4.7

40.4K 2.5K 859
                                    

helloğğğ ben geldim
bölüme başlamadan önce ufak bir soru
kafanızdaki miray sarışın mı, esmer mi,kumral mı?

göksel - senden başka
lauv - i like me better

🩺

Naz Yılmaz

"Naz?"

"Hıı?" dedim gözümü bile açmadan uykuma kaldığım yerden devam ederken. Yatakta ona doğru biraz daha yaklaştım. Açıkçası dünyanın en rahat uykusundaydım ve kalkmaya hiç niyetim yoktu. "Uyanalım mı artık?" dedi kısık bir sesle.

"Hayıır."

"Dersine geç kalacaksın ama." dedi, artık kalkman lazım der gibi bir ses tonuyla. Dediğini duymamış gibi yatakta ona biraz daha yaklaştım ve kolumu boynuna dolayıp onu göğsüme doğru çektim. "Sevgilim, beş dakika daha..."

"Ama güzelim saat zaten, dokuza yirmi var." dedi çok sakin bir sesle. Kafamda söylediği saati tekrar edince birden gözlerim açıldı. Bedenimin üzerinde duran kafasını çekip kalkmaya çalışırken elim ayağıma dolandı ve ben de yataktan düştüm.

"Hassiktir sıçtım."

"Ne!" dedi oldukça şaşırmış bir ifade ile. İlk defa yanında küfür ediyordum sanırım ama şu an bunu düşünecek vaktim yoktu. Çünkü eğer ışınlanmayı bulmadıysam, en belalı hocamın dersine geç kalıyordum. Yine.

"Alaz yandım ben, yandım. Çabuk kalk." dedim üzerimi çıkartmaya başlarken. O da yataktan kalktıktan sonra banyoya doğru gitti ve çeşmeden akan su sesini duydum. Taytımı ve tişörtümü üzerime giydikten sonra ben de banyoya doğru adımladım. Kapının önünde Alaz'la çarpışınca geriye sendeledim, beni düşmemem için belimden yakaladı.

"Hop, hop yavaş." dedi beni durdurup. "Sakin ol biraz. Ben seni yetiştiririm derse merak etme." diye devam etti. Bu dediği ile biraz olsun sakinleştikten sonra kafamı tamam der gibi sallayıp yavaşça banyoya girdim ve yüzümü yıkadım. Alaz da banyoda yanıma geldi.

Dolaplardan birini açıp içinden hiç kullanılmamış bir diş fırçası çıkarttı ve bana doğru uzattı. Önce benim fırçama sonra da kendi fırçasına küçük bir parça macundan sıktı. Aynadan kaçamak bakışlarla birbirimize bakarak dişlerimizi fırçaladık. Ağzımı çalkalayıp yıkadıktan sonra elimden aldığı fırçayı kendi fırçasının yanına koydu.

Banyodan çıktığında ben de aynanın yanındaki dolapta duran tarağı alıp saçlarımı taramaya başladım. İki gündür yıkanmadığım için hafiften yağlı olan saçlarımı elimde kıvırıp gelişigüzel bir topuz yaptım. Ve tabi ki dışarıya çıkacağım için güzel olmadı. Aynada kendime baktıktan sonra omuz silkip banyodan çıktım.

Salondan çantamı alıp yatak odasına geri girdiğimde Alaz'ın da çoktan giyinmiş olduğunu gördüm. Ama yine de dolabının önünde durup elindeki iki kapüşonlu sweatshirte bakıyordu. Şifoniyerin önüne gidip onun parfümlerinden birini sıktım. O da sonunda sweatshirtlerden birine karar verip diğerini dolaba geri koydu. Ben, onun ne yapacağını merakla izlerken o, sweatshirtü birden kafamdan geçirdi.

"Hava kötü bugün, yağmur yağacak gibi." dedi ben kollarımı içinden geçirip dışarıya çıkartırken. Aynada kendime bakıp üzerimi düzelttim. Sweatshirtü doğal olarak bana biraz büyük gelmişti ama altımda taytım olduğu için kötü de durmuyordu. "Sadece üzerindekiyle kalsan hasta olurdun." diye devam etti.

Dedikleri ile yüzüme bir gülümseme yerleşirken yüzümü ona doğru döndüm ve parmak uçlarımda uzayıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. "Teşekkür ederim." diye mırıldandım. Teşekkürüm sadece kıyafet için değil aynı zamanda beni bu kadar düşündüğü içindi. Bu hareketimle gülümseyip elini belime vurdu. "Hadi, çıkalım."

PSİKOLOG BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin