gereksiz uzun bir bölüm oldu.
ama çok fazla sahne atlamak istemedim
okurken biraz içiniz şişebilir yani.ufuk beydemir - ay tenli kadın
🩺
↬ Naz Yılmaz
"Sence bu nasıl?" diye sordum elimdeki barbie bebeği kutusuyla havaya kaldırıp. Gözlerimi hızlıca kutunun üzerinde gezdirdim. Alaz'ın bir cevap vermesini beklemeden kutuyu yerine geri koydum. "Haklısın, bence de güzel değil."
Yarım saattir bu mağazadaydık ama ben henüz kayda değer bir şey bulamamıştım. Rafta başka bir şeye gözüm takıldı, onu da hemen elime aldım. İçi çıkartma dolu bir boyama defteriydi. Sayfaları hızlıca çevirip göz gezdirdim. Sonra dilimi damağıma vurup ağzımdan onay vermeyen bir ses çıkarttım ve defteri yerine geri koydum.
"Cık. Bu da olmaz. Yaa ne alacağım ben? Biraz yardımcı olsana bana yaa!" diye mızmızlandım ve umutsuz bir şekilde yüzümü ona dönüp. Elleri pantolonun cebinde ağır adımlarla bana doğru gelirken omuz silkti. "Ben hâlâ, bir şey almana gerek yok diyorum."
"Alaaz!"
"Peki tamam tamam." dedi kafasını sallayarak ve sustu. Yanıma geldiğinde elini cebinden çıkartıp saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "İmge, sana benziyor. Biraz heyecanlı ama aynı zamanda narin ve duygusal bir çocuk. Çocukken sana ne hediye gelse beğenirdin, ona göre bir şey seç. Eminim o da seçtiğin hediyeyi beğenir."
Ben küçükken hediye olarak ne isterdim?
Umutsuzca kaşlarımı çatıp dudaklarımı büzerek etrafa bakınmaya başladım. Gözlerim tüm mağazanın içinde fıldır fıldır dolanıyordu. Alaz sol kolunu belime dolayarak beni kendisine çekti. Kıvrılmış olan dudağımı ani bir şekilde öptü ve geri çekildi. "Yapma dudağını şöyle." diye uyarıcı bir şekilde fısıldadı. Onun bu dediğine gülsem de yüzümdeki ifadeyi çabuk toparlayıp etrafa bakınmaya devam ettim.
"Hiiih, buldum galiba!" dedim sonunda gözlerimin takılı kaldığı oyuncakla. Alaz'ın kollarının arasından çıkıp oyuncağa doğru hızlıca yürüdüm. Yüzümde istediğimi bulmanın yaratmış olduğu kocaman bir gülümseme ile rafın yanına gelip kolumu oyuncağa uzattım. Üst rafta duran peluş fili almaya çalışırken arkamdan başka bir el oyuncağa uzandı.
Hızla arkama döndüğümde oyuncağı alan kişinin Alaz olduğunu görüp rahatladım. Bir oyuncağa bir de bana baktı. Sonra elindeki oyuncağı sağa sola salladı. "Resmen az önce peluş bir oyuncak için terk edildim. Yazdım bunu bir kenara güzelim." dedi sitemle.
Bir şey demeden elinden oyuncağı aldıktan sonra gülümseyerek hızlıca yanağını öptüm. O da benim bu hareketime gülümsedi. Çantamdan çıkardığım cüzdanımı açıp içinden kredi kartımı aldım. Yeterli nakit param olup olmadığını da kontrol ettikten sonra kasaya yöneldim. Hediyenin paket yapılmasını isteyip kart ile ödemeyi yaptıktan sonra Alaz ile el ele tutuşup dükkandan çıktık.
"Neden peluş oyuncak?" diye sorduğunda kafamı bir anlık ona çevirdim, bana merakla baktığını gördüm. Alt dudağımı bilmem der gibi kıvırdım. "Bilmem küçükken gözüme hep çok sevimli gelmişlerdir, hâlâ da öyle gerçi. Verdikleri hissiyat da aynı kendileri gibi yumuşacık."
Bu dediğime kafa sallayıp gülümsedi. İçimde bir yerlerde hâlâ küçük bir çocuk gizli gibi hissediyırdum. Sen zaten hâlâ küçük çocuk gibisin. Ve unutma insanlar sevgisiz kaldıkları yaşta takılı kalırlar Naz. Sessizce yürürken içimden geçen düşünceyle yüzüm buruştu. Aklıma takılan bir düşünceyi sesli bir şekilde dile getirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOLOG BEY
Teen Fiction❝Seninle birlikteyken kendimi çok güvende hissediyorum, sanki evimdeymiş gibi.❞ Kleptomani hastası olan Naz, bu duruma bir çare bulmak için arkadaşının tanıdığı bir psikiyatrist adayına mesaj atar. ➷ İlk 24 bölüm texting şeklinde, kalanı ağırlıklı...