4.1

37.1K 2.7K 946
                                    

ay bir gün sonra bölüm attım, ben şok
siz de duyuyor musunuz kapının zilini :)
sanırım kaos kargomuz geldii

sertab erener - bu böyle
sia - i'm still here

🩺

Naz Yılmaz

Alaz yaklaşık yarım saat önce, tezinin durumunu konuşmak için hocasının yanına gitmişti. Ben de kantinin bahçesinde oturmuş, o gelene kadar Doğukan'la dedikodu yapıyordum. Daha doğrusu bana anlattıklarını dinliyordum.

Gözünü tekrar bahçede dolandırdıktan sonra bana döndü. "Naz. Bak şu kız var ya, kırmızı etekli olan." dedi, kızı gördüğümde kafamla onu onayladım. "Üç yıl önce Alaz'a çıkma teklifi etmişti." diye cümlesine devam etti. Üç yıl öncesi az oldu sen bana en iyisi Alaz'ın lise aşklarını da anlat Doğu.

"Alaz ne yaptı?" dedim merak ve sinir karışımı bir sesle. Bu bana gösterdiği kaçıncı kızdı bilmiyorum ama sabrımın sınırlarında dolanıyordum artık. Doğukan durumdan eğlenirmiş gibi sandalyesinin arkasına yaslandı. "İlişki düşünmüyorum diyip yine reddetti, buz adam."

"İyi yapmış." dedim kime olduğunu bile bilmediğim bir öfke ile. Sonra kendime gelip silkelendim. Ne yapıyordum ben? Geçmiş geçmişte kalmıştı ve benim bunlar yüzünden sinirimi bozmam çok saçmaydı. "Şuradakini görüyor musun. Kızıl kıvırcık saçlı."

"Yuh artık. O da mı?" dedim sonunda dayanamayıp isyan ederken. Doğukan sağlam bir kahkaha attı. "Hayır." dedi ve kahkahasına devam etti. "O kızı tanımıyorum bile. Sadece ne kadar sabredebileceksin diye test etmek istedim."

"Doğukan!" diye bağırarak omzuna ardı ardına tokat attım. Doğukan kendini korumaya çalışıp geriye çekildi "Tamam be tamam şakaydı." dedi hâlâ gülerek.

"Ne oluyor bakayım burada?" dedi bütün kızgınlığımı silip atan o ses. Dudaklarıma bir gülümseme yayılırken hızla yüzümü arkaya çevirdim. Göz göze gelince bana doğru yaklaşıp eğildi ve yanağımı öptü.

"Bu seni hiç alakadar etmez." dedi Doğukan. Bilgisayarını ve kitaplarını masanın üzerine bırakıp yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı. "Doğukan öptürme şimdi bana belanı. Anlat, ne yaptın da sinirlendirdin sevgilimi?"

"Amaan salak saçma konuşuyor işte. Boşver." dedim konuyu daha fazla uzatmamak için. Bana peki, der gibi kafa salladı. Doğukan'a döndüğümde gülümsemesinin kaybolduğunu ve bir yere dalıp gittiğini gördüm. Elimi gözlerinin önünde salladım. "Doğukan iyi misin?"

"He? Yok bir şey ya, dalmışım." dedi. Kafamı Alaz'a çevirdiğimde sorgulayan bir şekilde Doğukan'a baktığını gördüm. Ben de kafamı Doğukan'a çevirince kaçamayacağını anlayıp konuştu. "Dün akşam Miray'la tartıştık. Sıla'nın geçenlerde bana yazdığı mesajları görmüş."

"Bu durumu ona söylememiş miydin?" dedim şaşkınlık ve büyük bir kızgınlıkla. Olumsuz anlamda kafasını salladı. "Açıklamaya çalıştım tabi ama en başında ona anlatmadığım için kırıldı. Aynı evdeyiz ama konuşmuyor şimdi benimle. Gerçekten bok gibi hissediyorum kendimi."

"Haklı kız. İkinizi ilgilendiren bir şey bu, ona da anlatman gerekirdi. Kusura bakma da hak etmişsin." dedi Alaz. Sonra da elini Doğukan'ın omzuna vurdu. "Burada böyle dolanacağına eve gidip gönlünü almaya çalışsana kızın."

PSİKOLOG BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin