selamlar, sonunda ben
ufak bir rica ile geldim etiketlerden düşüp duruyoruz eğer yorum ve oy atarsanız beni çok mutlu edersiniz, öptüm şimdidenbu arada ding dong 🛎
bu bölüm kaos kargomuz tekrar gelmiş hoş gelmişş
şöyle bir silkelenelim, kendimize gelelim bethe neighbourhood - a little death
🩺
↬ Naz Yılmaz
Sokakların arasında yürürken kulağımdaki kulaklıktan çalan şarkıya mırıldanarak eşlik ettim. Sesim pek güzel değildi o yüzden yüksek sesle şarkı söylemeyi pek seven biri değildim ama sözlerini bildiğim ya da dilime dolanan şarkıları mırıldanmadan da duramıyordum. Bu birazda huy gibi bir şeydi.
Sabah Alaz ve İmge ile beraber kahvaltı yaptıktan sonra, biraz daha beraber vakit geçirmiştik. Ancak birden çalan telefonla Alaz'ın annesinin İmge'yi almaya geleceği öğrenmiştim. Öğrenince de dün akşam benim orada kaldığımı düşünmemesi için apar topar eşyalarımı toplayıp eve gideceğim söyleyerek çıkmıştım. Ancak girdiğim bir sokak yüzünden daha eve bile gidememiş, o kitapçı senin bu kitapçı benim diyerek tüm dükkanları dolaşmıştım.
Kütüphanemde henüz okumamış olduğum kitaplarım olsa da kitaplığıma yeni kitap eklemek önüne geçemediğim bir alışkanlıktı. Evimde kocaman bir kütüphanemin olmasını istiyordum. Her gün artan kitap fiyatlarıysa bu isteğimi zorlaştırıyordu o yüzden henüz okumadığım kitaplar olsa da almak istediğim kitapları ertelemiyordum artık. Bugünde yakın zamanda tekrar zam geleceğini duyduğum için kendime engel olamamış ve kitap alışverişi yapmıştım. Neredeyse akşamüzeri olduğunda elimde içi kitaplarla dolu olan iki poşetle beraber eve dönüyordum. Bu iki torba kitap için resmen büyük bir servet harcamıştım ve bu kadar kitap için indirimdeyken bile o kadar parayı vermek gücüme gidiyordu.
Apartmanın kapısına geldiğimde zaten açık olduğu için anahtar arama derdine girmeden merdivenlere yöneldim. Evimin kapısı için o kadar şanslı olamayacağımdan torbaları tek elimde toplayıp çantamdan anahtarımı bulmaya çalıştım. Merdivendeki son basamakları çıkarken önümde duran beden ile kafamı kaldırdım.
Alaz bir elini beline koymuş diğer kolunu da duvara yaslanmış bana gülümseyerek bakıyordu. Onu karşımda görmeyi beklemediğim için bir an bocalasam da sonradan yüzüme yavaş yavaş bir gülümseme yayıldı. Aptal aptal ona gülümserken aklıma gelen şey ile gözlerimi kocaman açıp yanına doğru hızla yürüdüm.
"Ne işin var senin burada?" diye fısıldayarak sordum. Bir yandan da alt ve üst katı kontrol ediyordum. Kaşları neden böyle bir soru sorduğumu anlamamış gibi çatılırken yaslandığı duvardan ayrıldı. Sonunda çantamda bulduğum anahtarımı yerine soktum ve kilidi çevirdim. "Ne yani, sırf canım istedi diye sevgilimin evine gelemez miyim?"
"Mualla teyze seni burada böyle görseydi tam olarak ne açıklama yapmayı düşünüyordun acaba sevgilim?" dedim ve kapıyı açtıktan sonra kolundan ittirerek onu içeriye sokmaya çalıştım. Direnmeden içeriye geçip kenarda ayakkabılarını çıkarttı. Ben de son kez apartman boşluğunu kontrol edip içeriye girdim ve kapıyı kapattım.
"Sevgilimin evine geldiğimi ve bu akşam burada onunla beraber kalacağımı söyleyecektim tabi ki." dedi alaylı bir sesle. Kollarını göğüsünün altında birleştirip sırtını duvara yaslamıştı. Gözlerimi devirip elimdeki poşetleri yere bıraktım. Yüzümü ona doğru dönüp ellerimi belime yerleştirdim. "Ha ha ha, gerçekten çok komiksin Alaz."
"Asıl sen söyle bakalım sabahtan beri neredesin? Saatlerdir kapının önünde senin eve gelmeni bekliyorum." dedi beni bileğimden yakalayıp yanına doğru çekerken. Bu hareketini beklemediğim için sendeleyerek omzuna tutundum. Kafasını eğip bana baktığında kollarımı boynuna doladım, hafifçe ayak parmak uçlarımda yükseldim ve çenesine bir öpücük bıraktım. "Kitap alışverişi yaparken kendimi kaybetmişim. Çok beklettim mi seni?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOLOG BEY
Teen Fiction❝Seninle birlikteyken kendimi çok güvende hissediyorum, sanki evimdeymiş gibi.❞ Kleptomani hastası olan Naz, bu duruma bir çare bulmak için arkadaşının tanıdığı bir psikiyatrist adayına mesaj atar. ➷ İlk 24 bölüm texting şeklinde, kalanı ağırlıklı...