26.Bölüm/Kan Bulaşmış Parmaklar

22.9K 1.1K 708
                                    

"Kan bulaşmış parmaklar"

Ellerimde kelepçeler,alnımda büyük bir leke ve sırtımda geçmişin kocaman bir pençesi.

Aras hiddetle,"Bir yanlışlık olmalı Ahu yapmaz öyle bir şey!"diye bağırındı.

O ara çoktan kelepçeler koluma takılmıştı.Aras kolumun birini sımsıkı tutarken ben her şeyi çoktan kabullenmişcesine sessizdim.

Aras yumuşattığı ses tonuyla,"Söylesene Ahu sende"yanlışlık var,ben yapmadım" desene."

Kendimi ilk kez yüzüne bakıp,kendimi savunacak kadar cesur hissedemiyordum.Zaten ağzımı açamadan da polis aracına alınmıştım.

Yalnızlığın ne olduğunu boş duvarları izlerken öğrenmiştim
lakin yanlız olmadığımı ise karokola kadar araba ile takip eden Aras ile...

Karokola girdiğim gibi sorguya alınmıştım.

Karanlık loş bir oda ve başımda bir adam.Sert bir ifade ile bir yandan yüzümü inceliyor hemde elindeki dosyaya bakıyor.

Bütün sakinliği yavaşça karşıdaki sandalyeye oturdu."Mehmet Çakıcı."

İsim kafamın içinde yankılanırcasına tekrarlandı.Ve tüm vücudum büyük bir soğuklukla titredi.

"10 yıl önce bir otel odasında gizemli bir şekilde vurulmuş."

Soğukkanlılığımı korumaya çalışarak,"Peki benimle alakası var bu konunun?"diye mırıldandım.

"Gece saatlerinde bir silah bırakıldı karokola o gece otelde çalışan bir görevli olduğunu söyledi ve cinayetde senin parmağın olduğunu."

Sinir bozucu bir şekilde gülümsedim."10 yıl önce işlenmiş bir cinayet ve basit bir silah ve adımın verilmesi.Bunlar sizin için yeterli deliller mi?"

"Elbette değil lakin silah öyle basit değil.Nasıl muhafaza edildiğini anlayamadığımız bir şey oldu.Silahın üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala parmak izlerine rastladık."

İşte o an tüm vücudum soğukluk bir yana dursun ateşler içinde yanmaya başladı.

Böyle bir şey mümkün müydü?

Elimden geldikçe sakinliğimi korumaya çalışarak,"Bundan 10 yıl öncesinden ben yalnızca 11 yaşındaydım.Sizce bu yaşta bir çocuk bu kadar büyük bir cinayetten böyle kurtulabilir mi?"

Gülümsedi.

"Parmak izleri uyuşursa bunu senden dinleyeceğiz."
•••
Parmak izim sabah alınacağı için nezarethaneye alınmıştım.

Bu kez fazlasıyla köşeye sıkışmış hissediyordum.Dört duvarlar sanki üzerime üzerime gelirken ne yapacağımı bilmiyordum.

O arada kapının açılması ile o tanıdık yüz ile karşılaştım.

Aras.

Hızlıca parmaklıkların önüne geldiğinde,"İyi misin?"diye sorguladı.

Ellerimi parmaklıklara geçirip,başımı sallamakla yetindim.

"Anlayamıyorum ne cinayeti ne adam öldürmesi?"

Derin bir nefes ile onun cümlesini kesip,"Aras ne olur beni sorgulama ve senden isteyeceğim şeyi dinle."

"Ne istiyorsun?"

"Sedat."diye mırıldandım."Bana onu bul ve buraya getir.Onunla konuşmam lazım."

Çekimser gözlerle yüzüme derin derin baktı."Sedat mı?"

NazendemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin