•
°
•"
Can sana inanamıyorum ya! Böyle bir şey yaptığın anlaşılırsa ne olur biliyor musun? Hepimiz ölebiliriz!"
Yakınımdan gelen kısık ve bir o kadar sert kadın sesiyle yüzümü buruşturup,gözlerimi açmaya çalıştım ama kirpiklerimin üzerinde kaç kiloluk ağrılk varmış gibi başarılı olamadım.
"Ne yapabilirdim Melodi? Sen herkesten daha iyi biliyorsun durumumu!Sadece onun kanını içebiliyorum."
Duyduğum sesle titrediğimi hissettim ve sertçe yutkundum,bilincim tamamen kaybolmadan yaşadığım şey geldi aklıma.
Can kanımı içmişti! ve şu anda itiraf ediyordu.Rüya değildi! Ne o gün gördüklerim ne de bu gün yaşadıklarım.
Zorda olsa gözlerimi açıp seslerin geldiği tarafa bakmaya çalıştım, ne konuştukları hakkında hiç bir fikrim yoktu ama neler döndüğünü anlamalıydım.
Korkuyordum ama içimde ki o tuhaf his kalmamı ve her şey oğrenmemi istiyordu.
Benden uzakta bir köşede Can ve Melodi durmuş ve fısıldayarak tartışıyorlardı ama ben seslerini tuhaf bir şekilde net duyuyordum.
Melodi sinirle kumral saçlarını kulağının arkasına itip,"Evet! Biliyorum durumunu ama Can tanrı aşkına o çocuk bir Mirosga! Onu mühürlemeden kanını içtiğin anlaşılırsa olacakları tahmin bile edemiyorum."dedi.
Mirosga? Ne demekti? O gece de Can bana böyle hitap edip kanımı içmişti ama sonrasın da nasıl olduysa kendimi yatağımda sağ salim bir şekilde uyurken bulmuştum.
"Lanet olsun! Biliyorum ama ne yapabilirim? Çocuk kendi daha Mirosga olduğunu bilmiyor! Hem bir anda karşısına geçip merhaba ben senin kanını içmeliyim de seni mühürlememe izin verir misin? diyemezdim!" dedi Can gergin bir şekilde.
Neler dönüyordu böyle? Mirosga ne demekti? Mühürlemekten kastları neydi? ve ben neden korku yerine daha çok merak duygusu hissediyordum?!
"Tamam,sesiz ol! Çocuk bizi duyarsa her şey berbat olabilir! Önce şunu uyandırıp gönderelim sonra etraflıca konuşup halledebiliriz."dedi Melodi,gözlerini bana diktiği için hemen gözlerimi kapatıp baygınmışım gibi yatmaya çalıştım.
Can'ın tamam diyişini ve ardından bana yaklaşan ayak seslerini duymuştum,kendimi kasıp bir yanlış yapmamak ve her şeyi berbat etmemek için çaba gösterdim.
Ne karıştırıyorlardı, kimlerdi daha doğru ne tür bir yaratıklardı ve benden ne istiyorlardı bilmiyorum ama ne yapıp edip öğrenecektim.
Omzuma dokunan iri el ve ardından Can'ın,"Yankı." diye seslenmesiyle gözlerimi kırpıştırarak açmak zorunda kaldım. Sakin ol Yankı! Sakin ol ve yaşadıklarını hiç yaşanmamış say!
Can endişeli(!) gözlerle gözlerime bakıp,"İyi misin?"dedi omzumu hafif okşayarak.
Omzuma dokunması beni heyecanlandırıyordu ve kalbimin heyecan çokçaca da korkuyla göğüs kafesime hızlı bir şekilde çarpmasını sağlıyordu.Değişik ve tuhaf hissediyordum.
Evet onun bir insan olmadığını üstüne kanımı içitiğini anlamıştım ama çok fazla korkmuyor daha çok merak ediyordum. Zaten hep fantastik ve doğa üstü şeylere meraklı bir çocuk olmuştum.
