21.Bölüm/Yolların Sonu Uçurum

21.5K 1.1K 572
                                    

"Yolların sonu uçurum"

Çoktan sabah olmuştu.Yaklaşık yarım saatir yatağın içinde bir o yana bir yana dönelemekten kalkamıyordum.Üstümde ki örtüyü kenara atıp,yavaşça doğruldum.

Aklım fazlasıyla bulanıktı.Sürekli Aras hakkında bir şey bulup sonra öğrenememek canımı sıkıyordu.

Önce o kırmızı kapılı oda ve şimdide o defter...

Dizimin sızısını hala fazlasıyla hissediyordum.Yavaşça yatağın başlığından tutunarak kalkıp banyoya girdim.Açtığım buz gibi suda önce yüzümü yıkadım sonra da dişlerimi fırçalayıp çıktım.

Aras'ın nerede olduğunu bilmiyordum?Gece yatağa geldi mi, gelmedi mi onuda.

Hemen dolabı açıp kıyafet aramaya koyuldum.

Üstümdekileri çıkarıp,yatağın üstüne fırlattım.Karnımın üstü tam anlamıyla mosmordu ve acısından bahsetmiyorum bile.
Hemen üzerime ince ve beyaz bir gömlek altıma ise dizimi fazla sıkmaması için siyah bol paça bir pantolon geçirdim.Gözüme kestirdiğim siyah süveteri de üstüme geçirdiğim gibi aynanın önünde ki sandalyeye oturdum.

Aynayada tam anlamıyla yüzümü incelemeyeli epey olmuştu.

Gözümün teki mosmordu,dudağım köşesinde büyük bir yara izi ve topu topu her yerinde çizik,yara bere...

Hızlıca çekmeceden föndoteni alıp önce gözümde ki morluğu kapatmaya çalıştım.Biraz zor olsa da nihayet tüm yüzümü örtmüştüm.Aydınlatıcıyı da elmacık kemiklerime ve burnuma sürüp fırça yardımıyla dağıttım.

Son olarak da dikkatimi çeken masanın üstünde ki koyu kırmızı ruju dudaklarıma sürdüm.

Kızıl saçlarım her zaman ki gibi kabarmıştı.Hızlıca fırçayla tarayıp salınık bırakma kararı aldım.

Nihayet işimin bitmesi ile dizime ağırlık vermemeye çalışarak merdivenin tırabzanına tutunarak yavaş yavaş aşağıya indim.

Ses soluk yoktu gerçi Aras'ın bu saatte evde olacağını düşünmek saçmaydı.Yine de bir umut mutfağa girdiğimde gerçekten yoktu.Fakat masanın üstünde ki kahvaltı tabağını fark edince hemen tabağı elime aldım.
İçinde portakal suyu olan bardağın üstüne tutturulmuş notu görünce,çekip aldım.

Günaydın olsun bakalım nazende.
Öncelikle dışarıdaki adamları ben koydum tedbir amaçlı.Neyse tezgahın üstünde duran poşetlerde kremler var.Sarı olan dudağına ve yüzünde ki çiziklere diğeri ise karnına.Zaten kremler zararsız ve fazla canını yakmayacağını söyledi eczacı.

İçimde ki kıpırtı ile kağıdı kontrol ederek arkasını çevirdim.

Ayrıca o yüzüne sürdüğün on kat boyayı sil de yaraların daha hızlı iyileşsin.

Yok ya bu adam kesinlikle bipolar başka açıklaması olamaz.

Ufak bir kıkırtı ile kağıdı masaya bırakıp çektiğim sandalyeye oturdum.Acele acele tabağımı bitirip, portakal suyunu tepeme diktim.

Ardından poşetleri elime aldığımda sadece karnıma sürmem gereken kremi elime aldım.

O kadar uğraştığım makyajı silecek kadar kaçık değilim.

Gömleğimi karnımın üstüne kadar sıyırıp bir miktar damlattım ve yedirmeye başladım.Morluk o kadar belirgindi ki yani resmen çürümüş gibi duruyordu bütün etlerim.

Hemen karnımı kapatıp,kremi poşetine koydum.

Yediğim tabağı ve bardakları alıp lavabonun içinde hızlıca yıkayıp,kuruladım.Başımı hafifçe camdan uzattığımda şaşkınca bakıyordum.Tedbir amaçlı kapıya on tane adam mı dikilir ya?Gerçi bunlar sadece görebildiklerim eminim evin arkasından bir bu kadar daha olduğuna eminim.

NazendemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin