish - happier than ever
🩺
↬ Naz Yılmaz
Korku en tehlikeli duygulardan biridir bana göre. Zihninin buz tutmasına, sağlıklı düşünme yetini kaybetmene sebep olur. Korktuğu şeyden kurtulmaya o kadar odaklanırdı ki insan, en küçük hareketinin bile doğuracağı sonuçları düşünmez. Düşünmeden hareket eder ve daha da dibe batar.
Birinden korkmak ise daha kötü bir durumdur. Çünkü o korku seni yönetebilir. Onun bir sınırı ya da kurtuluş yolu yoktur. Sen yok saymaya çalışsan bile her zaman ensendir aslında. Kurtuldum sanarsın sonra birden çıkagelir, karşında dikilir. Unuttuğun ama aslında hiç yok olmayan varlığını sana geri hatırlatır. Tıpkı şu an karşımda duran ve varlığını bile unuttuğumu sandığım en büyük korkum gibi.
"A-anne?"
Şaşkınlıktan kekeleyerek sadece anne diyebilmiştim ama annem tek başına gelmemişti, yanında babam ve valizleri de vardı. Ve kesinlikle şu an kapımda görmeyi beklediğim kişiler değillerdi. Annem bana ters bir bakış attıktan sonra bir adım attı ve ben de refleks olmuş şekilde geçebilmesi için mecburen kenarıya çekilmek sorunda kaldım.
Birbirimizle, zaten çok iyi olmayan, diyaloğumuzu tamamen kesmişken neden birden yanıma gelmişlerdi, anlamlandıramıyordum. Beni istemediğini, artık evladı olarak görmediğini söyleyen oydu, şimdi karşımda dikilen de. Durup dururken kapıma dayanmaları pek iyi şeylerin habercisi de değildi. Gerginlik tüm bedenimi ele geçirirken karşısında titrememek için kendime karşı büyük bir direnç gösterdim.
"Aklına yeni mi geldi, bir annen olduğu?" dedi annem, yanımdan geçip salona doğru giderken. Yediğim cümleyle sertçe yutkunmak zorunda kaldım. Yaşadığım şok yüzünden ağzımı açıp tek bir kelime söyleyemezken yüzümü babama doğru çevirdim. Onun da yüzünde durumdan memnun olmadığını belirten bir ifade vardı. Elindeki valizleri kapının yanına bıraktıktan sonra bana eliyle içeriye geçmem için bir hareket yaptı ve o da annem gibi salona yöneldi.
Kalbimin tüm vücudumda attığına, nefesimin boğazımda takıldığına emindim. Güçlükle derin bir nefes alıp babamın arkasından içeriye girer girmez Alaz ile göz göze geldim. Onun burada varlığı gerginliğimin bir anda daha da artmasına neden oldu. Endişeli gözleri bana bir sorun var mı, iyi misin der gibi bakıyordu. Bu saçma ortama rağmen ona gülümsemek istedim. Gözlerimi bir süre kapatıp ona iyi olduğumu söylemeye çalışsam da ortada büyük bir sorun vardı; annem buradaydı.
Henüz yanlarına yaklaşma cesaretim olmadığı için salon kapısının önünde durdum. Annem koltuklardan birine büyük bir özgüvenle kurulurken babam ayakta kalmayı tercih etti. Salon fırtına öncesi sessizliğe bürünürken annem gözlerini ağır ağır etrafta gezdirdi. Sessizce onların hareketlerini izleyip sonunda olacak olanı beklemeye başladım.
Annem ağır ağır dolaştırdığı gözlerini sonunda Alaz'a sabitledi. Onu baştan aşağıya süzdü. Hızlı adımlarla Alaz'ın yanına gidip koruma içgüdüsüyle onun bir adım önüne çıktım. Omzumun üzerinden son kez Alaz'a baktıktan sonra yüzümü anneme çevirdim. Beklediğimin aksine gayet sakin bir tavırla Alaz'a gülümsedi. Eliyle arkamızdaki koltukları işaret etti. "Otursanıza çocuklar."
Duyduğum cümle ile kaşlarım şaşkınlıktan çatıldı. Ağzından çıkmasını beklediğim cümle bu değildi. Anlık bir bocalama yaşasam da gözlerimle Alaz'a bakıp oturacağız yapacak bir şey yok der gibi kafamı eğdim. Beni küçük bir kafa hareketiyle onaylarken yavaşça koltuğa oturdu, ben de yanına. Etrafta dolaştırdığım bakışlarım ister istemez yeniden anneme döndü. Dikkatle Alaz'a bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOLOG BEY
Teen Fiction❝Seninle birlikteyken kendimi çok güvende hissediyorum, sanki evimdeymiş gibi.❞ Kleptomani hastası olan Naz, bu duruma bir çare bulmak için arkadaşının tanıdığı bir psikiyatrist adayına mesaj atar. ➷ İlk 24 bölüm texting şeklinde, kalanı ağırlıklı...