Rüya sandığım o olay üstüne o kadar düşünmüş ve Can'ın nasıl bir şey olduğunu hayal etmiştim ki her şeyin gerçek olduğunu anladığım da sadece şok olmuş ve fazla korkmamıştım,tabii içimde ki tuhaf ve büyüyüp tüm bedenimi ele geçiren o merak duygusu da cabasıydı.
Dilimle kurumuş dudağımı ıslatıp,"Bana ne oldu?" dedim normal davranmaya çalışarak. Benim okuduğum ve izlediğim filimler de vampirler akıl okuya biliyor ve ya bir terslik olduğun da hemen anlıya biliyorlardı o yüzden tamamen röle girip gerçeklikten uzaklaşmam en doğrusuydu.
Can bana gülümseyip, hâlâ uzandığım için belimden tuttu ve koltukta doğrulup oturur pozisyona gelmem için yardım etti," Hatıralmıyor musun? Bana ders anlatırken bir anda başının çok ağrıdığını söyleyip sonra da bayıldın.Seni uyandırmaya çalıştım ama başarılı olmayınca Melodiyi çağırdım-"
Bakışlarım,kollarını önünde bağlamış ve ayakta dikilerek kısık ve dikatli gözlerle bana bakan Melodiye kayınca gerginlikle yutkundum. Acaba oda mı vampir falandı?
Can, Melodiye kısa bir bakış attıp tekrar bana döndü ama yüzü daha ifadesizdi,eliyle Melodiyi gösterip
" Belki bilmiyorsundur Melodi, hemşirelik bölümünde okuyor.Seni muayene etti ve bir şey yemediğin için tansıyonunun düştüğünü söyledi."dedi düz bir şekilde,gözlerim içine öyle bakıyordu ki sanki içimi görüyordu.Yutkunup,kafamı olumlu anlamda salladım ve "E-evet gelmeden aç olmadığım için fazla bir şey yememiştim. Özür dilerim."dedim gözlerimi kaçırarak,gelmeden önce Derinle pizza yemiştik ama bunu bilmelerine gerek yoktu.
Ortam sesizleşip boğucu bir hal alınca gergince yerimde kıpırdandım,hemen burdan uzaklaşmam lazımdı.
Sahte bir şekilde boğazımı temizleyip,ayağa kalktım ama ani kalktığım için kısa bir an başım dönücek gibi olsa da gözlerim sıkıca yumup açtım kendime gelmek için. Ardından koltuğun yanında yere bıraktığım çantamı alıp kitaplarımı aceleyle içine tıkştırdım.
Dudaklarımı yalayıp benimle beraber ayağa kalkan Can'a baktım ve "Gerçekten çok özür dilerim sanırım matamatik için daha dayanıklı birinden yardım almalısın Can."dedim normal tutmaya çalıştığım sesimle.
Ardından Can'ın bir şey demesine müsade etmeden kapıya yaklaşıp,kulpunu tuttum ama açmadan önce hâlâ dikkatle beni izleyen Melodiye dönüp,"Sanada çok teşekkür ederim,iyi günler."dedim yapmacık bir şekilde gülümseyerek.
Kafasını sallayıp,"Önemli değil bir şey yapmadım."dedi umursamazca.
Bir şey demeden sahte bir tebesüm edip hemen odadan çıktım ve kapıyı arkamdan kapattım,dudağımda ki gülümseme eş zamanlı olarak silindi ve yerini kaş çatmasına verdi.
Ne yapıp edip onların kim olduğunu ve neler karştırdığını anlamalıydım. Bana zarar veremeden ben onlar hakkında bilgi edinip kendimi korumalıydım.
Kendi yurt odama giderken aklımda sadece o rafta ki kitabı alıp bir şekilde okumak vardı çünkü içimden bir his her şeyin o kitapla bağlı olduğunu söylüyordu.
Üzerinde 'Devil Vampir' yazan o eski kitap.
•
°
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil Vampire | Gay
General Fiction[Tamamladı.] +18,cinsellik,şiddet ve doğa üstü olaylar içeriyor. • • Bir anda kolumdan tutup çekmesiyle ayaklarımın ucunda durmak zorunda kaldım,yaralı ve kanamış kolumu ağzına götürüp boylu boyunca yaladı.Ben dehşetle bir tepki bile vermeden ona ba...