bir hafta bölüm yazmadık, birileri demiş öldü
ne ölmesi kardeşim, bayılmışım amınakoyimnil karaibrahimgil - hakkında her şeyi duymak istiyorum
🩺
༻3 gün sonra༺
↬ Naz Yılmaz
"Yardımına ihtiyacım var Naz."
Ellerimi çenemin altına sabitlemiş Doğukan'ın yakınmasını dinliyordum. Doğukan bir mesajla beni yanına çağırdığında, konunun benimle olan alakasını çözememiştim. Dert yanmaya başladığında fark etmiştim ki konu zaten benimle alakalı değildi.
"Sıla hâlâ takıntılı bir vaziyette benimle uğraşıyor. İlk önce mesaj atmaya başladı. Cevap vermedim ama sonra devamı geldi, Whatsapp'tan engelledim. Olay mesajla biter sandım."
Doğukan sanki yaşadıklarını tekrar yaşıyormuşçasına sinirlenirken hızla gözlerini yumdu. Onların bu durumuna bir türlü akıl erdiremiyordum. Eski sevgili olmaları böyle kanlı bıçaklı olmalarını gerektirmiyordu.
"Daha sonra uygun ya da uygunsuz saat olması fark etmeden beni aramaya başladı. Bir oldu, iki oldu... Otomatik reddedilenler listesine ekledim. Bu da yetmedi anlaşılan çünkü şimdi de sosyal medya hesaplarımdan beni taciz ediyor."
Derin bir nefes verdim. Sıla artık beni de doğru düzgün dinlemiyordu. Onu daha ilk mesajda engellemeye çalıştığım için şu an benimle konuşmuyordu. "Ben ne yapabilirim ki Doğukan?"
"Bir doktora gitmesine yardımcı ol Naz. Sıla'nın psikolojisinin iyi olduğunu düşünmüyorum ben. Ne yaptığının farkında değil gibi."
"Beni de dinlemiyor. Madem bir sorunu olduğuna eminsin ve seninle de konuşmaya istekliyse o zaman onu sen tedavi etsen?" dedim düşünmeden. Sonra aklıma Doğukan'ın da daha mezun olmadığı geldi. Her gördüğün öğrenciyi potansiyel doktor sanmayı bırakmalısın belki de Naz.
"Aloo öğrenciyim ben daha, unuttuysan hatırlatayım." dedi o da düşüncelerimi sesli bir şekilde dile getirerek. "Ayrıca tamam Hipokrat yemini falan filan ama eski sevgilimle de psikoterapi yapacak değilim."
"Biliyorum biliyorum, tamam." dedim ellerimi havaya kaldırarak, daha fazla duymak istemiyordum. O sırada Doğukan'ın arkasından yanımıza doğru gelen Alaz ile göz göze gelip panikledim. Elimi, bakmadan eşyalarıma uzatırken, bir şeye çarptım ve devirdim.
Masaya yayılan su ile oturduğum yerden panikle ayağa kalktım. Utançla kafamı eğerek masadaki eşyaların ıslanmasını önlemeye çalıştım. Alaz ile karşılaştığımdan beri gerizekalı bir insana dönüşmeye başlamıştım.
"Senin de son günlerde saçma sapan bir sakarlık var üzerinde. Normalde böyle değildin git bir röntgen falan çektir beynimde bir şeyler olabilir." dedi. Yerime oturup gözlerim kocaman açılırken lafa Doğukan'ın yanına oturan Alaz dahil oldu.
"Kıza 3. evre beyin tümörü diye teşhis koy bir de istersen."
"Ne ara geldin lan sen? Sinsi Alaz. Açıkla, niye devirdi o zaman durduk yere suyu?"
"Heyecanlanmıştır belki Doğukancığım." dediğinde yalandan bir öksürük krizine tutuldum. Gereğinden fazla açık sözlüydü. Alaz benim bu halime gülerek kendi önündeki su bardağını bana doğru uzattı. "Sakin."
Uzattığı bardağı tuttuğumda elini, elimi kavradıktan sonra yavaşça çekti. "Her neyse acıktım ben." dedi Doğukan, elindeki telefondan kafasını kaldırmadan. "Siz de bir şey yiyecek misiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOLOG BEY
Teen Fiction❝Seninle birlikteyken kendimi çok güvende hissediyorum, sanki evimdeymiş gibi.❞ Kleptomani hastası olan Naz, bu duruma bir çare bulmak için arkadaşının tanıdığı bir psikiyatrist adayına mesaj atar. ➷ İlk 24 bölüm texting şeklinde, kalanı ağırlıklı...