23.Bölüm/Yalnız Duvarlara Kazınmış Adalet

24.3K 1.2K 868
                                    

"Yalnız duvarlara kazınmış adalet"
T

arih ileriye aktıkça,
Kuzgun gerçekleriyle yüzleşiyor.
Ve bu kez kötülenen değil,
kötüleyen olmak için geliyor.

Kağıdı tekrar tekrar okudum.
Düz ve güzel bir yazı ile yazılmıştı.Ve hemen altında küçücük yazılmış rakamlar.
27.01 15.06

Ne anlama geliyordu?

Ve en önemlisi kim tarafındandı?

Sedat böyle şeylerle uğraşır mıydı?

Fakat nottaki cümleler kafamı fazlasıyla karıştırıyordu.

Tarih ileriye aktıkça,
kuzgun gerçekleriyle yüzleşiyor.

Kuzgun.

Ne anlama geliyordu?Yani Sedat'a ait duyduğum bir lakap değildi.

Belki de o iğrenç aklında kurduğu bir benzetmeydi.

Asıl soru tüm bunlardan Aras'a bahsetmeli miydim?

Ona bu denli bataklığımın içine sürüklemişken daha fazlasına gerek yoktu bence.

O anda kapının hızla açılması ile panikleyip arkamı döndüm.Kağıdı arkamda tutarken içeriye giren Aras'tı.

Şüpheli bakışları üstümdeyken hızlıca yanıma doğru yaklaştı.

"Nerdesin sen?"dedi fısıltılı sesiyle, üstüme doğru ilerlemeye devam ederken.

"Burdayım,yani senin üstüne bir şeyler arıyordum."

Tam önümde durduğunda boyuma kadar eğilip,"Yalan söylediğin zaman sürekli dudaklarını ısırıyorsun."diye mırıldandıp dudaklarıma doğru bakmaya başladı.

Gerçekten farkında olmadan alt dudağımı dişlemişim.

Yalandan kıkırdayarak kendimi çeki düzen vermeye çalıştım."Ne alaka şu anda?"

Yavaşça sağ tarafıma doğru eğildiğinde hızlıca kağıdı sol elime aldım.

"Bilmiyorum asıl sana sormak gerek o arkandakinin ne alaka olduğunu."

"Bir şey yok arkamda."diyerek kağıdı hızlıca cebime attım ve avuçlarımı açıp,ona doğru gösterdim."Bak bir şey yok."

İstemsizce tekrar dudaklarımı dişliyordum.

Bunu yemediği belliydi ve hızlıca sol koluna girip,"Hadi gel inme aşağıya uzan şuraya."diyerek çekiştirdim.

"Ahu ne yapıyorsun?"diye mızmızlandığında onu çoktan yatağa doğru ittirmiştim.

"Hem sen,benden masaj yapmamı istemiyor muydun?Yapacağım işte."

"Ciddi misin?"

"Hıhım."

Hemen yatağa çıktığımda Aras keyifle yüz üstü uzanmıştı.Yavaşça diğer ayağımı öbür tarafa atıp,belinin boşluğuna oturdum.

Canını yakmamaya çalışarak omuzlarını nazikçe ovmaya çalışıyordum.Tabi sağ tarafına çok ağırlık vermeden.

"Biraz daha yukarı gelsene."dedi uykulu gibi çıkan sesi ile.

Devirdiğim gözlerim ile beline ufak bir çimdik attım.

"Ah ne yapıyorsun nazende?"

"Uslu dur!"

Bir şey demeden uzanmaya devam ederken bir anda sol kolunu,belime dolayıp sertçe altına doğru çekti.

NazendemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin