karne hediyeniz geldiii
ben ilk defa karne almıyorum o yüzden sizin karneleri konuşalım, nasıl geldi?yalın - cumhuriyet
🩺
↬ Naz Yılmaz
"Naz."
Adımın seslenilmesi ile kitaplarımı toplamayı durdurup gözlerimi sesin geldiği yöne, amfinin girişine çevirdim. Sıla kapının kenarında yaslanmış beni bekliyordu.
Amfiden çıkan hocamı görüp yaslandığı yerden ayrıldı. Hocama kafa sallayıp içeriye girdi. Kocaman amfide sadece ikimiz vardık. Biraz gergin duruyordu. "Sıla?" dedim ne oldu diyen bir ses tonuyla.
"Konuşalım mı biraz?" dedi. Kafamı sallayıp onu onaylasam da onun bu gergin haliyle içime bir kurt düştü. Eşyalarımı olabildiğince hızlı bir şekilde toplayıp ayağa kalktım ve biz de amfiden çıktık.
"Sen haklıydın sanırım." dedi binadan çıkıp bahçeye doğru bir adım atarken. Kaşlarım çatılırken kafamı ona doğru çevirdim. "Biliyorum öyleyimdir. Ama hangi konuda?"
"Doğukan konusunda." Sessiz kalıp söyleyeceklerine devam etmesini bekledim. Bir şeylerin farkına varmış olma ihtimali beni biraz olsun sevindirmişti. "Onu unutup yeni bir başlangıç yapmamın vakti gelmiştir belki de."
"Bir şey olmuş sana."
"Bir şey olduğu yok. Sadece artık onu eskisi sevmediğimi fark ettim. O bana değer vermiyor ben de artık onun için kendimi daha fazla üzmeyeceğim." Bu söyledikleri ile fark etmeden tuttuğum nefesimi rahatlamış bir şekilde dışarıya verdim ve gülümsedim.
"En iyisi bu zaten. Ben biraz daha böyle devam etseydin seninle bir doktora gitmeyi bile düşünecektim. Son birkaç günde yaptıklarınla çok endişelendirdin beni."
"Naz ne doktoru Allah aşkına, psikopat mıyım ben? Hem sorunlu insanlar gider doktora, biz gayet normaliz." Bu söyledikleri ile gülüşüm yüzümde soldu. Boğazım düğüm düğüm olmuştu. Bir şey demek yerine sertçe yutkundum.
"Haklısın." diyebildim sadece. Sonra da elimi çantama atıp birden yürümemi durdurdum. "Ahh ne aptalım! Şapkamı unuttum sanırım. Sen git beni bekleme, şimdi kim bilir nerede unuttum."
"Beraber arayalım?" diye bir teklifte bulunsa da onu reddettim ve hızlı adımlarla binaya geri girdim. Kendimi direkt tuvaletlerin birine attım. Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım. Sıla'nın cümleleri kafamda dönüp duruyordu.
"Psikopat mıyım ben?"
Sıla hastalığını öğrenirse senin psikopat olduğunu düşünecek Naz. Bunu kaldırabilecek misin? Arkadaşının sana öyle bakmasına dayanabilecek misin? Hiç sanmıyorum.
"Hem sorunlu insanlar gider doktora."
Sıla eğer gerçekleri öğrenirse benimle arkadaş olmak istemezdi bile. Beni sevmezdi. Gerçekleri hiçbir zaman öğrenmemeliydi. Gözlerim sakinleşmek için tuvaletin içinde dört dönerken çeşmenin yanındaki sabuna takıldı. Ve o çok iyi tanıdığım his tekrar geldi.
Sabun'a ihtiyacın var Naz. Sabunu al. Zaten burada kim bilir kaç tane sabun vardır. Onu burada kullanan biri yok ama senin ona ihtiyacın var. Sabunu almalısın.
Uğuldayan kulaklarımla gözlerimi sıkıca kapattım. Her şey düzelmişken tekrar başlayamazdı. Aynı şeyleri tekrar yaşayamazdım. Hem Alaz vardı, onu hayal kırıklığına uğratmamalıydım. Çeşmede yüzüme su çarptıktan sonra aynadan kendime baktım. Az önce hayat bana sert bir tokat çarpmış gibi görünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOLOG BEY
Teen Fiction❝Seninle birlikteyken kendimi çok güvende hissediyorum, sanki evimdeymiş gibi.❞ Kleptomani hastası olan Naz, bu duruma bir çare bulmak için arkadaşının tanıdığı bir psikiyatrist adayına mesaj atar. ➷ İlk 24 bölüm texting şeklinde, kalanı ağırlıklı...