"Karım olarak"
Başımın sızısı ile zorla gözlerimi aralandığımda,güneş odaya çoktan dolmuştu.Saat kim bilir kaç olmuştu.Üstümdeki örtüyü ittirip,ağır ağır doğruldum.
Kafamın içi o kadar doluydu ki.Ben ne ara bu yatağa gelmiştim,ne ara uyumuştum?
Yataktan tamamen kalkıp,banyoya girdim.Buz gibi suyu açıp,yüzüme çarptığımda,biraz da olsa kendime gelmiştim.Aynada kendimi incelerken,kızıl saçlarım adeta birbirine girmişti,gözlerim uykudan balon gibi şişti.Yani şu halimle birisi görse çığlık atarak kaçardı.Umuyorum ki Aras gece odaya girip,beni hiç görmemiştir...
Kolum sarılmış,üstüm değişmişti.Fakat hala hatrımda bir şey yoktu.Camın önünde duran uzun koltuğa geçip oturdum.Kafamı ne olup bittiği hakkında zorlamaya çalışıyordum.
Evet evet en son Aras'ın içkisinden biraz içmiştim.Peki sonrası...
Umarım saçmalamışımdır...
Başımın ağrısından dolayı ilaç bulma ümidi ile mutfağa inmiştim.
Kapıdan içeriye göz gezdirdiğimde çalışanlar işlerine koyulmuşken Barçın ise masada bir şeyler yemekle meşguldü.
Adımlayarak ağır ağır içeri girdim.Barçın'ın beni görmesi ile yemek yemeyi bırakamıştı."O yenge,günaydın."dedi bütün samimiyeti ile.
Sanki adımı bilmiyormuş gibi sürekli yenge demesi sinir bozucuydu.Yalandan bir tebessüm ile köşede duran ecza dolabını açtım.Rastgele birini alıp,köşedeki sürahiden kattığım su ile yuttum.
Ardından hala yemek yemeye devam eden Barçın'a dönüp,"Aras nerde?"diyip sorgulayarak bakıyordum.
Ağzına attığı lokmayı hızla yutarak,"O şirkettedir bu saatte.Tarık amca falanda yok ya."dedi.
"İyi çok güzel.Bekle burda beni,Aras'ın yanına gidicez."
Barçın mahçup bakışla,"Üzgünüm yenge,Aras bir şey demeden seni evden çıkaramam."dedi.
Kaşlarımı çatıp,"Barçın başlatma Aras'ına şimdi,geldiğimde arabada ol!"diyiverdim.
Sus pus kalakalmıştı.İşte bu bir kabullenişti.Hızlıca yukarıya çıkıp dolaptan beyaz bir gömlek,altına da siyah kot çıkardım.Rastgele elime gelen uzun siyah deri ceketi de alıp, dolabı kapattım.Vakit kaybetmeden hemen üstümü değiştirdiğimde morluklarımı gömlek ve kot ört pas ediyordu sadece boynuma çok hafif fondeteni sürüp odadan çıktım.
Merdivenlerden indiğim sırada tam karşımda Serap Hanım dikilmişti.Burnundan solur vaziyette ,uzun süre çatık kaşları ile beni süzdükten sonra,"Mutlu musun?Önce oğlumun aklını çeldin,şimdide bütün itibarımızı yerle bir ettin!"diyiverdi.
Ne olduğunu anlamamış şekilde bakarken,elindeki gazeteyi ellerime tutuşturmuştu."Görmedin tabi.Bak,iyi bak!Daha geldiğin ilk gün rezaletini üstümüze sürdün!"
Gazeteye göz gezdirdiğimde;
Flaş haber!
Daha yeni ortaklıklarını açıklayan Tarık Akaydın ve Sedat Karaoğlu'ndan şok haber...Akaydınların büyük veliahtı Aras Akaydın ve Karaoğlu'nun üvey kızı Ahu çetiner'in dün herkesten gizli ve sessiz yaptığı evliliğin haberi bomba gibi gündeme otururken .Kameralarımıza görüntülenen kanlı ve paramparça olmuş gelinlik ve damatlıkları akıllara çok farklı soruları meydana getirmişti...
Şokla gazeteyi okumaya devam ederken resimlere baktığımda nikah dairesine girerken ki resimlerimiz de tuzu,biberi olmuş gibiydi.Başımı kaldırdığımda,"Bu nasıl olur?"dedim şaşkınlığımla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazendem
Genç KurguO evden kurtulmak için tek şansın ortaklarınızın oğluyla yapacağınız bir sözleşmeyse? Nazendem sözleşmesi... Sen bataklıksın Ahu Çetiner ve sana yaklaşan herkesi kendi bataklığına çekiyorsun. Hızlıca kolumdan tutup beni,kendine doğru çevirdi,"Seni o...